Ecrimisil Davalarında İspat

Ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK’nun 266 vd. maddelerine uygun olmalıdır. Bu nedenle, özellikle tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için getirtilmeli,

Devamını okumak için tıklayın…Ecrimisil Davalarında İspat

Ecrimisil Davalarında Zamanaşımı

25.05.1938 tarihli 1937/29 E. 1938/10 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabidir. Ayrıca Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin içtihatları gereğince paydaşlar arasında fiili kullanım için oluşup oluşmadığı ya da davacının kullanabileceği bir bölüm olup olmadığı üzerinde durulması gerektiği dava konusu edilen taşınmazda/taşınmazlarda davacının/davacıların kullanabileceği bir bölüm varsa elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davalarının dinlenemeyeceği içtihat edilmiştir (Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/6467 Esas – 2018/416 Karar, 2015/3729 Esas – 2018/9165 Karar, 2015/2911 Esas – 2017/5314 Karar). 25/05/1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay’ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi

Devamını okumak için tıklayın…Ecrimisil Davalarında Zamanaşımı

Ecrimisil Davalarında Husumet – Ecrimisil davası kime açılır?

Haksız fiil niteliğindeki elatmanın önlenmesi ve buna bağlı tazminat istemli davalar, doğrudan bu eylemi gerçekleştiren kişi ya da kişiler aleyhine açılabilir. Haksız fiil niteliğindeki elatmanın önlenmesi davalarının kural olarak taşınmaza fiilen müdahale eden kişi ya da kişilere karşı açılması gerektiği gözetildiğinde, eldeki dava bakımından davalıya husumet yöneltilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı açıktır (Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2013/ 15825 Esas – 2013/17680 Karar sayılı ilamı). Bilindiği üzere; elatma olgusu haksız bir eylem olup, 4721 s. TMK’nın 683. maddesi hükmünden kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarının haksız fiil kimin tarafından gerçekleştirilmiş ise, ona karşı açılacağı, başka bir ifade ile husumetin 6100 s. HMK’ nun 50.

Devamını okumak için tıklayın…Ecrimisil Davalarında Husumet – Ecrimisil davası kime açılır?

Ecrimisil Davalarında Yetkili ve Görevli Mahkeme

Ecrimisil davalarında görevli mahkeme Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hâkime aittir. (1) Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir (HMK md.2). (1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu

Devamını okumak için tıklayın…Ecrimisil Davalarında Yetkili ve Görevli Mahkeme

Ecrimisil Nedir?

Ecrimisil ne demektir? Ecrimisil ne anlama gelir? Ecrimisil nedir? Ecrimisil, kötüniyetli zilyedin geri vermekle yükümlü olduğu bir şeyi haksız olarak alıkoyması nedeniyle kayıt malikine ödemekle yükümlü olduğu en azı kira geliri, en çoğu ise mahrum kalınan gelir kaybı olan bir tür haksız kullanım tazminatıdır. Bilindiği gibi gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği,

Devamını okumak için tıklayın…Ecrimisil Nedir?

Kapıcının İhbar Tazminatı

İhbar tazminatı da kıdem tazminatında olduğu gibi, kapıcılık/iş sözleşmesinin feshine bağlı olarak doğan bir işçilik alacağıdır. İhbar tazminatı kaynağını kapıcılar için de uygulama alanı bulan 4857 sayılı İş Kanunu’nun 17. maddesinden almaktadır. Anılan düzenleme uyarınca “belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildiril- mesi gerekir.” Bu kural, hem kapıcı hem de yönetici veya işveren konumundaki kat malikleri açısından geçerlidir. Buna göre; iş sözleşmesini (haklı sebep olmaksızın) tek taraflı sona erdirmek isteyen taraf, iş ilişkisini sona erdirebilmek için karşı tarafa kanunun 17. maddesinde belirtilen süreyi tanımak zorundadır. İş K. md.17’ye göre: İş sözleşmeleri; a) İşi altı aydan az sürmüş

Devamını okumak için tıklayın…Kapıcının İhbar Tazminatı

Kapıcının Kıdem Tazminatının Hesaplanması

Kıdem tazminatı kapıcının, iş sözleşmesi sona ermeden önceki son brüt ücreti üzerinden hesaplanır. Yine, kıdem tazminatına esas ücret kapıcının “giydirilmiş” ücretidir. Başka bir deyişle; kapıcının brüt maaşının yanında kapıcıya sağlanan ve süreklilik arz eden nakdi veya ayni menfaatler de kıdem tazminatına esas ücrete eklenecektir. Örneğin kapıcıya görevi karşılığında konut tahsis edilmişse, bu tahsis “kira yardımı” şeklinde telakki edilip emsal kira bedeli kıdem tazminatına esas ücrete eklenir. Aynı şekilde işverence karşılanan elektrik, su vb. aylık menfaatler de kıdem tazminatı hesabında dikkate alınacaktır. Şayet kapıcının doğalgaz gideri de işverence karşılanıyor ise bu “yakacak yardımı”nın da kıdem tazminatına esas giydirilmiş ücrete ekleneceği açık

Devamını okumak için tıklayın…Kapıcının Kıdem Tazminatının Hesaplanması

Kapıcının kıdem tazminatını kim öder?

Kapıcının kıdem tazminatını kim öder? Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca yönetim planında aksi kararlaştırılmadığı müddetçe kapıcı giderlerinden tüm kat malikleri eşit oranda sorumludur. Bu sorumluluk, borcun yasal olarak ödenmesi gereken tarihte işveren/kat maliki olan kişiye aittir. Kıdem tazminatı, iş sözleşmesinin sona ermesiyle ortaya çıkan bir alacak olmakla, kapıcının sözleşmesinin sona erdiği tarihteki kat maliklerinin/işverenlerin kim olduğu önem arz eder. Buna göre, şayet kapıcının iş ilişkisinin devamı sırasında bir kat maliki konutunu başka bir kimseye devretmişse, kapıcının işvereni de değişmiş olacaktır. O halde, 1475 s. İş K. md.14 hükmü uygulanacak ve kapıcının kıdem tazminatının doğduğu tarihteki yeni kat maliki kapıcının

Devamını okumak için tıklayın…Kapıcının kıdem tazminatını kim öder?

İhale Sonrasında Taşınmazsın Tahliyesi ve Alıcıya Teslimi

Taşınmazın alıcıya kesin teslimi için ihalenin kesinleşmesi gerekir. Alıcı adına tescil yazısının yazılmış ve alıcı adına taşınmazın tescil edilmiş olması gereklidir. (İİK.nun 135.md) Alıcının tahliye isteğini hangi tarihe kadar ileri sürebileceği yasal olarak düzenlenmemiştir. Yargısal görüşlerle de buna bir sınırlama getirilmemiştir. İhale bedelinin ödenmesi için süre verilmiş ise para verilinceye kadar gayrimenkul, satış memuru tarafından idare olunur (İİK.nun 131.md) Bu dönemde malın alıcıya teslimi söz konusu olmaz. Satış memuru, icra dairesindeki gibi genelde istek üzerine işlem yapar. (İİK.nun 135/2 md) Tahliyeyi kimler isteyebilir: *Tahliyeyi ihale alıcısı olan kişi isteyebilir. *Onun ölümü halinde mirasçıları da birlikte hareket ederek talep edebilir. Tahliye

Devamını okumak için tıklayın…İhale Sonrasında Taşınmazsın Tahliyesi ve Alıcıya Teslimi

İhale Sonrası Tescil İşlemleri

Taşınmaz tescili için tescil yazısının yazılması: İhale bedeli alındıktan sonra, taşınmazın alıcı adına tescili için tapuya yazı yazılır. (İİK.nun 135/1 md.) Bedel hemen ödenmiş olsa bile, yedi günlük sürede ihalenin feshi davası açılıp açılmayacağı beklenir. İİK.nun 134/4 md.ne göre malın esaslı vasıflarındaki hata veya ihaleye fesat karıştırılması nedeniyle, durumdan haberdar olduğu tarihten itibaren bir yıl içinde şikayet yoluna başvurulur ise de tescil için bunun beklenmesine gerek yoktur. Tescil yazısının yazılması süre ile sınırlanmamıştır. (Y.12.H.D.nin 06/02/1980 gün 9920- 935) Bu görevin yerine getirilmesi, alıcının isteğine bağlıdır.