Bedelsiz Senedi Kullanma Suçu

Bedelsiz Senedi Kullanma Suçu MADDE 156- (1) Bedelsiz kalmış bir senedi kullanan kimseye, şikâyet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adli para cezası verilir. Maddede, bedelsiz kalmış senet kavramı önemlidir. Bu konuda ilk akla gelen şey, senedin ödenmiş olmasıdır. Senet terimini, borç doğuran belge olarak anlamak uygun olur. Bu çerçevede, bir çek ya da poliçe de aynı sonucu doğurur. Aksine düşünce hukuka uygun olmaz. Örneğin bu kavramı emre yazılı senet olarak sınırlandırmak doğru değildir. Adi yazılı senet de maddenin koruması altında olan bir belgedir. Bedelsizlik tartışmasında, kısmen ödeme konusu gündeme gelebilir. Bu durumda, hak sahibi ödenmeyen kısım için

Devamını okumak için tıklayın…Bedelsiz Senedi Kullanma Suçu

Nitelikli Hırsızlık Suçu

“Madde 142- (1) Hırsızlık suçunun; a) Kime ait olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında veya ibadete ayrılmış yerlerde bulunan ya da kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen eşya hakkında, b) (Mülga: 18/6/2014-6545/62 md.) c) Halkın yararlanmasına sunulmuş ulaşım aracı içinde veya bunların belli varış veya kalkış yerlerinde bulunan eşya hakkında, d) Bir afet veya genel bir felaketin meydana getirebileceği zararları önlemek veya hafifletmek maksadıyla hazırlanan eşya hakkında, e) Adet veya tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında, f) (Mülga: 2/7/2012-6352/82 md.) İşlenmesi hâlinde, (6545 sayılı Yasayla değişik) üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (2) Suçun; a) Kişinin

Devamını okumak için tıklayın…Nitelikli Hırsızlık Suçu

Hırsızlık Suçu

TÜRK CEZA KANUNU MADDE 141- (1) Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir. (2) (2.7.2012 tarihli 6352 sayılı Yasanın 105. maddesi ile kaldırılmıştır.) İlkin, maddedeki bazı kavramlar açıklanmalıdır: Zilyetlik, bir şey üzerinde fiili hakimiyeti bulunmaktır. Bu hakimiyeti kurmuş olan kişi zilyettir (TMK, 973). Taşınmaz üzerindeki irtifak haklarında ve taşınmaz yüklerinde hakkın fiilen kullanılması da zilyetlik sayılır (TMK,973/2). TMK, zilyetliği asli ve feri olarak da ayırır (TMK, 974/2). Bir şeyde malik sıfatıyla zilyet olan asli zilyet, diğeri ise feri zilyettir. Taşınır

Devamını okumak için tıklayın…Hırsızlık Suçu

Kişi haksız ya da hukuka aykırı olarak tutuklanırsa veya yakalanırsa devlet zararları öder mi?

Konunun önemini göz önünde tutan Anayasa, tutuklama ve yakalama koşulları gerçekleşmeden, nedenler söz konusu olmadan kişilerin özgürlüklerinin kısıtlanması ile uğrayacakları her türlü zararın devlet tarafından karşılanması ilkesini benimsemiştir. Anayasada, devletin zararları, tazminat hukukunun genel prensiplerine göre tazmin edeceği maddede belirtilmiştir. Bu değişikliğin sonuçları aydınlığa kavuşacaktır. Ancak ülkemizde bireyin hak ve özgürlüklerinin daha sağlam temeller üzerine oturtulması ve toplumda demokratikleşmeyi sağlamak amacıyla, Anayasa’da 2001 değişikliği yapıldığına göre, devletin ödemesi gereken tazminatın, tazminat hukukunun genel ilkelerine göre belirlenmesi ilkesi, bundan böyle tazminatların haksız yakalama ve tutuklamanın doğurduğu zararları ortadan kaldıracak boyutlar kazanması amacı taşıdığı söylenebilir. Anayasanın hukuka aykırı tutuklama ve yakalamaların doğurduğu

Devamını okumak için tıklayın…Kişi haksız ya da hukuka aykırı olarak tutuklanırsa veya yakalanırsa devlet zararları öder mi?

Önödeme nedir? Önödemenin esasları nelerdir?

Önödeme yargılamasız cezalandırmanın bir başka çeşididir. Böyle bir yolun yasalarda kabulünün temel düşüncesi dava ekonomisine dayanmaktadır. Önödemede savcı yaptığı araştırma sonunda, suçun işlendiğini tespit ettiğinde, ilgilinin kabulüne bağlı olarak bu yol devreye girmekte, savcının belirlediği cezanın ödenmesi ile yargılama mekanizması hiç harekete geçmemektedir. Önödeme gerçekleştiğinde, hazırlık soruşturmasından doğrudan doğruya infaz aşamasına geçilmektedir. Yargılama yapılmamaktadır. Önödemenin temel amacı, hafif yaptırımlı suçlar için faille devlet arasında bir uyuşma sağlamaktır. Kendisine suç yüklenen sanık, yasada belirli cezayı ödediğinde, yargılama yapılmamaktadır.

Uzlaştırma nedir? Uzlaştırmanın esasları nelerdir?

Uzlaştırma, temelde fail ile mağdurun anlaşması nedeniyle, ceza yargılaması faaliyetinin yapılmaması ya da başlamış olan yargılamanın bu nedenle sona erdirilmesi anlamını taşır. Uzlaştırmada amaç, önemsiz suçlardan ötürü, koşullar gerçekleştiğinde, yargılamadan kaçınmaktır. Bu yolla dava ekonomisini sağlamaktır. Uzlaştırmanın tarafları suçun faili ile suçtan zarar görenidir(SZG). gerçek kişi olabileceği gibi, özel hukuk tüzel kişisi de olabilir. Maddede sözü edilen özel hukuk tüzel kişileri, dernekler, vakıflar, şirketler olarak belirtilebilir. Bu durumda tüzel kişiye karşı işlenmiş bir suç söz konusu olmak gerekir. Örnek: Bir karşılıksız çek suçunun SZG’si bir şirket olabilir. Failin bir şirkete verdiği çeki ödememesi halinde, bu varsayım gerçekleşir. Uzlaştırma CMK’da bir

Devamını okumak için tıklayın…Uzlaştırma nedir? Uzlaştırmanın esasları nelerdir?

Mal bildirimi, rüşvet ve yolsuzluk suçlarında soruşturma nasıl yapılır?

Bu konuda özel bir yasa uygulanır. Bu yasa 1990 yılında yürürlüğe girmiştir. Bu özel yasa kamu görevlileri ile onların suç ortaklarının görev suçlarında özel soruşturma yöntemi öngörmekte, MMK’nin uygulanamayacağı belirtilmektedir. Bu konuda dikkat edilecek husus, bu yasanın ancak yasada öngörülen suçlar hakkında uygulanacağıdır. Bu bakımdan bu kapsamda yer almayan suçlar için memurların yargılanması yasası uygulanacaktır. Yasa kapsamında yer alan suçların ihbarını ayrıntılı biçimde düzenlemiştir. İhbarlar doğrudan doğruya C. Başsavcılıklarına yapılacak, bu konuda bir tutanak düzenlenecek tutanağın bir örneği muhbire verilecektir.

Kamu görevlilerinin yargılanmasının özel kuralları var mıdır?

Türk ceza adalet sisteminde bu konuyu düzenleyen özel bir yasa vardır. Bu yasanın ve yolun özelliği yalnızca ön soruşturma evresini düzenlemesidir. Bir olayda son soruşturma CMK’da öngörülen kurallara ve ilkelere tabidir. Sözü geçen özel yasa kamu görevlilerinin yalnızca “görevleri sebebiyle işledikleri suçlar” nedeniyle uygulanır. Görev sebebiyle suç demek, bir kamu görevlisinin görevinden doğan suç demektir. Burada işlendiği iddia edilen suçlar görev arasında bir ilişki söz konusudur. Bu bağlamda görevi kötüye kullanma, görevi ihmal, efrada kötü muamele bu kapsamda yer alır. Rüşvet, irtikâp, ihtilas, zimmet ise başka bir özel yargılama yasasına tabidir. Bu yasa aşağıda ele alınacaktır.

Katılma (müdahale) yoluyla dava nedir?

Yasada yer alan özel yargılama yollarından biridir. Müdahale yoluyla dava, suçtan zarar görenin (SZG), savcının açtığı kamu davasına katılarak onunla birlikte iddia görevini yaptığı bir yargılama türüdür. Bu varsayımda bir kamu davası ile bir kişinin açtığı ceza davası birlikte yürümektedir. SZG, savcının yanında iddia görevinin yerine getirilmesinde savcıya destek olmaktadır. Fakat belirtmek gerekir ki, bu yargılama türünde müdahil adını alan SZG yargılama sırasında kendi çıkarını korumak amacını taşımaktadır. Müdahalenin kişilere, suçtan zarar görenlere, bu suçu işleyenlerin yargılamasına katılmak yetkisi verilerek, onların bizzat haklarını elde etmeye teşebbüs etmelerini önlemek amacı olduğu ileri sürülmektedir. Müdahale davasını açabilmek için suçtan zarar görmek, sağ

Devamını okumak için tıklayın…Katılma (müdahale) yoluyla dava nedir?

Basit yargılama nedir?

Basit yargılama, 2019 yılında ceza yargılaması sistemimize ekleniştir. Yeni bir yargılama yöntemidir. Bu yolu uygulama yetkisi asliye ceza mahkemesine aittir. İlk söz şu olmak gerekir. Bu yol ağır ceza mahkemesinde uygulanmaz. Basit yargılamanın uygulanabilmesi için, savcı kamu davasını açmalı, mahkeme iddianamenin kabulüne karar vermelidir. Bu yol, adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda uygulanabilir. Kamu davasının konusu adli para cezası olduğunda, yasada sınır yoktur. Dava ile istenen ceza adli para cezası olduğunda, basit yargılama uygulanabilir. Hapis cezası açısından, üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda bu

Devamını okumak için tıklayın…Basit yargılama nedir?