KAYA & ELMADAĞ

Vergi Suçlarında Zamanaşımı ve Hapis Cezası

Zamanaşımı kavramını VUK açısından ve genel hukuk kuralları açısından ayrı ayrı değerlendirmekte yarar vardır. Hukukumuzda iki tür zamanaşımı vardır. 1. Dava Zamanaşımı Belli bir sürenin geçmesi nedeniyle kamu davasının açılamaması veya açılmışsa, davaya devam olunmayarak düşürülmesi sonucu doğuran zamanaşımıdır. TCK’da cezanın çeşidine ve süresine göre farklı zamanaşımı süreleri belirlenmiştir (TCK m.66). Sahte belge kullanmak suçu için öngörülen ceza üç yıldan beş yıla kadar hapis cezasıdır (VUK m.359/b). Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis ve adli para cezası gerektiren suçlarda zamanaşımı süresi sekiz yıl olarak belirlenmiştir (TCK m.66/1-e). Bu sebeple sahte belge kullanmak suçunun işlendiği tarihten sekiz yıl geçmekle devletin cezalandırma

Devamını okumak için tıklayın…Vergi Suçlarında Zamanaşımı ve Hapis Cezası

Akli dengesi yerinde olmayan, işsiz veya aciz kişiler adına fatura düzenlenmesi

Uygulama da bazı kişilerin işsiz, özürlü, yardıma muhtaç, akli dengesi yerinde olmayan sokakta yaşayan, uyuşturucu kullanan kişileri notere götürerek onlar adına sermaye şirketi kurdukları ve sahte fatura düzenledikleri görülmektedir. Kişinin işsiz ya da aciz olması ceza hukuku açısından geçerli bir gerekçe değildir. Vergi mükellefi yapılan kişinin akli dengesinin yerinde olmaması, okur yazar olmaması, gözünün hiç görmemesi ceza ehliyeti açısından tartışma konusudur. Yargıtay 11. Ceza Dairesi, Esas No: 2014/4363, Karar No: 2014/12538 “Sanığın yeşil kart sahibi ve işsiz olduğunu, bir arkadaşının kendisine para vererek işyerini kendisi adına açtığını beyan etmesi karşısında işin kim tarafından yürütüldüğünün tespiti, işlemlerdeki yazı ve imzaların kime

Devamını okumak için tıklayın…Akli dengesi yerinde olmayan, işsiz veya aciz kişiler adına fatura düzenlenmesi

Çalışanların ücretini asgari ücretten gösterip daha fazla ücret ödenmesi cezası

İşçi çalıştıranların, ücret bordrosu düzenlemesi ve bu bordroda işçilerin tek tek, brüt ücretleri, yapılan kesintiler ve ödemenin belirtilerek, imzalattırılıp saklanması yasal zorunluluktur (Vergi Usul Kanunu, md.238). Vergi kanunlarına göre düzenlenmesi ve saklanması zorunlu olan belgelerin (örneğin ücret bordrosunun) muhtevası (yani kapsamı) itibariyle yanıltıcı olarak düzenlenmesi ise “Kaçakçılık suçu” olarak kabul ediliyor (VUK. Md.359/a-2). Ödenen ücretin bordroda düşük gösterilmesi ile birlikte, kapsamı itibariyle yanıltıcı belge düzenlenme fiili gerçekleşmiş olmaktadır. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, Esas No: 2003/10129, Karar No: 2004/357, K.T.: 20.01.2004 “Davacı işçi, iş sözleşmesini fazla çalışma ücretlerinin ödenmemiş olması ve sigorta primlerinin düşük ücretten yatırılması sebebiyle 1475 Sayılı İş Kanunu’nun

Devamını okumak için tıklayın…Çalışanların ücretini asgari ücretten gösterip daha fazla ücret ödenmesi cezası

Ölmüş kişi adına vergi kaydı ve fatura düzenleme

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 28. maddesine göre kişilik, ölümle sona erer. Vergi Usul Kanunu’nun 164. maddesinde ise; “Ölüm işi bırakma hükmündedir. Ölüm mükellefin mirası reddetmemiş mirasçıları tarafından vergi dairesine bildirilir. …” hükmü yer almaktadır. Bu nedenle gerçek kişilerde vergi mükellefi şahıs öldüğü anda vergi kaydı da kendiliğinden sona erer. Bu ölen şahıs adına ölüm tarihinden sonra düzenlenecek faturaların sahte olacağı açıktır. Sermaye şirketlerinde ise ortağın ölümü sonucu etkileyen bir durum yaratmaz. Yani şirket tek kişilik değilse tüzel kişilik faaliyetlerine devam eder. Ölen kişi adına fatura düzenleyen kişi düzenlediği faturalardan sorumludur.

Geçici Vergide Kaçakçılık Suçu

GVK’nın mükerrer 120. maddesine göre, geçici verginin eksik beyan edilmesi halinde, bu vergi ilave olarak resen veya ikmalen tarhe dilecek ve normal şekilde vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi uygulanacaktır. Ancak yine ilgili maddeye göre, ikmalen veya re’sen geçici vergi tarhiyatı; beyan edilmesi gereken verginin %10’unu aşan bir oranda eksik geçici vergi beyan edilmesi halinde söz konusu olacak, bu %10’luk marj içinde kalan eksik beyanlar ise herhangi bir ilave vergi tarhiyatına konu olmayacaktır. Söz konusu %10’luk marjın nasıl hesaplanacağına yönelik olarak kanun metninde bir açıklık bulunmamaktadır. Başka bir ifadeyle, eksik beyan edilen geçici vergi tutarının hesaplanmasında uygulanacak olan %10 oranının,

Devamını okumak için tıklayın…Geçici Vergide Kaçakçılık Suçu

Alt nüshası ile üst nüshası farklı fatura düzenlenmesi ya da kullanılması

Burada faturayı düzenleyen ile kullanın konumu aynı değildir. Faturayı düzenleyen istinaslar dışında genellikle daha az vergi vermek amacıyla faturanın alt nüshasını ayrı üst nüshasını ayrı düzenlemişse vergi kaçırma kastı ile davrandığı düşünülür. Bu tür faturalarda genellikle üst nüsha daha yüksek alt nüsha daha az bir rakam içerir. Tersi durumda yani alt nüshanın yüksek üst nüshanın az değer içermesi halinde vergi kaçırma kastından söz edilemez. Ancak fatura her halükarda muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge niteliğindedir. Yargıtay 11. Ceza Dairesi, Esas No: 2012/10574, Karar No: 2013/15136 “Sanığa 2005/2006 yıllarında muhteviyatı itibarıyle yanıltıcı belge düzenlemek suçundan dava açıldığı, alt nüshaları ayrı üst nüshaları ayrı

Devamını okumak için tıklayın…Alt nüshası ile üst nüshası farklı fatura düzenlenmesi ya da kullanılması

Ev alırken tapudaki satış fiyatının az gösterilmesinin cezası nedir?

TAŞINMAZLARDA TAPUDAKİ SATIŞ FİYATI ile GERÇEK SATIŞ FİYATININ FARKLI OLMASI Tapuda yapılan işlemden sonra beyan edilen devir ve iktisap bedelinin gerçek durumu yansıtmadığının, harcın gerçek devir bedelinden daha düşük bir bedel üzerinden ödendiğinin tespit edilmesi halinde, aradaki fark üzerinden hesaplanan harç ikmalen veya re’sen tarh edilerek hem gayrimenkulü devreden hem de devir alandan tahsil edilir. Ayrıca, bu suretle tarh edilecek tapu harcı için, devreden ve devralan için ayrı ayrı harcın %25’i oranında vergi ziyaı cezası kesilir. Beyan edilmeyen veya eksik beyan edilen tapu harcı için zamanaşımı süresi, VUK’un 114’üncü maddesi uyarınca 5 yıldır. Bu süre, vergi alacağının doğduğu takvim yılını

Devamını okumak için tıklayın…Ev alırken tapudaki satış fiyatının az gösterilmesinin cezası nedir?

Senedin istirdadı

TTK’nın 792. maddesi uyarınca senet herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa ister hamiline yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, senet eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak senedi kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır kusuru bulunduğu takdirde geri vermekle yükümlüdür. Bu yasal düzenlemeden de görüleceği üzere, senedi ele geçiren kimse, ancak kötü niyetli veya iktisapta ağır kusurlu ise kambiyo senedini iade etmekle yükümlüdür. Kötü niyet ve ağır kusurun varlığını senede meşru hamil olduğunu iddia eden davacı ispatlamakla yükümlüdür. Kötü niyetten maksat, senedin önceki hamilin elinden rızası

Devamını okumak için tıklayın…Senedin istirdadı

İşçiden işe giriş esnasında alınan senet geçerli midir?

Ticaret hukuku hükümlerine dayalı senetlerin, teminat kaydı içerdiğinde, poliçe, bono veya çek olsun kambiyo vasfını kaybettiği, geçerli olmadığı bilinmektedir. İşçi ve işverenin taraf oldukları iş ilişkisinde başlangıçta işe girerken, bazı iş kollarında işverenin teminat amaçlı işçiden kambiyo senedi aldığı uygulamada gözlemlenmektedir. Kuşkusuz bu durumun ispatı halinde alınan söz konusu kambiyo senedinin teminat senedi niteliğinde olduğu kabul edilmelidir. Öte yandan, iş hukuku; işçi ve işveren ilişkisinde, işverenin sosyal ve ekonomik bakımdan güçlü olması, işçinin korunması ve işçi lehine yorum ilkeleri nazara alınarak, borçlar ve ticaret hukuku alanından ayrılmış, kendine özgü farklı ilkeler ortaya koyarak gelişmiştir. Bu nedenle iş hukukunda, düzenlenen belgelere

Devamını okumak için tıklayın…İşçiden işe giriş esnasında alınan senet geçerli midir?

Franchise Anlaşmalarına Rekabet Kanunu Uygulanır mı?

Franchise sözleşmesinde franchise-veren (franchisor), kendisine ait bir işletme ve pazarlama sistemini oluşturan fikri ve sınai unsurlar üzerinde franchise alana lisans hakları (sistemi kullanma yetkisi) tanıyarak, franchise-alanı kendi işletme organizasyonuna (franchise işletmeleri zincirine) entegre etmek ve onu bu sisteme dayanan faaliyeti sırasında sürekli olarak desteklemek borcu altına girerken; franchise-alan da, bu sözleşmede, hem söz konusu sisteme dahil mal ve/veya hizmetlerin sürümünü kendi nam ve hesabına yapmayı ve desteklemeyi, hem de franchise-verene doğrudan veya dolaylı bir ücret ödemeyi taahhüt eder. Franchise-alan, sürümü bağımsız bir müteşebbis olarak yaparken, kendisine sunulan sistemi aynen kullanmak ve franchise verenin talimatlarına harfiyen uymak zorundadır. Franchise Sözleşmesinde franchise

Devamını okumak için tıklayın…Franchise Anlaşmalarına Rekabet Kanunu Uygulanır mı?