Etkin pişmanlık, suç işlenirken bulunmayan ancak suç tamamlandıktan sonra ortaya çıkan, cezayı hafifleten veya ortadan kaldı- ran şahsi bir neden olarak tanımlanabilir. Failin icra hareketlerinin tamamlanmasından sonra, neticenin oluşmasına isteyerek engel olması halidir. Ancak etkin pişmanlığın bir olayda uygulanabilmesi için suçun kanuni düzenlemesin de açıkça yer alması gerekmektedir.
Marka Suçlarında Etkin Pişmanlık
Marka suçlarında yalnızca marka hakkına tecavüz suçu açısından etkinlik pişmanlık hükümleri düzenlenmiştir. Marka suçlarının tamamı açısından değil yalnızca taklit ürünleri satmak veya satışa arz etmek suçunda geçerli olacak şekilde SMK’ da etkin pişmanlık hükümleri düzenlenmiştir. SMK m. 30/7 göre; “Başkasının hak sahibi olduğu marka taklit edilerek üretilmiş malı, satışa arz eden veya satan kişinin bu malı nereden temin ettiğini bildirmesi ve bu suretle üretenlerin ortaya çıkarılmasını ve üretilmiş mallara el konulmasını sağlaması hâlinde hakkında cezaya hükmolunmaz.” Kanuni düzenleme incelendiğinde etkin pişmanlığın yalnızca taklit markalı ürünü satan veya satışa arz eden kişilere uygulanacağı görülmektedir. Malın üretilmesi satış için bir temel oluşturmak üzere yapılmaktadır. Bu anlamda kanun koyucu, etkin pişmanlık hükmünü bu şekilde düzenleyerek satışa zemin oluşturan üreticinin açığa çıkarılmasını sağlamaya çalışmaktadır. Çünkü üretimin yapılması ayrıca bir teçhizat ve hazırlık gerektirdiğinden haksızlık düzeyi daha ağırdır ve üreticinin ortaya çıkarılması fiillerin deva- mının önlenmesi açısından da önem arz edecektir. SMK m. 30/7 kapsamında etkin pişmanlıktan taklit markalı ürünleri satan veya satışa arz edenler yararlanabilecektir. Bu itibarla etkin pişmanlığın kapsamının yalnızca taklit markalı ürünleri içerdiği söylenebilir. Marka hakkına tecavüz suçunda detaylı olarak ele alındığı üzere, aynı veya ayırt edilemeyecek düzeyde benzer işaretin aynı nitelikli mal veya hizmet için kullanılması iktibas yani marka taklitçiliğini oluşturmakta iken; benzer işaretin kullanılması ise taklitçiliği değil iltibası oluşturmaktadır. Bu kapsamda yasal düzenlemede taklit markalı ürünlerden bahsedildiğinden etkin pişmanlığın yalnızca iktibas halinde oluşacağı kabul edilmelidir.
Marka Suçlarında Etkin Pişmanlığın Uygulama Şartları
Etkin pişmanlığın uygulanabilmesi için SMK m. 30/7 kapsa- mında bazı şartların birlikte gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Bu şartlardan ilki; fail, satışa arz ettiği veya sattığı malın başkasının markasının taklit edilerek üretildiğini bilmelidir. Aksi halde bilgi- sizliği kastı ortadan kaldıracağından suç oluşmuş kabul edilemez. Şartlardan ikincisi; fail, başkasının markasının taklit edilerek üretildiğini bildiği ürünleri, satışa arz etmeli veya satmalıdır. Bu seçimlik hareketlerden birinin gerçekleşmesi gerekmektedir. Bunlar dışında ki fillerde etkin pişmanlık uygulanmaz. Etkin pişmanlığın uygulanması için icrai eylemlerin tamamlanması da şart değildir. Bir diğer şartta fail, taklit malı nereden temin ettiğini bildirmelidir. Fail malı nereden temin ettiğini yalnız mekânsal olarak değil kimden temin ettiğini gösterecek şekilde bildirilmelidir ki asıl amaç olan üretilen taklit mallara ulaşılıp el konulma gerçekleşebilsin. Ayrıca bildirimin yetkili makamlara yapılması gerekmektedir. Son olarak failin bildirmesi ile taklit malı üretenler ortaya çıkarılmalı ve üretilmiş mallara el konulması sağlanmalıdır. Failin malı nerden temin ettiğini bildirmesi üzerine hem malı üretenleri ortaya çıkarması hem de mala el konulmasını sağlaması gerekmektedir. Kanun koyucu bu iki şartın birlikte gerçekleşmesi gerektiğine vurgu yapmıştır. Yalnızca birinin olması halinde fail etkin pişman- lıktan yararlanamayacaktır.
Etkin pişmanlık soruşturma veya kovuşturma aşamasında söz konusu olabilir. Ancak en geç hüküm verilinceye kadar etkin pişmanlıktan yararlanılabilmektedir. Etkin pişmanlıktan yararlanılması halinde, SMK’ ya göre kişi hakkında cezaya hükmolunmaz. Soruşturma aşamasında etkin pişmanlığın uygulanması halinde kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. (CMK m. 171/1) Kovuşturma aşamasında etkin pişmanlığın uygulanması halinde ceza verilmesine yer olmadığına karar verilir. (CMK m. 223/4)