Teşebbüs kavramı TCK m. 35’te tanımlanmıştır. Buna göre teşebbüs, suçun kanuni tanımında yer alan fiilin icrasına elverişli vasıta ile başlanmış olmakla birlikte failin elinde olmayan sebeplerle, bu fiile ilişkin icra hareketlerinin tamamlanmaması veya icra hareketleri tamamlanmış olsa bile (suç tipinde ayrıca bir unsur olarak belirtilmiş ise ) neticenin gerçekleşmemiş olması halidir.
Marka Suçlarında Teşebbüs
6769 sayılı Sınaî Mülkiyet Kanunu m. 30 kapsamında işlenen marka suçları açısından teşebbüs hükümlerinin uygulanması mümkündür. Bu suçlarda da fail icra hareketlerine başladıktan sonra elinde olmayan nedenlerle suçu tamamlayamaz ise, teşebbüsten sorumlu olacaktır. Ancak her marka suçu açısından teşebbüsün mümkün olup olmadığı ayrı ayrı ele alınacaktır. Marka hakkına tecavüz suçu bakımından teşebbüs mümkündür. SMK m.30/1’ de düzenlenen marka hakkına tecavüz suçu, seçimlik hareketli bir suçtur. Aynı zamanda sırf hareket suçu olduğundan kanunda belirtilen icra hareketlerinin kısımlara bölünebildiği durumlarda bu suça teşebbüs mümkündür. Mülga 5833 sayılı Kanunla değişik KHK m.61/A kapsamında taklit markalı ürünleri bulundurmak seçimlik hareket olarak sayılmadığından bu ürünleri bulundurmak teşebbüs kapsamında değerlendirilmekteydi. Ancak SMK bulundurmak fiilini suç tanımında seçimlik hareket olarak saydığından suç tamamıyla oluşmuş kabul edilir. Yine SMK tarafından seçimlik hareketler genişletilerek ticari amaçla ithal, ihraç ve nakil de suç kapsamında alınmıştır. Tüm bu fillerin seçimlilik hareket olarak suç tanımında yer alması ile marka hakkın tecavüz suçu açısından teşebbüsün uygulanma alanının oldukça azaldığı söylenebilir. Marka suçları açısından teşebbüs değerlendirilirken, hazırlık hareketleri ile suçun icrasına başlama aşamasının özellikle dikkatlice araştırılması gerekmektedir. Henüz suçun icrasına başlanmamış olduğu hallerde teşebbüsten bahsedilemez. Bu nedenle failin ceza- landırılması için hazırlık hareketleri ile suçun icra hareketleri ayrı- mının dikkatlice yapılması gerekmektedir. Yargıtay taklit markalı ürün etiketinin üretilmiş olması halinde bu etiketler henüz ürün üzerine dikilmemiş ise de teşebbüsün varlığını kabul etmektedir. Yine, arama-elkoyma işlemleri sırasında yarı mamul halde ele geçirilen taklit markalı ürünler açısından teşebbüs hükümleri uygulanmalıdır. Örneğin; Adidas amblemli tişörtlerin henüz düğmeleri dikilmemiş ve üretimi tamamlanmamış olan ürünler veya henüz tabanı yerleştirilmemiş Nike amblemli ayakkabıların ele geçirilmesi halinde teşebbüsten bahsedilebilir.
Bir diğer marka suçu olan marka koruması işaretini kaldırma suçu açısından teşebbüsün ayrıca değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu suç işaretin kaldırılması ile gerçekleştiğinden sırf hareket suçu- dur. Bir görüşe göre bu nedenle marka koruması işaretini kaldırma suçunun icra hareketlerinin kısımlara bölünebildiği hallerde teşebbüs mümkündür. Bir diğer görüşe göre ise bu suç bakımında da teorik olarak teşebbüsün oluşması mümkün değildir. Bizim görüşümüze göre de, bu suçta teşebbüs olması mümkün değildir. Marka hakkı üzerinde yetkisiz tasarrufta bulunma suçu açısın- dan teşebbüs değerlendirildiğinde; bu suç, yetkisiz kişilerce markanın devredilmesi lisans verilmesi veya rehnedilmesi ile tamamlanır. Bir görüşe göre bu suç sırf hareket suçu olduğundan icra hareketle- rinin bölünebildiği durumlarda teşebbüs mümkündür. Örneğin yet- kisiz kişinin, başkasına ait markayı devretmek için sözleşme hazırladığı sırada yakalanması halinde suçun teşebbüste kaldığı söylenebilir. Bir diğer görüşe göre ise; bu suçun icrai hareketleri bölünebilir nitelikte değildir. Lisans, devir gibi filler bölünemez. Bu işlemler için sözleşme yapılması halinde ise ancak hazırlık hareketleri meydana gelmiş olmaktadır. Bu nedenlerle bu suça teşebbüs mümkün değildir. Suçun teşebbüs aşamasında kalması halinde cezada indirim yapılacağı TCK kapsamında düzenlenmiştir. Bu doğrultu da teşebbüs aşamasında kalmış bir suçta meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre, verilecek ceza ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine on üç yıldan yirmi yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine dokuz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası olacak şekilde indirilir. Bunlar dışında kalan hallerde taktir edilen ceza yine hakim taktiri ile cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadar indirilebilir.