Marka Hakkına Karşı İşlenen Suçlar
Türk marka hukukunda markaya ilişkin cezai yaptırımlar içeren düzenlemelerin tarihi oldukça eskidir. Zaman içerisinde markaların gelişimine bağlı olarak kanunlarda değişiklik yapılsa da marka suçlarının tarihçesinin oldukça eski olduğunun kabulü gerekir. Marka hukukuna ve marka suçlarına ilişkin eski düzenlemeler önceki başlıklar altında detaylı olarak incelendiğinden bu başlık altında yeniden incelenmeyecektir. SMK öncesi marka suçlarına işlenen en önemli kaynak 556 sayılı KHK’dır. Ancak bu KHK’da suçların kanun dışında düzenlenmesi kabul edilmediğinden Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Bu nedenlerle marka kanunu çıkarılması zorunluluğu hasıl olmuştur. Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan iptaller üzerine, Anayasaya aykırılığı tamamen ortadan kaldıran Sınaî Mülkiyet Kanunu düzenlenmiştir.
10.01.2017 tarihli 6769 sayılı Sınaî Mülkiyet Kanunu’nun 30. Maddesi ile marka suçları üzerindeki tartışmalar sonlandırılarak kanuni zemine oturtturulmuştur. Bu kanun ile marka hakkına ilişkin düzenlemeler tedvin edilmiş olup suçta ve cezada kanunilik ilkesi açısından yaşanan tartışmalar sona ermiştir. 6769 sayılı Sınaî Mülkiyet Kanunu’nun 30. Maddesi ile marka suçları ve yaptırımları düzenlenmiştir. Genel olarak düzenleme, 556 sayılı KHK ile benzerlik taşımaktadır. Ancak marka hakkına tecavüz suçunun seçimlik hareketleri KHK kapsamına göre genişletilmiş, ticari amaçla satın alma, bulundurma, nakletme veya depolama fiillerine de yer verilmiştir. Markaların yanında tasarım hakkı sahiplerinin de tasarımlarını koruma altına almaları mümkündür. Ancak bu koruma hukuki bir koruma olup cezai açıdan düzenlemeye tabi tutulmamıştır. Tasarımın tescilli olması koruma düzeyini arttırırken, tasarıma ilişkin düzenlemelerin TCK ile uyum içerisinde olması gerekmektedir.
Suç Kavramı
Suç, kanuni tipte yer alan unsurları kasten veya taksirle ihlal etmeye yönelmiş, hukuka aykırı insan davranışı olarak tanımlanabilir. Yine bir anlatımla suç, toplum tarafından onaylanmayan dav- ranışların kanun tarafından yaptırıma tabi tutulmasıdır. Bir başka anlatımla suç, insanların toplum içinde birlikte yaşamaya devam etmeleri ve toplumsal düzenin sağlanması için gereken hukuki değerleri ihlal eden belirli insan davranışları olarak tanımlanabilir.
Marka Suçu Kavramı
Suç tanımı yukarıda yapılmıştır. Bu kapsamda marka suçu ise; marka hakkını korumaya yönelik olarak düzenlenen hukuk kurallarını ihlal etmeye yönelmiş, hukuka aykırı ve kusurlu insan davranışı olarak tanımlanabilir. Marka suçları markanın önemli işlevlerinden olan köken ayırt etme, garanti ve reklam gibi işlevlerinden haksız olarak yarar elde etmeye yönelmiş suçlardır.
Marka suçlarında, marka hakkına yönelmiş birden fazla farklı şekilde haksızlık görülebilir. Bu nedenle marka suçları da TCK’de düzenlenen diğer suçlar gibi tasnife ihtiyaç duymaktadır. Kanuni düzenlemede tipin ortaya koyduğu özellik çerçevesinde bir sınıflandırmaya gidildiği görülmektedir. SMK m.30 kapsamında marka suçları; marka hakkına tecavüz suçu, marka koruması işaretini kaldırma suçu, marka hakkı üzerinde yetkisiz tasarrufta bulunma suçu olarak üç şekilde sınıflandırılmıştır.