Basın Yolu ile İşlenen Suçlarda Yakalanma

Yeni Basın Kanunu, 18 ve 22 maddelerindeki suçlar dışında para cezasının hürriyeti bağlayıcı cezaya çevrilmesini kabul etmemiştir. Basın yoluyla işlenen suçlardan dolayı sadece 22. maddesinde hapis cezası öngörülmüştür (5187 s.). Basın Kanunu Madde 28, Sorumlu müdür, basın yoluyla işlenen suçların kovuşturulması sırasında, yayıncının özgürlüğünü kısıtlayan, tutuklama ve tutuklama gerektiren herhangi bir eylemde bulunmamalıdır. Yapıldığı takdirde ilgili süjen sorumludur.

Suça Sürüklenen Çocuğun Yakalanması

Suç işlediğinde on iki yaşını doldurmamış olanlar suç nedeniyle yakalanamaz (Yakalama Y. 19/1/a). On iki yaşını doldurmuş ancak on sekiz yaşını doldurmamış olanlar suç sebebi ile yakalanabilir. Cumhuriyet savcısı soruşturmayı yürütür (Yakalama Y. 19/1/b). Yakalanan kişi 18 yaşından küçük görünüyorsa çocuk olarak görülür. Küçük, zihinsel engelli veya özürlü bireylere uygun yetişkinler yardım etmelidir. Çocuk veya genç için ana-baba veya bakıcısı, sosyal hizmet görevlisi veya polis veya jandarma olmayan bir yetişkin yardımcı olmalıdır. Jandarma veya polis yakaladığı kişinin sorulan sorulara vereceği cevapların önemini kavrayamadığını görürse, ona akıl hastaları, özürlüler veya çocuklara yapılan muameleyi yapmalıdır (Yakalama Yasası 19). Yakalanan kişi bir çocuksa,

Devamını okumak için tıklayın…Suça Sürüklenen Çocuğun Yakalanması

Alkol Muayenesi

Kandaki alkol miktarının ölçümü için yapılan alkol muayenesi ve kan örneği alınması, özel kanunlar tarafından düzenlendiği için CMK m. 75 hükmünden ayrılmıştır (CMK m. 75/7). Karayolları Trafik Kanunu ve Yönetmeliği, bu konuyu ele almıştır. Araç kullanırken en önemli şey, kandaki alkol miktarından yola çıkarak kişinin reaksiyon yeteneğini değerlendirmektir. Sonuç olarak, kandaki alkol miktarının yalnızca önemli olmadığı, aynı zamanda kişinin alkol dengesini koruyup koruyamadığı ve benzer durumların belirlenmesi gerekir. Karayolları Trafik Kanununun 2013-6487 sayılı Kanunla değişik 48. maddesine dayanılarak çıkarılan Yönetmeliğin (KTY) 97. maddesine göre, uyuşturucu veya keyif verici madde alanlarla alkollü içki alma nedeniyle güvenli sürüme yetkisini kaybedenlerin araç sürmesini

Devamını okumak için tıklayın…Alkol Muayenesi

Cumhuriyet Savcısının Tutukluyu Kendiliğinden Serbest Bırakması

Soruşturma evresinde, Cumhuriyet savcısı ayrıca tutukluyu veya adli kontrol altına alınmış kişiyi re’sen serbest bırakma yetkisine sahiptir (CMK m. 103/2). Tutuklamaya artık lüzum görmeyen savcı, kamu davasının henüz açılmamış olması koşuluyla sanığı derhal salıverebilir (CMK m. 103/2). Tüm deliller toplanmış ve kaçma şüphesi yoksa suçu işlediğine dair “yeterli şüphe” mevcut olsa da, tutuklamanın amacı delil karartılmasını veya kaçmayı engellemek olduğundan, Cumhuriyet savcısı tutukluyu serbest bırakabilmelidir. Kanun koyucu özgürlükten yanaydı. Bir soruşturmaya yer olmadığı kararı verildiğinde, şüphe ortadan kalktığından tutukluluk sona erer ve tutuklu kendiliğinden serbest kalır (CMK m. 103/2). Belki de bazı savcılar hakkında açılan ceza davaları, savcıların bu yetkilerini

Devamını okumak için tıklayın…Cumhuriyet Savcısının Tutukluyu Kendiliğinden Serbest Bırakması

Hukuka Aykırı Tutuklama Kararı Veren Hakimin Cezai Sorumluluğu

Hakim, tutuklama gerekçeleri ve şartları oluşmadan tutuklama kararı verdiğinde bu davranışı suç olarak değerlendirir. Örneğin, bir hakimin, davalı vekilinin ısrarla mahkemeleri reddederek, mahkemenin nüfuzunu kırdığı gerekçesiyle CMK’daki tutuklama şartları dışına çıkarak tutuklama kararı vermesi, görevi kötüye kullanma suçu olarak kabul edilmiştir (Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 08.12.1986, K. 565).

Tutuklananın Yakınlarına Haber Verme

Kovuşturma makamları, yakalanan kişinin yakınlarına haber verir. Şüpheli kendisi konuşamıyor. Bununla birlikte, bir kişi gözaltına alındığında, “bizzat” haber verme hakkı gündeme gelir. Hakim, tutuklama kararı üzerinde kişinin bizzat konuşarak tutuklandığını yakınlarına bildirebilir (CMK m. 107/1, 2). Bu, soruşturmanın amacının tehlikeye düşmemesi koşuluyla mümkündür. Yakınlara bilgi verilmesi, delil karartma şüphesini artırır. Bunun kanıtlandığı durumlarda bildirimin birkaç saat geciktirilmesi uygun olur. Kanun, yakınlarına haber vermenin nasıl yapılacağını açıklamıyor. Yönetmelik bu konuyu düzenlemiştir. İspat açısından yazılı olması faydalıdır. Hakim, sanığın tutuklandığını veya tutuklamanın uzatılmasına karar verildiğini tutuklunun yakınlarına veya seçtiği bir kişiye bildirir. Bildirim “gecikmeden” gönderilir. Anayasa, yakınlara bildirimi de düzenlemektedir. Anayasa’nın 19.

Devamını okumak için tıklayın…Tutuklananın Yakınlarına Haber Verme

Tutuklama Oturumu Öncesinde Müdafinin Savunma Hazırlaması

Müdafinin tutuklama kararı verilmesini engelleyebilmesi için, bunun hukuki ve fiili açıdan değerlendirilebilmesi için gereken zamana sahip olması gerekir. Bu nedenle, tutuklamaya sevk edilen şüpheliler ile tutuklandıktan sonra tutukluluk durumunun devamına karar verilmesi söz konusu olan şüpheliler ve sanıkların müdafinin soruşturma dosyasını inceleme hakkı, tutuklama tehlikesi altında bulunmayan kişilere göre farklıdır. Mooren kararında belirtildiği gibi, müdafinin dosyadaki belgeleri inceleme hakkı kısıtlanmamalıdır. Müdafinin dosyayı incelemesi yeterli değildir. Ek olarak, tutuklama oturumu öncesinde hazırlık yapmak ve incelediği belgelere karşı savubma hazırlamak için zamana ihtiyacı vardır. Sonuç olarak, kurumun canlandırılması için Dönmezer Tasarısı’nda yer alan ancak CMK tarafından onaylanmayan beş günlük hazırlanma süresi gereklidir.

Devamını okumak için tıklayın…Tutuklama Oturumu Öncesinde Müdafinin Savunma Hazırlaması

Tutuklama Kararının Verilmesi

Tutuklama, sanığın kişisel özgürlüğünü önemli ölçüde kısıtlayan bir tedbir olduğundan, buna hakimin, daha doğrusu hakimlerin görev yaptığı bir yargılama makamının karar vermesi garanti edilir (Anayasa m. 19/3). Bağımsız hakimlere tutuklama kararı verme yetkisi verilmesi, tutuklamanın siyasi iktidarın aleti haline getirilmesine karşı önemli bir güvence sağlar. Bu nedenle, bağımsız olmayan bir Cumhuriyet savcısının tutuklamaya karar verebilmesi çok tehlikelidir. Bu nedenle, Anayasa, Cumhuriyet savcısının tutuklama kararı verme yetkisini yasaklamıştır (Anayasa m. 19/3). Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Schiesser/İsviçre kararında yürütme ve taraflara karşı bağımsız olan hkaim dışında diğer bir kişinin tutuklama kararı vermesini Sözleşmenin ihlali olarak görmemiştir. Kararda, savcının hukuken yargılama yetkisine sahip

Devamını okumak için tıklayın…Tutuklama Kararının Verilmesi

Tutuklama Kararı Verilmesi İstemi

Soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısının talebi ve kovuşturma evresinde de Cumhuriyet savcısının talebi, iki yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlar dışındaki suçlarda şüphelinin tutuklanmasına karar verir. Ancak mahkeme, kovuşturma aşamasında tutuklama kararı re’sen verebilir. CMK ile ilgili soruşturma evresinde sulh hakiminin tekrar tutuklama kararı verme yetkisi kaldırılmıştır. Mülga CMUK m. 158’deki yetki, nedeni anlaşılamayan bir şekilde kaldırılmıştır (CMK m. 163/1). Bununla birlikte, mahkemenin kovuşturma evresinde yeniden tutuklama kararı vermesi (CMK m. 101/1) devam ediyor. Cumhuriyet savcısının tutuklama isteminin gerekçeli olması ve adli kontrolün neden yetersiz kalacağı açıklanması gereklidir. Hakim, tutuklama talebini inceledikten sonra şüphelinin tutuklanmasına, reddetmeye veya adli kontrol altına alınmasına

Devamını okumak için tıklayın…Tutuklama Kararı Verilmesi İstemi

Önleme Tutuklaması Nedir?

Terör suçlarında tutuklama kararı, delillerin karartma şüphesi veya kaçma şüphesi aramadan verilebilir (StPO m. 112/3). Hukuk düzenini ağır bir şekilde tehlikeye düşüren suçların yeniden işlenmesi tehlikesi varsa, tutuklama kararı da verilebilir. Bu hükümlerin devlete suçla mücadelede gerekli yetkileri vermek için aktarılmamış olması yerinde değildir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, suç işleme tehlikesinin tekrar ortaya çıkmasını engellemek için tutuklama kararı verilmesini Sözleşmeye aykırı görmemiştir. CMK’nın gerekçesinde, failin kamu düzenini ısrarlı ve istisnai bir şekilde bozması durumunda, düzeni iade zorunluluğunu sağlamak amacı ile tutuklama kararı verilebileceği Fransız Kanununu örnek olarak gösterilmiştir ve CMK m. 100’ün bu doğrultuda anlaşılması gerektiği vurgulanmıştır. Biz, kanunda açıkça

Devamını okumak için tıklayın…Önleme Tutuklaması Nedir?