Yedek Hükümlerin Oluşturulması (TBK m. 99)

Bir emredici kural ihlal edildiğinde bu emredici kural içinde kendi yedek hükmünü de taşıyabilir. (BK99) Fakat, emredici hukuk kuralından neyin caiz olduğu her zaman çıkarılamayabilir. Bu durumda kanunda düzenleyici bir hüküm olup olmadığına bakılır. Varsa yedek hüküm oradan türetilir. Eğer düzenleyici bir hukuk kuralı da yoksa, o zaman yedek hükmü hakim, kendi takdir yetkisini kullanarak belirleyecektir.

Kişilik haklarına aykırı, uzun, belirsiz bir çalışma süresi mahkemece de kişilik haklarına aykırı bulunmuştur. Hakim, bu durumda 8 yıllık bir süreyi uygun görmek suretiyle takdir yetkisini kullanmıştır. Böylelikle hakim, yedek hükmü takdir yetkisine dayanarak belirlemiş olur .

Eleştirisi: Kredi kartlarına aylık faizi sınırlayan bir uygulama yapılır. Örneğin %3 olan bir faiz düşünelim. Eğer bir banka, müşterilerine %15 faiz koyarsa burada emredici kurala aykırılık olduğundan %15’ten %3’e iner. Bu durumda banka şunu diyebilir; %3 zaten alacağım ama fark ettirmeden %15’i de alabilirim. Değişik kısmi butlanın amacı bir tarafı korumak olsa da caydırıcılığı olmadığından, banka bu durumu kötüye kullanabilir. Eğer amaç, müşteriyi korumaksa; değişik kısmi butlanı kullanma ya da kullanmama hakkı zayıf tarafa ait olmalıdır. Güçlü olan taraf buna karışmamalıdır. Zayıf olan taraf; isterse değişik kısmi butlan hakkını kullanmalı, isterse sözleşmenin tamamını feshedebilmelidir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir