Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, E. 2020/1876 K. 2021/473 T. 04.02.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalılar … ve … aleyhine 03/08/2012 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu araçta meydana gelen değer kaybı ve kazanç kaybı nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacının değer kaybı isteminin reddine, kazanç kaybı isteminin kısmen kabulüne dair verilen 10/09/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

2- Davacının diğer temyiz itirazına gelince; Dava, trafik kazası sonucu araçta meydana gelen değer kaybı ve kazanç kaybı nedeniyle oluşan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının değer kaybından kaynaklanan zarara yönelik isteminin reddine, kazanç kaybı nedeniyle oluşan zarar yönünden isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı vekili; 13/03/2012 tarihinde davalı şirkete ait, davalı sürücü … ’ün sevk ve idaresinde olan aracın, müvekkilinin maliki olduğu yolcu otobüsüne çarptığını, kaza sonrasında müvekkile ait araçta büyük çaplı hasara bağlı değer kaybı meydana geldiğini ve müvekkilinin aracının çalışmaması nedeniyle elde edeceği gelirden tamir sürecinde yoksun kaldığını belirterek oluşan maddi zararın tazminini talep etmiştir.

Davalı şirket vekili; meydana gelen trafik kazasında davacı şirketin maliki olduğu aracın sürücüsünün de kusurlu olduğunu, sigorta şirketince davacıya aracın rayiç bedeline yakın tazminat ödendiğini, davacının talep ettiği tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, aracın altı ay gibi çok uzun bir süre serviste kalmasının mantıksız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı … , oluşan zararda hiçbir kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, değer ve kazanç kaybı zararları yönünden davanın kabulüne dair verilen 30/04/2014 tarihli ilk kararın; davalı şirket vekili tarafından temyiz edilerek Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 16/05/2017 tarihli 2015/4452 esas ve 2017/5521 karar sayılı ilamı ile bozulması üzerine bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; alınan bilirkişi raporlarına göre meydana gelen kaza nedeniyle davacıya ait araçta değer kaybı oluşmadığı, davacının yalnızca tamir süresince aracı kullanamamasından doğan zararının olduğu gerekçesiyle değer kaybı alacağı yönünden açılan davanın reddine, kazanç kaybı yönünden ise davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dosya kapsamından; dava konusu aracın tam hasarlı olmayıp tamir edildiği sigorta evrakı ve diğer belgelere göre sabit olmakla trafik kazasının oluş şekli ve aracın tamirine yönelik servis kayıtları incelendiğinde, davacının aracında değer kaybı meydana geldiği anlaşılmaktadır. Bu haliyle dava konusu aracın olaydan önceki değeri ile olay sonrası değeri arasındaki farkı, davacının değer kaybı zararı olarak kabul edilmeli; davalı şirketin usuli kazanılmış hakları da gözetilerek davacının aracında meydana gelen değer kaybının tespit edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Şu durumda mahkemece, bozma ilamının gereği yerine getirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenle BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/02/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.”