MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(TÜKETİCİ) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmü asıl dosya ve birleşen dosya taraf vekilleri temyiz etmitir. Hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi asıl dosya ve birleşen dosya davalılar vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 26/04/2016 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden bir kısım davalılar vekili Av … ile ihbar olunan Hazine vekili Av. Sema Selçuk geldi. Karşı taraf adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00’e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar vekili dava ve birleşen dava dilekçesinde; müvekkili … ‘un kardeşi, diğer müvekkilleri … ve … ‘nin ortak çocukları, müvekkili … ‘in imam nikahlı eşi ve diğer müvekkillerinin babaları olan … ‘in 09/11/2011 tarihinde … Otel’de konakladığı sırada meydana gelen deprem neticesinde enkaz altında kalarak yaşamını yitirdiğini, davalıların standartlara ve deprem yönetmeliğine uygun bir yapı inşa etmemesinden ve böyle bir binada 23/10/2011 tarihinde meydana gelen depreme rağmen hizmet vermelerinden dolayı sorumlu olduklarını belirterek; murisin eşi … için 200.000 TL destekten yoksun kalma tazminatı, 5.000 TL cenaze ve defin gideri ile 125.000 TL manevi tazminat, çocukları … için ayrı ayrı 25.000 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile ayrı ayrı 50.000 TL manevi tazminat, babası … için ayrı ayrı 40.000 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile ayrı ayrı 50.000 TL manevi tazminat ile kardeşi … için 25.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplamda 430.000 TL destekten yoksun kalma tazminatı, 5.000 TL cenaze ve defin gideri ile 550.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, 21/04/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile destekten yoksunluk tazminatını toplamda 676.772 TL ye artırmış ve davacılar Naciye ve Halis yönünden destekten yoksunluk tazminatı talebinde bulunmamış, … yönünden ise talebini 18.429 TL olarak daralttığı anlaşılmıştır.
Davalı … birleşen davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde özetle; zamanaşımı def’i ve husumet itirazında bulunmuş ayrıca müteveffanın otelde konaklamadığını, binayı yapan kişiler ile müvekkillerinin aynı şahıslar olmadığını, müvekkillerinin otelin işletmecisi de olmadığını, ayrıca 23/10/2011 tarihindeki ilk depremden sonra Afad tarafından binaya hasarsız raporu verildiğini, yine müvekkili olduğu şirketin bina sahibi olması dışında hiç bir haksız tutumu bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dava da davalı … Kardeşler … aleyhine dava açılmış, mahkemenin 2012/688 Esas sayılı dosyasında ise otelin davalılar … . tarafından inşa edildiği, işletmecilerinin ise, … ve … olduğu iddiası ile dava açılmış, 03.01.2013 tarihinde asıl dava ile birleştirme kararı verilmiştir.
Mahkemece yapı sahibi ve müteahhidi olmayan … ve … yönünden ceza dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiği belirtilerek bu kişiler yönünden dava dosyasının tefrik edilmesine karar verilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü ile; maddi tazminat yönünden; müteveffanın eşi … için 346.881,00 TL, çocuklar … için 38.465,00 TL, … r için 18.429,00 TL, … için 34.563,00 TL, … için 68.466 TL, … için 79.126,00 TL ve … için 90.842,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 1.625 TL cenaze ve defin giderlerinden ibaret toplam 678,397,00 TL, manevi tazminat yönünden müteveffanın eşi.için 40.000,00 TL, çocuklar Ayşin için 15.000,00 TL, … için 15.000,00 TL,. için 15.000,00 TL,.n için 15.000,00 TL, G. için 15.000,00 TL ve K … r için 15.000,00 TL, kardeş … için 10.000,00 TL, baba … için 25.000,00 TL, anne .için 40.000,00 TL olmak üzere toplam 205.000,00 TL manevi tazminatın 09/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte asıl dosya davalısı şirketten tahsiline ve birleşen dosya davalıları (tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile) … ve … ‘dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm asıl dosya ve birleşen dosya taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacılar vekilinin ve birleşen dosya davalılar vekilinin tüm asıl dosya davalılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Uyuşmazlık, … Depreminde yıkılan … Otelin enkazı altında kalarak vefat eden … yakınları tarafından bina malikine ve müteahhitine karşı açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. … C sınıfı sürücü belgesi sahibi kamyon şoförünün 2013 yılında aylık gelirinin 2.500 TL olduğunu bildirmiş, hükme esas alınan maddi tazminat takdirine ilişkin bilirkişi raporunda; bu miktar esas alınarak asgari ücrete oranlama ile hesaplama yapılmıştır. Ancak müteveffanın kendine ait kamyonla mı yoksa başkasının yanında işçi olarak mı çalıştığı araştırılmadığı gibi, ilgili Oda’dan da bu yönleri açıklayan gelir araştırması yapılmamıştır. Ayrıca Oda tarafından bildirilen gelirin net gelir olup olmadığı da belli değildir. Şu durumda; davacılar tarafından müteveffanın gelirine ilişkin sunulacak deliller değerlendirilerek net gelirin tespit edilmesi, tazminatın belirlenmesi ve buna göre destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Dava konusu zarar 09.11.2011 günü gerçekleşen deprem nedeniyle oluşmuştur. Bina; plan ve projesine, imar düzenlemelerine ve deprem yönetmeliğine uygun yapılmış olsa bile, gerçekleşen depremin şiddeti gözönünde tutulduğunda binanın deprem nedeniyle hasara uğraması kaçınılmazdır. (06.03.2013 Tarih, 2012/786 Esas 2013/318 Karar sayılı Hukuk Genel Kurulu ilamı) BK’nun 43/1 (TBK 51/1) maddesine göre, “Hakim, hal ve mevkiin icabına ve hatanın ağırlığına göre tazminatın suretini ve şumülünün derecesine tayin eyler.” Depremin müc bir sebep olarak kabul edilip, zararla illiyet bağını kestiği kabul edilemez ise de; ne zaman ve hangi büyüklükte olacağı öngörülemeyen ve sonucu gerçekleştiğinde büyük bir yıkıma sebebiyet veren, bölgede herkesi etkileyen en büyük doğal afet olduğu da kabul edilmek zorundadır. Ayrıca, bölgenin birinci derecede deprem kuşağında yer aldığı ve oluşan depremin şiddet büyüklüğü de gözden kaçırılmamalıdır. O halde, mahkemece, bilirkişi tarafından belirlenen tazminat miktarlarından adalete uygun bir hakkaniyet indirimi yapılması da gereklidir. Bu hususta bir değerlendirme yapılmamış olması da doğru görülmemiş, hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 26.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.