Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, E. 2016/14792 K. 2017/5697 T. 18.05.2017

Davacı … ( … Tur) Nak. Taah. Tic. Ltd. Şti ile davalı … aralarındaki dava hakkında … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 14/10/2015 gün ve 2014/648 E.-2015/414 K. sayılı hükmün Dairemizin 02/05/2016 gün ve 2016/818 E.- 2016/5276 K. sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiş olup, süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: –

K A R A R

– Davacı vekili, davalının sevk ve idaresindeki aracıyla, şeride tecavüz kusurunu işleyerek davacı şirkete ait araca çarptığını, kazada davacı aracında 21.930,85 TL’lik hasar oluştuğunu, kazaya bağlı olarak daha sonra da 562,50 TL’lik tamir bedelinin davacı tarafından ödendiğini, kaza nedeniyle araçta değer kaybı oluştuğunu, davacı otobüsünün tamirde k aldığı süre boyunca davacının sözleşme ile aldığı taşıma işini devam ettirebilmek için 11.01.2013-28.02.2013 tarihleri arası minübüs kiralamak zorunda kaldığını ve 23.435,00 TL. kira bedeli ödediğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacının aracındaki hasar bedeli 562,50 TL, değer kaybı 30.000,00 TL. ve ikame araç kira bedeli 23.435,00 TL’den oluşan toplam 52.493,35 TL’nin 01.04.2013’ten işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Davalı vekili, davacı aracının hasar onarımı yapılarak davacıya eksiksiz teslim edildiğinin fatura ile sabit olduğunu, davacının bu tarihten sonraki 562,50 TL’lik tamir bedelini talep edemeyeceğini, davacı taleplerinin fahiş olduğunu ve bilirkişi raporu ile gerçek zarar miktarlarının ve taraf kusurlarının saptanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 13.959,99 TL. tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Dava, trafik kazası nedeniyle oluşan araç hasar bedeli, kazanç kaybı ve araç değer kaybının tahsili istemine ilişkindir.

Davacı tarafça, iş bu davada araç hasarı ve kazanç kaybı bedeli ile birlikte, kaza nedeniyle araçta oluşan değer kaybı da istenmiştir. Mahkemece benimsenen 24.06.2015 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda 5.000,00 TL. değer kaybı tazminatına hükmolunmuş ise de, mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunda araç değer kaybı hesaplaması doğru yapılmamıştır. Eksik inceleme ve hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre karar verilemez.

Bu durumda mahkemece, rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınması; ya da araç değer kaybı konusunda hesap yapmaya ehil, … veya … Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurum veya kuruluşlardan seçilecek hasar konularında uzman bilirkişi (makina mühendisi) veya bilirkişi kurulundan tüm dosya kapsamına göre; davacı aracının modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi gibi hususlar gözönünde bulundurularak kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. el piyasa değeri arasındaki fark (aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi) hususlarında ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

3- Davacı taraf, sözleşme ile aldığı taşıma işinde kullandığı aracın hasar görmesi ve tamiri için geçen sürede ikame araç kiralayarak taşıma işini devam ettirdiği gerekçesiyle, ikame araç temini için ödediği 23.435,00 TL’nin de tahsilini talep etmiş; mahkemece, 24.06.2015 tarihli bilirkişi raporundaki hesaplamalar esas alınarak ve yapılan değerlendirmeye göre, davacının kazanç kaybı talebinin 8.959,99 TL’lik kısmının kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece hesaplama yapılırken araç için ödenecek şöför ücret ve … primi, yakıt gideri gibi masrafların da hesaptan çıkarılacağı belirtilmesine rağmen kiralama bedeline eklendiği görülmektedir.

Her ne kadar bozma kararında ‘’Mahkeme tarafından, bilirkişinin hesaplamaya dahil ettiği şöför ücret ve … primi, yakıt gideri gibi masrafların davacının kendi aracını taşıma işinde kullanması halinde de yapılacak masraflar olduğu, bu bedellerden davalının sorumlu olmadığı gerekçesiyle, bu bedeller düşülerek davacının kazanç kaybı talebine hükmedilmiş olup, mahkemenin bu değerlendirmesinde isabetsizlik görülmemiştir.’’ denilmiş ise de, kabule göre de hükme esas alınan bilirkişi raporunda 2013 yılı Ocak ayı için 36 kişilik otobüsün aylık kira bedelinin (sürücü maaşı, … primi, yakıt bedeli, yemek bedeli hariç) 2.100 TL olarak tespit edildiği gözetildiğinde, bu bedel üzerinden hesaplanacak kira bedelinin 48 gün için 3.360 TL olması gerekir iken, mahkeme gerekçesinde bu bedellerin düşüldüğü belirtildiği halde hesaplama hatası yapılmak suretiyle 8.959,99 TL kira bedeline hükmedilmesi doğru olmayıp hükmün bu nedenle de bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

Davacının dava dışı … Entegre Kimya San. A.Ş. ile yaptığı taşıma sözleşmesinin cari olduğu ve işin devam ettiği sırada davacı aracının kazada hasar gördüğü, davacının sözleşmeyle üstlendiği taşıma işini devam ettirebilmek için … Taşımacılık adlı firmadan kazanın hemen ertesinde ve temin edilebilen iki adet minübüsü kiraladığı dosya kapsamı ile sabittir. Bu durumda mahkemece, davacının sözleşme ile yükümlülük altına girdiği taşıma işini kesintisiz devam ettirebilmesi için en kısa sürede ikame araç teminini gerçekleştirmesindeki zorunluluk, bu zorunluluğun gereği olarak en kısa sürede iki adet minübüsün temin edilebildiği hususları da gözetilerek; 24.06.2015 tarihli bilirkişi raporundaki, 18’er kişilik iki adet minübüs kiralanmasına ilişkin alternatif için belirlenen bedel üzerinden davacı lehine kazanç kaybına hükmolunması gerekirken, yazılı olduğu biçimde bu talep hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile, Daire’nin 02/05/2016 gün ve 2016/818 E.-2016/5276 K. sayılı bozma ilamının (1) no’lu bendindeki ‘’davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının;’’ ibaresinin ve 3 nolu bendin 1.parağrafının çıkartılmasına, kararın 2 ve 3 nolu bentlerde belirtilen gerekçelerle BOZULMASINA, tashihi karar peşin harcın karar düzeltme isteyen davalıya geri verilmesine 18.5.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”