MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12.07.2016 gün ve 2015/247 – 2016/807 sayılı kararı düzelterek onayan Daire’nin 20.12.2018 gün ve 2017/340 – 2018/8132 sayılı kararı aleyhinde davalı şirket vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin karbondioksit absorbanı (sodalime) üretimi yapan bir firma olduğunu, ihale bazında çalıştığını, davalı şirketin Ber-Kim adlı firmanın ür ettiği Sarbolime marka ürünün satıcısı olduğunu, davalı şirketin davalı üniversitenin mühendislik fakültesi çalışanları ile el ve işbirliği içinde müvekkili aleyhine yasal ve ahlaki olmayan bir şekilde ürün analizi adlı rapor düzenl ettirip ihale makamlarına göndererek ya ihalenin iptaline ya da ihalenin gecikmesine sebep olduğunu, davalı şirketin üniversite mensuplarına sözde davacının ürünü imiş gibi bir numune test ettirerek ürünün karbondioksit absorbe oranının düşük gösterildiğini, birkaç gün sonra da kendi sattıkları ürünü test ettirip karbondioksit emme oranını yüksek gösteren rapor düzenlettirilip bu iki raporu ihale makamlarına gönderip TTK’nın 54 vd. maddelerine aykırı davranıldığını, hiç kimsenin kendisine ait olmayan bir ürünü test ettirip rakip firmanın adını, adresini, markasını, modelini belirttiği bir rapor alıp ticari faaliyetinde kullanamayacağını, davalı şirketin davalı üniversiteye düzenlettirdiği raporda müvekkilin adı, ürün markası ve müvekkilinin adresinin dahi yazılı olduğunu, dava konusu ürünün sadece anestezi makinelerinde kullanılan bir malzeme olup sadece ameliyat yapan hastanelerce kullanıldığını, ancak ihaleye çıkan hastanelerce alındığını, piyasadan bulunmasının mümkün olmadığını, ancak ya bir hastanenin envanterinde olan mal grubundan ya da kullanılıp atılanların içinden alınmış olabileceğini, davalı üniversitenin numunelerin kime ait olduğunu araştırmaksızın rapor düzenlemesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, dava konusu raporun TTK’nın haksız rekabeti önleme hükümlerini ihlal ettiği hususunun karar altına alınmasına, 25.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı üniversite vekili ve davalı şirket vekili, ayrı ayrı davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin başvurusu üzerine davalı üniversite laboratuvarında davacıya ait olduğu ileri sürülen ürün üzerinde tahlil yapılıp rapor düzenlendiği, üniversitenin eyleminin ücretin ödenmesi sonrasında sunulan materyalle ilgili rapor düzenlemekten ibaret olduğu, davalı üniversitenin eyleminin haksız rekabet teşkil etmediği, davacı ile davalı şirketin aynı alanda faaliyet gösterdiği, aynı tıbbi emtianın pazarlaması ile ilgili olarak başka firmalarla birlikte ihaleye katıldıkları, davacının ürününü pazarlayan firmanın ihaleyi kazanması sonrasında, davalının bu markalı ürünü piyasadan temin edip diğer davalıdan rapor aldığı, bu raporun sonuçlarına göre ürünün ihale şartnamesini taşımadığını ileri sürerek ihale makamına şikayette bulunduğu, rapora konu emtianın davacının orjinal ürünü olup olmadığının belli olmadığı, davacının veya bağımsız bir kuruluş yahut da ihale makamının katılımıyla rapora sunulmuş davacı ürünü bulunmadığı, raporun tek taraflı olarak davacının ürününü kötülenmesi sonucunu doğuracak şekilde ihale makamlarında kullanılmasının dürüstlük kuralı ile bağdaşır görünmediği, davalının şikayet hakkını doğru kullanmadığı, davalı şirketin eyleminin haksız rekabet teşkil ettiği gerekçesiyle davalı … aleyhine açılan davanın reddine, davalı … . Şti. aleyhine açılan davanın kabulüne, eyleminin haksız rekabet olduğunun tespitine, 8.000,00 TL manevi tazminatın bu davalıdan tahsiline dair verilen karar davacı vekili ve davalı şirket vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizce düzeltilerek onanmıştır.
Bu kez davalı şirket vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere ve davalı şirket tarafından analiz ettirilen ürünün davacıya ait orjinal ürün olmadığının ispatlanamamış olmasına göre, davalı şirket vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı şirket vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 31,10 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 520,95 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davalı şirketten alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 03.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”