Yargıtay 1. Ceza Dairesi, E. 2021/5138 K. 2021/6384 T. 08.04.2021

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SUÇLAR : Kasten yaralama, silahla tehdit, 6136 sayılı Kanun’a aykırılık

HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1) Sanık … hakkında silahla tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ile sanıklar … ve … hakkında 6136 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde; Sanık … ‘nın adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkası bulunduğu halde hakkında 5237 sayılı TCK’nin 58. maddesindeki tekerrür hükümlerinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık ve sanıklar müdafiilerinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 2)Sanık … hakkında mağdur … ‘e yönelik gerçekleştirdiği kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde; Oluşa ve tüm dosya içeriğine göre, sanığın gerçekleştirdiği eylemi neticesinde mağdurda meydana gelen yaralanmanın niteliği, hedef alınan bölge, atış sayısı dikkate alındığında mahalli mahkemenin delilleri tahlil ve takdirinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamenin eylemin kasten adam öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturduğu görüşüne iştirak edilmemiştir.

Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak; a) Sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkası bulunduğu halde 5237 sayılı TCK’nin 58. maddesindeki tekerrür hükümlerinin uygulanmaması, b)İddia, savunma, mağdur beyanı, tüm dosya kapsamı ve mahkemenin kabulüne göre; ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediği anlaşılmakla, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas – 367 sayılı kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK’nin 29. maddesi gereğince asgari seviyede (1/4) oranında haksız tahrik indirimi uygulanması gerekirken, yazılı şekilde (1/2) oranında indirim yapılması suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 3)Sanık … hakkında mağdur … ‘ya yönelik gerçekleştirdiği kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde; a)Oluş, tüm dosya içeriği ve kabule göre, aralarında önceye dayalı husumet bulunduğu, taraflar arasında olay günü çıkan kavgada, mağdurun İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 26.11.2014 tarihli raporunda “sol spinaillaka anteriorsuperiorda 5 cm uzaklıkta giriş deliği, SIAS üzerinde çıkış deliği olan ateşli silah yarası, sol bacak ingiunal bölgeden 4 cm uzaklıkta bulunan giriş deliği olan ateşli silah yarası, sol bacak peninseimus üzerinde giriş deliği, sol bacak dış yanda çıkış deliği bulunan ateşli silah giriş deliği olduğu, sağ bacak iç yüzde diz arkasında çıkış deliği bulunmayan ve femur kırığı yarattığı düşünülen ateşli silah yarası, sağ tarafta göbek deliğinin 10 cm lateralinde çıkış deliği ve SIAS sağ tarafta giriş deliği bulunan ateşli silah yarası olduğu, ortopedi epikriz formunda sağ diz üstü median insizyonla açıldığı, femoral arter ve veninin tam kat transekte olduğu, sağ femur alt uç parçalı kırığı olduğu, dalak hilosundan grade 4 yaralanma ve aktif kanama olduğu, splenektomi yapıldığı, pankreas kuyruğunda yaralanma olduğu, sitmoid kolon mezosunda 4x4cm’lik delik olduğu, terminal ileumdan itibaren 10.m’den başlayan multiple ASY deliklerinin yaklaşık 40 cm’lik segment boyunca devam ettiği, segmenter ileal rezeksiyon yapıldığı” şeklinde yaralanmış olduğu anlaşılmakla kullanılan silahın elverişliliği, yapılan atış ve isabet eden atış sayısı, şiddeti ve hedef alınan bölgeler dikkate alındığında; sanığın eyleme bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu ve bu nedenle kasten öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılması gerektiği düşünülmeksizin suç niteliğinde yanılgıya düşülerek, yazılı biçimde “ kasten yaralama” suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi, Kabul ve uygulamaya göre de; b) İddia, savunma, mağdur beyanı, tüm dosya kapsamı ve mahkemenin kabulüne göre; ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediği anlaşılmakla, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas – 367 sayılı kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK’nin 29. maddesi gereğince asgari seviyede (1/4) oranında haksız tahrik indirimi uygulanması gerekirken, yazılı şekilde (1/2) oranında indirim yapılması suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayini, c) Sanığın mağduru hem organlarından birinin işlevinin işlevinin yitirilmesine ve kemik kırığına neden olacak hem de hayati tehlike geçirecek şekilde yaralaması karşısında, 5237 sayılı TCK’nin 87. maddesinde gösterilen nitelikli hallerden birden fazlasının ihlal edilmiş olması nedeniyle, 5237 sayılı TCK’nin 61. maddesi gereğince temel cezaya hükmedilirken, TCK’nin 3. maddesindeki cezada orantılılık ilkesi gereğince, hakkaniyete uygun ve sonuca etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerden, 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 08.04.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.”