Şifa Garantisi Yasağı

Tıbbi Hizmetlerin Kötü Uygulanmasından Doğan Sorumluluk Kanun Tasarısı’nın 12. maddesi, “Hasta ile tıp biliminin sınırları haricinde sözlü veya yazılı olarak tıbbi anlaşmalar yapılamaz veya güvenceler verilemez.””

Hekimin tedavi özerkliği ve özgürlüğü, hekimin iyileşmeyi garanti etmesine izin vermemektedir.

Nitekim Tıbbi Deontoloji Nizamnamesinin on üçüncü maddesinde belirtildiği gibi, “tabip ve diş tabibi, ilmi icapları uygun olarak teşhis koyar ve gereken tedaviyi tatbik eder.” Bu eylemlerinin mutlak surette şifa getirmemesinden dolayı deontoloji açısından muaheze edilemez.

Yargıtay da aynı fikirdedir: Vekil, iş görürken hedeflediği sonucun elde edilmemesinden değil, bu sonuca ulaşmak için yaptığı çabaların dikkatli bir şekilde gözden kaçırmasından sorumludur.

Hekim hastasına şifa veremezse de, estetik cerrahi, diş hekimliği ve protez vb. alanlarda beklenen sonuçların gerçekleşmemesi durumunda hekimden tazminat talep edilebilir. Yargıtay ayrıca, “Bir hasta ile onu tedavi eden doktor ve bir avukat ile onun müvekkili arasındaki ilişki, vekalet sözleşmesinin konusunu oluşturur” diye belirten kararlarında belirtmiştir. Doktor, hastasına tıbbi yardımda bulunmayı ve avukat da hukuki yardımda bulunmayı taahhüt ederler; ancak vekalet sözleşmelerinde, hastanın iyileşmesi veya davayı kazanma gibi bir sonucun garanti edilmez. Hasta ölse veya dava kaybedilse bile, doktor veya avukat, yaptıkları yardımın karşılığı olan ücrete hak kazanırlar ve kusurları dışında sorumlu olamazlar. Eser sözleşmeleri, sadece bir hizmet sunmakla kalmaz, aynı zamanda “eser” olarak bilinen olumlu veya olumsuz bir sonucun garantisini de içerir. Sonuç gerçekleşmezse, yüklenici zarardan sorumludur. Bir diş doktorunun kanal tedavisi yerine güzellik amacıyla insan vücudu üzerinde tıbbi müdahalesi işi, TBK m. 470 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş bulunan eser sözleşmesinin konusunu oluşturur. Bu, bizim durumumuzda olduğu gibidir. Davalı doktorun tedavi niteliği olmayan bir tıbbi müdahalede bulunması, eser sözleşmesi uyarınca ifa yönünden yeterli değildir. Hangi yöntemi kullanırsa kullansın, yaptığı işi kusursuz olarak göstermelidir. Doktor, davacının kolundaki dövmeyi estetik amaçla silmek için müdahalede bulunurken, eser sözleşmesinin niteliği itibarıyla izi tamamen yok etmeyi de taahhüt etmiş sayılır. Bununla birlikte, dosya kapsamına ve fotoğraflara göre, davacının kolundaki sağlıksız ve kötü görünümlü yeni bir iz, cerrahi müdahalenin izi olarak ortaya çıkmıştır. TBK’nın 475. maddesi uyarınca, yapılan iş kabule icbar edilemeyecek derecede ahlaksızlıktır.”.” Türk Öğretisi’nde ise protez ve estetik cerrahide sonucun garanti edilmesi nedeniyle eser sözleşemsinin varlığını kabul eden görüşe katılmayan yazarlar vardır. Ayrıca, bu tür müdahalelerde tedavi amacının daha önemli olduğunu savunan yazarlar da vardır.

Şifa garantisi, aydınlatmanın gerçek bir aydınlatma olmasına da engel olabilir. Hekim, peptik ülser hastası olan bir kişinin ameliyat sonrası bütün ilaçları bırakacağını, ameliyatın hiçbir tehlikesinin olmadığını, birkaç gün hastanede kalacağını ve sonrasında 3-4 hafta çalışamayacağını söyledi. Hastanın hepatiti olması, 85 kilodan 50 kiloya düşmesi ve uyku sorunları yaşaması nedeniyle üç ameliyata daha maruz kalması gerektiğini söyledi. Hekimin şifa vaat etmesi ve eksik ya da yanlış bilgilendirmesi bu konuda sorumludur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir