Anayasamızın 51. maddesi, 6356 sayılı Kanunun 3. maddesinin ilk fıkrasında belirtildiği gibi, işçi ve işveren kuruluşlarının, yani sendikalar ve konfederasyonların, önceden izin almadan kurulması mümkündür. Kanunun 6. maddesi, işverenlerin ve işçilerin sendika kurma hakkını da içerir. Görüldüğü gibi, yukarıda belirtildiği gibi, sendikalar ve konfederasyonlar serbestlik ve ihtiyarilik esasına dayanmaktadır.
Sendika Çokluğu İlkesi
Serbestlik ve ihtiyarilik esasının bir sonucu olarak 6356 sayılı kanun, aynı işkolunda faaliyette bulunmak üzere birden fazla sendika kurma yetkisine sahiptir (m. 3/1). Bunun adı sendika çokluğu ilkesi. Bu ilke aynı zamanda üst kuruluşların çokluğunu ifade eder.
İşverenler veya bir işkolunda çalışan işçiler, mevcut sendikalarından birine girebilecekleri gibi, yeni bir sendika da kurabilirler.
Sendika özgürlüğü ilkesi, bir işçinin veya işverenin kendi görüşüne en uygun sendikayı seçmesi veya mevcut bir sendika yoksa diğer işçilerle veya işverenlerle yeni bir sendika kurmasına izin verir.
Sendikacılığın doğası ve gelişimi, sendika çokluğu ilkesi ile uyumludur. Gerçekten de, sendika tekliği ilkesinin benimsenmesi, farklı fikir ve inançlara sahip kişileri belirli bir yöne itecektir. Bu, kişinin ve sendikanın hak ve özgürlüklerine aykırıdır. Bununla birlikte, siyasi ve dini görüşleri ve inançları farklı olan kişilerin, siyasi ve dini gruplar dışında kendiliklerinden bir araya gelerek her işkolunda ayrı bir sendika oluşturdukları da görülmektedir.