Tıbbi müdahale yapma yetkisi zorunlu haller dışında sadece hekimlere veya yerine göre diğer sağlık personeline tanınmış bir yetki olduğundan, böyle bir yetkisi olmaksızın tıbbi müdahalede bulunan kişinin eylemi, 1219 sayılı kanunun ihlali dışında, ayrıca meydana gelen sonuca göre kasten yaralama veya öldürme suçunu oluşturur. Sadece hekim ve diğer sağlık personeli hukuka uygunluk sebebinden yararlanabilir. Hekim veya diğer sağlık personeli dışındaki kimseler sadece zorunluluk hali durumunda tıbbi müdahale yapmaları halinde cezalandırılmazlar. Nitekim yargıya intikal eden bir olayda kendini hekim gibi göstererek hasta tedavi eden, enjeksiyon uygulayan, ilaç yazan kimse yaralama suçu dolayısıyla cezalandırılmıştır. Bu kimselerin ayrıca 1219 sayılı kanunun 25. maddesi hükmüne göre cezalandırılmaları da mümkündür.
Keza kırıkçı veya sülük ile tedavi sözü veren kişi, dolandırıcılıktan dolayı da sorumlu olabilir. Ayrıca hekim değilse, müdahale yaralama suçu olarak değerlendirilir. Keza, bu şekilde bir tıbbi müdahaleye rıza gösteren kimsenin rızası hile ile elde edilmiş olacağından, bu rıza geçerli olmayacak ve yine müdahale yaralama olarak cezalandırılacaktır.
Ülkemiz uygulamasında ise 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’un 25. maddesine göre, diploması olmadığı halde, maddi bir menfaat karşılığı olmasa dahi her ne suretle olursa olsun hasta tedavi eden veya tabip unvanını takınan şahıs cezalandırılır.