Reçete, bizzat bir hekim tarafından eczacıya yönelik olarak düzenlenmiş bulunan ve hastaya bir ilacın verilmesi talebini içeren yazıdır. Hekimin “açık reçete” vermesi hukuka ve meslek kurallarına aykırıdır.
Reçete, ceza kanunu manasında bir evrak niteliğindedir. Dolayısıyla hekim dışında bir kimse tarafından hazırlanması halinde evrakta sahtecilik suçu oluşur. Bir kamu görevlisi hekim tarafından hazırlanan reçete “resmi belge” niteliğindedir.
Aile hekimlerinin kullandığı reçete gibi belgeler resmi kayıt ve evrak niteliğindedir (Aile Hekimliği Kanunu m. 5/3).
Reçete düzenlenmesi, hekimin hastasını muayene ederek, gerekli gördüğü ilacı önermesi anlamını taşımaktadır. Bu nedenle, reçete düzenlenmeden önce kural olarak bizzat hastanın muayene edilmiş olması gerekir. Ancak örneğin, bir aile hekiminin ev ziyareti yaptığı yatağa bağımlı hastasını evinde bizzat muayene edip, reçetesini ertesi gün düzenlemesi ve reçeteyi de hasta yakınına vermesi mümkündür. Reçetenin aynı gün düzenlenmesi gibi bir zorunluluk bulunmamaktadır.