Nama yazılı senet, diğer kıymetli evraklar gibi tedavül edilebilir. Bununla birlikte, borçlu için son derece güvenli olan bu senetlerde tedavül yeteneği çok ağırdır.
Bu senetlerde, tüm değerli evrakın devrinde olduğu gibi, Türk Ticaret Kanunu 647/1’in;
Mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak kurmak için kıymetli evrakın devri için senet üzerindeki zilyetliğin devri gereklidir.”
biçimindeki hükmü çerçevesinde zilyetliğin devri gereklidir. Bunun yanında TTK m. 647/2 hükmünün gereği olarak yazılı bir devir beyanı da gereklidir (TBK m. 184/1).
Kısaca söylemek gerekirse, nama yazılı senet, TTK m. 647/1-2 gereği olarak zilyetliğin devri ve yazılı bir devir beyanı ile devredilebilir. Devir beyanı yazılı olmalıdır ve en azından devralan kişinin imzası ve kimliği içermelidir. TTK m. 647/2 uyarınca, anılan devir beyanı kıymetli evrakın üzerine veya ayrı bir kağıt üzerine yazılabilir.
Bununla birlikte, bu son durumda, değerli belgeler ve üzerine devir beyanının yazılmış olduğu kağıt birlikte ilintilendirilmeli ve devredilmelidir.
TBK m. 183 ve devamında düzenlenmiş olan alacağın devrine benzer sonuçlar doğuran bu devir beyanı, nama yazılı senedin devrinde kullanılamaz. TTK m. 655 hükmü buna bir örnektir.
Bu düzenleme, borçlunun yalnızca hamili olan ve senette adı yazılı olan veya onun hukuki halefi olduğunu ispat eden kişilere ödemekle yükümlü olduğunu belirtir. Bunun aksi durumda, borçlu, senedin gerçek sahibi olduğunu ispat eden üçüncü kişiye karşı borcundan kurtulamaz. Bu hüküm karşısında TBK m. 186;
Alacağın devredildiği, devreden veya devralan tarafından kendisine bildirilmemişse, borçlu önceki alacaklıya; alacak birkaç kez devredilmişse, borçlu son devralan yerine önceki devralan birine iyiniyetle ifada bulunarak borcundan kurtulur.”
biçimindeki hüküm, uygulanabilir değildir.
Nama düzenlenebilecek anonim şirket pay senetlerinin devri, TTK m. 490/2’ye göre “ciro ve zilyetliğin geçirilmesi” yoluyla gerçekleştirilebilir.