Manevi Zarar Nedir? Manevi Zarar Ne Demek?

Manevi zarar nedir?

Manevi zarar, bir kimsenin haksız bir fiil sonucu duyduğu acı, üzüntü ve kederdir. Maddi zararda fark teorisi esas alınıyordu; ancak manevi zararda bu teori esas alınamaz. Modern hukuk sistemleri, maddi zarar yanında manevi zararın da söz konusu olabileceğini kabul etmiştir. Manevi zararın, fark teorisiyle ilgisi yoktur.

Manevi bir zararın kabul edilebilmesi için, zarar gören kişinin kişilik haklarına aykırılığı hissetmesinin şart olup olmadığı, doktrinde tartışmalara neden olmuştur. Bu konuda sübjektif ve objektif olmak üzere iki teori ortaya atılmıştır.

— Sübjektif teoriye göre, manevi zararın söz konusu olabilmesi için zarar gören kişinin bu kişilik haklarına yapılan saldırıyı ve sonuçlarını hissetmesi ve üzüntü duyması gerekir. Bu görüş kabul edildiği takdirde tüzel kişilerin veya ayırt etme gücüne sahip olmayan kişilerin manevi zararlarını tazmin etmesi mümkün olmayacaktır. Zira tüzel kişilerin acı yaşaması mümkün değildir. Aynı şekilde ayırt etme gücüne sahip olmayan kişilerin de bu olaydan dolayı üzüntü duyması da mümkün değildir. Bu teoriden hareket edilecek olursa, ayırt etme gücüne sahip olmayan kişilere istediği gibi hakaret edilebilir. Bütün bu sebepler dolayısıyla bu görüş kabul görmemiştir.

— Bugün kabul edilen teori objektif teoridir. Bu teoriye göre bir kişinin kişilik haklarının ihlali, ihlalin sonuçlarını hissedip hissetmediğine bakılmaksızın bir manevi zarar teşkil eder ve bu zararın tazmini mümkündür. Bu görüş çerçevesinde tüzel kişilerin ve ayırt etme gücüne sahip olmayan kişilerin manevi zarar nedeniyle tazminat talep etmeleri mümkün olacaktır.

Manevi tazminat, özel olarak BK.m.47’de (TBK.m.56) ve genel olarak BK.m.49’da (TBK.m.58) hükümlerinde düzenlemiştir.

A. MANEVİ ZARARA İLİŞKİN ÖZEL HÜKÜMLER

BK.m.47 — Hakim, hususi halleri nazara alarak cismani zarara düçar olan kimseye yahut adam öldüğü takdirde ölünün ailesine manevi zarar namiyle adalete muvafık tazminat verilmesine karar verebilir.

TBK.m.56 — Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.

Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.

Bedensel zararlar ve ölüm olaylarında manevi tazminatın istenip istenemeyeceği BK.m.47 ve TBK.m.56’da düzenlenmiştir. BK.m.47’ye bakıldığında bedensel zararlarda, zarar gören kişiye ayrıca manevi tazminat talep etme hakkı tanınmıştır. BK’ya göre bedensel zararlarda (vücut bütünlüğünün ihlali) sadece yaralanan kişiye tazminat talep etme hakkı tanımıştır. Onun yakınlarının bu hükme göre tazminat talep etme hakkı bulunmamaktadır. Ancak BK.m.47’de belirtilen şartlar gerçekleşirse (ölüm durumunda) yakınları tarafından tazminat talep edilebilecektir.

Türk Borçlar Kanunu’ndaki düzenlemeye göre, ölüm durumuna ek olarak ağır bedensel zararın varlığı halinde de tazminat talep edilebilecektir. Bu kanunda aile kavramı yerine geçen ‘ölenin yakınları’ndan kastedilen BK’daki ‘aile’ kavramıdır.

B. MANEVİ ZARARA İLİŞKİN GENEL HÜKÜMLER

BK.m.49 — (Değişik: 4/5/1988 – 3444/8. md.)

Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir.

Hakim, manevi tazminatın miktarını tayin ederken, tarafların sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate alır.

Hakim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir tazmin sureti ikame veya ilave edebileceği gibi tecavüzü kınayan bir karar vermekle yetinebilir ve bu kararın basın yolu ile ilanına da hükmedebilir.

TBK.m.58 — Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir.

Hâkim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir giderim biçimi kararlaştırabilir veya bu tazminata ekleyebilir; özellikle saldırıyı kınayan bir karar verebilir ve bu kararın yayımlanmasına hükmedebilir.

BK.m.49 (TBK.m.58) genel nitelikteki bir düzenlemedir. Bu hükme göre kişilik haklarının zedelenmesinden zarar gören kimse, uğradığı zararın tazminatını talep edebilir.

BK.m.49/II’ye göre kişilik hakkı ihlal edilen kişinin işgal ettiği makam, görev ve sosyal ve ekonomik durumu göz önünde bulundurulacaktır. Bu düzenlemeye göre bir cumhurbaşkanına verilecek tazminatla, sıradan bir yurttaşa verilecek tazminat miktarı farklı olabilir. Bu nedenle eleştiriye uğrayan bu BK hükmünün muadili olan hüküm, TBK’da kaldırılmıştır.

BK.m.49/III ve TBK.m.58/II’ye göre hakim para dışında başka bir giderim biçimi kararlaştırabileceği veya tazminata ekleyebileceği gibi özellikle de saldırıyı kınayan bir karar verebilir ve bu kararın basın yoluyla ilanına hükmedebilir.

Örneğin, Cem’e verilen kitap okuma cezası, başka bir giderim biçimi olarak değerlendirilebilir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir