Bir şüpheli veya sanığın “kaçak” olduğuna karar verilmesi için, izlenmesi gereken bir yöntem vardır (CMK m. 247/2). İlk koşul, şüpheli veya sanık hakkında, CMK m. 248/2’deki katalogda sayılan suçlardan biri hakkında, soruşturma veya kovuşturmanın başlamış olmasıdır.
Bu şüpheliye Cumhuriyet savcısı, sanığa mahkeme tarafından önce tebligat yapılıp, buna uymaması nedeni ile zorla getirme kararı verilmiş olacak ve zorla getirme kararı da yerine getirilmemiş olacaktır. Bu ön koşullar gerçekleşmiş ise, Cumhuriyet savcısı veya mahkeme sanığın ilan yolu ile davet edilmesine karar verir. Söz konusu ilan, yasada özel olarak düzenlenen şekilde yapılır: çağrı ilanı, “on beş gün içinde gelmediği takdirde 248. maddede gösterilen tedbirlere hükmedilebileceği” ihtarını içerir ve bir gazetede yayınlanır. Bu ilan sanığın bilinen konutunun kapısına asılır (CMK “2016-6763” 247/2-a).
Mahkeme bütün bu işlemlerin yerine getirildiğini bir tutanak ile saptar ve saptama tarihinden itibaren on beş gün içinde başvurmayan şüpheli veya sanığın “kaçak” olduğuna karar verir (CMK “KHK 680” 247/2-b).