Duruşma hazırlığı, isminden de anlaşılacağı üzere, duruşmayı hazırlayan bir bölümdür. Amacı kendisinden sonra gelen duruşma bölümünün en kısa zamanda yapılabilmesini sağlamaktır. Bunun için bu evrede daha önce eksik kalmış hususlar tamamlanacağı gibi, duruşmanın yapılabilmesini sağlayacak işlemlerin de gerçekleştirilmesi gerekir. Duruşma hazırlığında işlemler dosya üzerinden yapılır. Duruşma hazırlığında yargılamanın taraflarının bir araya gelmeleri söz konusu değildir. Uygulamada bu devreye “tensip” adı verilmekte, işlemler bir tutanakla tespit edilmektedir. Bu nedenle de bu tutanağa “tensip tutanağı” adı verilmektedir. Duruşma hazırlığında yapılması gereken işlemler şöyle sıralanabilir: -İddianamenin iadesi kararı verilmediğinde, mahkeme başkanı ya da yargıç, önce iddianamenin kabulüne karar verir. Bunun anlamı şudur: Savcının açtığı kamu davası, son soruşturmada ele alınacak ve duruşma yapılacaktır. -Duruşma gününü belirlemek yetkisi mahkeme başkanınındır. Uygulamada tutuklu işler öncelikle ele alınmaktadır. Mahkeme başkanının duruşma günlerini belirlerken, duruşmaların en çabuk biçimde sonuçlanabilecek şekilde yapılabilmesine dikkat etmesi şarttır. Bir güne, bitirilemeyecek kadar çok duruşmanın konulması faydalı olmayacaktır. Bunun dışında mahkemenin çalışma takviminin iyi biçimde ayarlanması gerekir. -Çağrıları yapmak yetkisi mahkeme başkanınındır. Celpnameler mahkeme kalemlerinde yazılır ve bildirilir. Sanık da celpname ile (yeni yasada: çağrı kağıdı) çağrılacaktır. Bu celpnamede bir ihtarın da yer alması şarttır. Özrü olmaksızın duruşmada hazır bulunmayan sanığın tutuklanacağı ya da zorla getirileceği, celpnameye yazılacaktır Sanık tutukluysa, ona duruşma günü bildirilecektir. Bu bildirim çağrı yerine geçecektir. Bu bildirimle birlikte, sanığın duruşmada kendini savunmak için bir isteği olup olmadığı ve bunun neden ibaret olduğu da sorulacaktır. Bu işlem tutuklunun bulunduğu ceza infaz kurumunda cezaevi kâtibi veya bu işle görevlendirilen personel yanına getirilerek tutanak tutulmak suretiyle yapılır. Değişiklik güvenlik amacına yöneliktir Müdafi de ister sanık tarafından seçilmiş, ister mahkemece atanmış olsun, duruşmaya çağrılacaktır. Mahkeme başkanının re’sen (olayın taraflarının istemi olmaksızın) tanık ve bilirkişi çağırma yetkisi CMK’da yoktur. -Delillerin toplanması işi önsoruşturmada bitmiş olmalıdır. Fakat yine de toplanacak bazı deliller bulunabilir. Bunlar yeni ortaya çıkmış olabileceği gibi, daha önce ele geçirilememiş de olabilir. Duruşma hazırlığı bir bakıma önsoruşturmanın eksiklerini tamamlamak görevini de taşıdığından, bu dönemde delillerin toplanması da şarttır. Savcı suç delillerini ve buna ilişkin nesneleri mahkemeye vermek zorundadır. Sanık savunması için bazı delillerin toplanmasını istediğinde, bunlara ait olguları da belirterek bir dilekçe yazmak ve bunu duruşmadan 5 gün önce mahkeme başkanına vermek durumundadır. -Tanıklar kural olarak duruşmada dinlenecek, bilirkişilerden de mütalaaları duruşmada alınacaktır. Fakat hastalık ya da sakatlık ya da aşılması mümkün olmayan bir nedenle, bir tanığın ya da bilirkişinin duruşmada hazır bulunamayacağının anlaşıldığı durumlarda, bunlara duruşma hazırlığında başvurulmasını yasa mümkün kılmaktadır. Bu aslında istisnai bir durumdur. Ancak bir delilin kaybından korkulduğu için, bu yolun açılması uygun görülmüştür. İddianame celpname ile birlikte sanığa bildirilecektir. Bu bildirimin yapılmasının nedeni, sanığa savunmasını hazırlama olanağını yaratmaktır. Bu bildirim yapılmadığında, sanığın duruşması ertelenmelidir.