Danıştay 10. Daire, E. 2021/380 K. 2021/3636 T. 24.06.2021

T.C.

D A N I Ş T A Y

ONUNCU DAİRE

Esas No : 2021/380

Karar No : 2021/3636

DAVACI : …

VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1- … / …

VEKİLİ: Hukuk ve Mevzuat … … 2- … Bakanlığı / …

VEKİLİ : 1. Huk. Müş. Yrd. …

DAVANIN_ÖZETİ :Davacı tarafından, (Mülga) 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 25. maddesi, 1. fıkrası, (ç) bendi uyarınca Türk vatandaşlığının kaybettirilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu’nun 12/07/1996 tarih ve 8355 sayılı kararının iptali istenilmektedir.

DAVACININ_İDDİALARI :Davacı vekili tarafından, müvekkilinin Türk vatandaşlığının kaybettirilmesine ilişkin dava konusu Bakanlar Kurulu kararının usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek iptali gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI :Davalı idareler tarafından, davaya konu edilen Bakanlar Kurulu kararında hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Davanın süre aşımı yönünden reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra gereği görüşüldü:

Dava; davacı tarafından, (Mülga) 403 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 25. maddesi, 1. fıkrası, (ç) bendi uyarınca Türk vatandaşlığının kaybettirilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu’nun 12/07/1996 tarih ve 8355 sayılı kararının iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesinde, dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde idare mahkemelerinde altmış gün olduğu belirtilmiş; aynı Kanun’un 8. maddesinde, sürelerin, tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayacağı, tatil günlerinin sürelere dahil olduğu kurala bağlanmıştır.

Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan (Mülga) 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 25. maddesi, 1. fıkrası, (ç) bendinde, yurt dışında bulunup da muvazzaf askerlik görevini yapmak veya Türkiye’de savaş ilanı üzerine, yurt dışında bulunup da, yurt savunmasına katılmak için yetkili kılınmış makamlar tarafından usulen yapılacak çağrıya mazeretsiz olarak üç ay içinde icabet etmiyenlerin, Türk vatandaşlığını kaybettiklerine Bakanlar Kurulu tarafından karar verilebileceği hükmüne, aynı Kanun’un 45. maddesinde de, Bakanlar Kurulu kararı ile Türk vatandaşlığına alınanlardan gerekli görülenler ile Türk vatandaşlığını kaybedenlerin tam hüviyetlerinin Resmi Gazete’de yayımlanacağı, bunlardan adresi bilinmeyenler hakkında ilanen tebliğin, bu yayım tarihinden itibaren bir yıl sonra yapılmış sayılacağı hükmüne yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, Mardin ili, Kızıltepe ilçesi, … Köyü, Cilt No: …, Sayfa no: …, Kütük Sıra No:…’te kayıtlı olan davacının, yoklama kaçağı olduğu ve muvazzaf askerlik hizmetini yerine getirmesi için yurt içi adresinden takibe alındığı, yapılan adres araştırmaları sonucunda davacının Lübnan’da yaşadığının tespit edildiği, ancak Lübnan’daki adresinde bulunamaması üzerine de 27/02/1993 tarih ve 21509 sayılı Resmi Gazete’de 3 ay içinde yurda dönüp ilgili mercilere müracaat etmediği takdirde Türk vatandaşlığını kaybettirme işlemi yaptırılacağının ilan yoluyla duyurulduğu, buna rağmen davacının yurda dönmemesi üzerine Milli Savunma Bakanlığı’nın 19/12/1994 tarihli yazısıyla (Mülga) 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 25. maddesi, 1. fıkrası, (ç) bendine dayanılarak Türk vatandaşlığının kaybettirilmesinin teklif edilmesi üzerine, 12/07/1996 tarih ve 8355 sayılı sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla Türk vatandaşlığının kaybettirilmesine karar verildiği, bu kararın 09/08/1996 tarih ve 22722 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandığı, davacının ise işlemden yeni haberdar olduğunu ileri sürerek 26/01/2021 tarihinde bakılmakta olan davayı açtığı anlaşılmaktadır.

Davacı bilinen adresinde bulunamadığından ve yeni bir adresi de belirlenemediğinden, dava konusu Bakanlar Kurulu kararının, Resmi Gazete’de ilanından itibaren bir yılın sonunda davacıya tebliğ edilmiş sayılacağı yukarıda aktarılan mevzuat uyarınca yasal bir zorunluluktur.

Bu durumda, davacı tarafından, 09/08/1996 tarih ve 22722 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 12/07/1996 tarih ve 8355 sayılı Bakanlar Kurulu kararını öğrenmiş olacağı en son tarih olan 09/08/1997 tarihinden itibaren 60 gün içinde dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 26/01/2021 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasını inceleme olanağı bulunmamaktadır.

Öte yandan, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun, “Türk vatandaşlığını kaybedenler veya vatandaşlıktan ıskat edilenler” başlıklı 43. maddesinde, (Mülga) 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 25. maddesinin (a), (ç), (d) ve (e) bentleri uyarınca Türk vatandaşlığını kaybetmiş olan kişilerin başvurmaları halinde, millî güvenlik bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak kaydıyla, Türkiye’de ikamet etme şartı aranmaksızın İçişleri Bakanlığı kararı ile yeniden Türk vatandaşlığına alınabileceklerinin düzenlendiği dikkate alındığında; bu kapsamda davacının Türk vatandaşlığına yeniden alınması istemiyle davalı … Bakanlığı’na başvuruda bulunmasına hukuki bir engel bulunmadığı anlaşılmaktadır.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle; 1. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi, 3. fıkrası, (e) bendi ve 15. maddesi, 1. fıkrası, (b) bendi uyarınca DAVANIN SÜRE AŞIMI NEDENİYLE REDDİNE, 2. Aşağıda ayrıntısı gösterilen … TL yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 3. Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca belirlenen … TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine, 4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra, kullanılmayan … TL yürütmenin durdurulması harcının ise istemi halinde davacıya iadesine, 5. Bu kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 (otuz) gün içinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 24/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir