T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/1731
Karar No : 2021/342
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : 1. Hukuk Müşavir Yrd. …
İSTEMLERİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, evlenme yoluyla Türk vatandaşlığına alınma talebinin reddine ilişkin … tarih ve … sayılı İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü işleminin iptali ile 100.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olayda, davacının 1978 yılında göçmen olarak Türkiye’ye giriş yapmasına ve 1984 yılında Türk vatandaşı ile evlenmesine rağmen çeşitli sebeplerle Türk vatandaşlığına geçemediği, 1978 yılından beri ikamet tezkeresi ile Türkiye’de yaşadığı, dava konusu işlemin tesisine neden olan başvuru dilekçesinde davacının 1984 yılında Türk vatandaşı … isimli Türk vatandaşı ile evlendiği belirtilerek dilekçe ekine evlenme evrakının konulduğu ve Türk vatandaşlığına geçme talebinde bulunulduğunun anlaşıldığı, her ne kadar başvuru dilekçesinde açık bir şekilde 5901 sayılı Kanunun 16. maddesinden bahsedilmemiş ise de, dilekçe içeriği dikkate alınarak talebin 16. madde çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği, bu durumda, 1984 yılında Türk vatandaşı ile evlenen ve vatandaşlığa geçme talebinde bulunan davacının durumunun 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 16. maddesi çerçevesinde değerlendirilerek Türk vatandaşlığına geçip geçemeyeceği hususunda bir işlem tesis edilmesi gerekmekte iken, anılan madde kapsamında bir başvurusunun bulunmadığından bahisle davacı talebinin reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık görülmediği, dava konusu işlem nedeniyle davacının ağır bir elem ve üzüntü duymuş olması ya da şeref ve onurunun zedelenmiş bulunması veya fizik yapısını zedeleyen, yaşama ve kazanma gücünün azalması sonucunu doğuran olayların meydana gelmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığından manevi tazminat talebinin yerinde görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, manevi tazminat isteminin reddine, karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, nüfus personelinin ihmali nedeniyle yıllardır Türk vatandaşlığı statüsünü kazanamadığı, defalarca başvuruda bulunduğu, eğitim ve sağlık gibi pek çok kamu hizmetinden yararlanamadığı, maddi zararının hesaplanamayacağı, ancak 30 yıldır vatandaş olamaması karşısında manevi tazminat isteminin kabul edilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, davacının 5901 sayılı Kanunun 16. maddesinde belirtilen usul ve şekilde bir başvurusunun bulunmadığı, hem 5901 sayılı hem de mülga 403 sayılı Kanunda Türk vatandaşlığının doğrudan kazanılmasına yönelik bir düzenleme bulunmadığı ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Davalı idare tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş olup, davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle; 1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine, 2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle dava konusu işlemin iptali, manevi tazminat isteminin reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA, 3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.”