Ölüm Nedeniyle Doğan Zararların Tazmini

Ölüm nedeniyle doğan zararlar nelerdir ve nasıl tazmin edilir? Ölüm tek başına zarar oluşturmaz; zarar mirasçılar ve yakınların ölüm nedeniyle uğradıkları kayıplardır. BK.m.45’ de (TBK.m.53) ölüm halinde hangi zarar kalemlerinin talep edilebileceği sayılmıştır. İsviçre Federal Mahkemesi, doktrindeki hakim görüşün aksine, bu sayımın tüketici bir sayım olduğunu ve bunlar dışında bir zararın talep edilemeyeceğini kabul etmektedir. BK.m. 45 hükmüne göre ölüm halinde, ölenin mirasçılarının veya yakınların tazminini talep edebilecekleri zarar kalemleri şunlardır: 1. Defin masrafları: Ölen kişinin sosyal konumuna uygun bir şekilde defnedilmesi için yapılan harcamalar (Ölüm ilanı, taziye masrafları, toprağa verme masrafları vb.) tazminat olarak talep edilebilir. Zarar görenin farazi

Devamını okumak için tıklayın…Ölüm Nedeniyle Doğan Zararların Tazmini

Mülkiyet Hakkının İhlali Nedeniyle Doğan Zararlar

Bir kimsenin mülkiyet hakkının ihlali durumunda ortaya çıkan zararın tazmin edilmesi gerekir. Bu noktada karşımıza “şeye ilişkin zarar” kavramı çıkmaktadır. Şeye ilişkin zarar, bir malın tahrip edilmesi, yok edilmesi veya ona zarar verilmesi nedeniyle meydana gelen zarardır. 1. Bedelin tazmini Haksız fiil neticesinde malın yok edilmesi durumunda onun bedelinin tazmin edilmesi gerekir. Tazmin edilecek bedel belirlenirken öncelikle aynı türden malın temin edilmesi için gerekli piyasa fiyatı esas alınır. Değerinde kullanıma bağlı olarak eksilme meydana gelmeyen mallar bakımından aynı türden yeni bir malın temin edilmesi için gerekli bedel göz önünde bulundurulur. Örneğin zarar gören kişiye ait arazide bulunan ağaçların zarar görmesi

Devamını okumak için tıklayın…Mülkiyet Hakkının İhlali Nedeniyle Doğan Zararlar

Tazminatın Belirlenmesi ve Tazminattan İndirim Sebepleri

Tazminat miktarı nasıl belirlenir? Alacaklının uğradığı zarar miktarı, esaslara göre tespit edildikten sonra, mahkeme bu zararların ne kadarının tazmin edileceğine karar verecektir. BK.m.43/I (TBK.m.51/I): Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler. Görüldüğü üzere Borçlar Kanunu bu hususta hakime bir takdir yetkisi vermektedir. Hakim tazminat miktarını belirlerken hem durumun özelliklerini hem de kusurun ağırlığını göz önünde bulunduracaktır. Bunun dışında BK.m. 44’de (TBK.m.52) bazı hususlar tazminattan indirim sebebi olarak düzenlenmiştir. Ayrıca doktrin ve içtihatlarda da tazminatın belirlenmesinde göz önünde bulundurulması gereken bazı noktalara işaret edilmektedir. Tazminatın belirlenmesinde indirim sebebi olarak göz önünde bulundurulacak

Devamını okumak için tıklayın…Tazminatın Belirlenmesi ve Tazminattan İndirim Sebepleri

Denkleştirme Nedir?

Bazen haksız fiil zarar görenin sadece zarar uğramasına değil, aynı zamanda bazı ekonomik yararlar elde etmesine de yol açmış olabilir. Örneğin, zarar gören, yaralanmadan sonra hastanede yattığı süre boyunca ev, yemek gibi giderlerden kurtulmuş olabilir; haksız fiil sonucunda tahrip olan evin enkazı zarar gören tarafından satılmış olabilir. Bu tür durumlarda zarar hesaplanırken bu ve benzeri yararların zarardan düşülmesi gerekir. Bu işleme “denkleştirme” adı verilir. Denkleştirme (Yararların zarardan düşülmesi) ne demektir? Denkleştirme tazminatın değil, zararın tespitine ilişkin bir sorundur. Denkleştirme yapılabilmesi için, meydana gelen yarar zarar verici olayla uygun illiyet bağı içinde bulunmalıdır. Bu nedenle zarar verici olayla tesadüfen bir bağlantı

Devamını okumak için tıklayın…Denkleştirme Nedir?

Borcun Yenilenmesi Nedir?

Yenileme, borcu sona erdiren nedenlerden biri olup, bir borcun yerine yenisinin geçmesi suretiyle eski borcun sona erdirilmesidir. Dava ve sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve somut olaya uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (818 sayılı BK) 114. maddesinde borcun yenilenmesi “tecdit” başlığı altında düzenlenmiştir. Anılan madde; “Borcun tecdidi akitten vâzıh suretle anlaşılmak lazımdır. Hususiyle mevcut bir borç için kambiyo taahhüdünde bulunmak veya yeni alacak senedi veya yeni bir kefaletname imza etmek, tecdidi tazammun etmez. Bununla beraber bu hükmün aksine dair akdolunan mukaveleler muteberdir.” şeklindedir. Borcun yenilenmesi, alacaklı ve borçlu arasında yapılan bir yenileme sözleşmesi ile gerçekleşir. Bu sözleşme, tarafların eski

Devamını okumak için tıklayın…Borcun Yenilenmesi Nedir?

Tam Tazmin

Zarar veren, kural olarak zarar görenin haksız fiil nedeniyle uğradığı bütün zararları tazmin etmekle yükümlüdür. Tazminat zarar miktarını aşamaz. Tazminatın üst sınırını uğranılan zarar oluşturur. Ancak BK.m.43 ve 44 (TBK.m.51 ve 52) hükümlerinde bazı tazminattan indirim sebepleri öngörülmüştür. Bu sebeplerin varlığı halinde, hakim uğranılan zarardan daha düşük bir tazminata hükmedebilecektir. Uğranılan zarar miktarına faiz de eklenecektir. Bu faize tazminat faizi denir. Faiz, zararın meydana geldiği andan itibaren yürütülür. Tazminat faiz oranına ilişkin bir oran Borçlar Kanununda belirtilmemiştir. Genellikle kabul edildiği üzere, yasal temerrüt faizi oranları, tazminat faizi bakımından da esas alınacaktır.

Aynen Tazmin – Nakden Tazmin

Zarar görenin uğradığı maddi zararların tazmini bakımından iki imkan mevcuttur: Ya tazminat borçlusu, zarar verici olay meydana gelmeseydi zarar görenin mal varlığı hangi durumda bulunacak idiyse o durumu yeniden tesis eder (aynen tazmin); veya bu durumun yeniden sağlanması için gerekli olan parayı öder (nakden tazmin). Borçlar Kanunu bu iki tazminat türünden birine veya diğerine üstünlük tanımamıştır. BK.m.43/I; TBK.m.51/I hükmünde, tazminat türünün, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak hakim tarafından belirleneceği düzenlenmiştir. Ancak uygulamada aynen tazmin çok sık rastlanılan bir durum değildir. Özellikle mala ve şahsa verilen zararlarda, zarar görenden zarar verenin malı onarmasına veya gerekli tedaviyi yapmasına

Devamını okumak için tıklayın…Aynen Tazmin – Nakden Tazmin

Haksız Fiil Sorumluluğu ve Türleri

HAKSIZ FİİL SORUMLULUĞU VE TÜRLERİ Kusura dayanan haksız fiil sorumluluğu Haksız fiilde sebep sorumluluğu Haksız fiillerin fonksiyonu Haksız fiilde taleplerin yarışması Haksız fiil sorumluluğu, kusura dayanan haksız fiil sorumluluğu ve sebep sorumluluğu olarak ikiye ayrılmaktadır. Sözleşmeden doğan sorumlulukla haksız fiilden doğan sorumluluğun arasındaki rekabet; kusur ve sebep sorumluluğunda da vardır. Federal mahkemeye göre uğranılan zarar açısından kusur sorumluluğuyla sebep sorumluluğunun yarışması mümkün değildir. Sebep sorumluluğu, kusur sorumluluğunu otomatik olarak dışlayacaktır. Yani, sebep sorumluluğuna ilişkin hükümler uygulanacaktır. Öğretide kimi yazarlar bunun böyle genelleştirilmemesi gerektiğini ifade eder. İçerik itibariyle zarar gören uğranılan bütün zararların tazminini istiyorsa sebep sorumluluğu, kusur sorumluluğunu dışlayacaktır. Buna

Devamını okumak için tıklayın…Haksız Fiil Sorumluluğu ve Türleri

Haksız Fiillerin Fonksiyonu

Kimi yazarlara göre haksız fiil hukukunun temel amacını, meydana gelen zararın denkleştirilmesi yani zararın tazmini oluşturmaktadır. Bu görüş, bugün için hakim görüş niteliği taşımamaktadır. Görüşün doktrinde eleştirilme sebebi meydana gelen tazmin edilme halinin haksız fiil hukukuna özgü bir fonksiyon olarak değerlendirilememesidir. Mesela sigorta sözleşmesinde de zararın giderilmesi söz konusu olmaktadır. Bir başka görüşe göre, haksız fiil hükümlerinin temel amacı haksız fiili gerçekleştiren kişiyi (faili) cezalandırmaktır. Bu görüş Ceza Hukuku’nda olduğu gibi burada da taraftar bulamamıştır. Not: Borçlar Hukuku’nda incelenen sorumluluk nakdi sorumluluktur. Yoksa Borçlar Hukuku ceza hukukunun alanına giren cezai sorumlulukla ilgilenmez. Bir kişinin diğerine karşı sorumlu olup olmadığı, tazminle

Devamını okumak için tıklayın…Haksız Fiillerin Fonksiyonu

Haksız Fiilde Sebep Sorumluluğu

Sebep Sorumluluğu Sebep sorumluluğunda kusur asli unsur değildir; buradaki kusur ya sorumluluk için aranmamaktadır; ya da ikinci plana itilmiştir. Sebep sorumluluğu olağan sebep sorumluluğu ve tehlike sorumluluğu olarak ikiye ayrılmaktadır. 1. Olağan Sebep Sorumluluğu Kanun koyucu, bu sorumluluk türünde sorumlu kişinin belirli bir kişi ya da şey üzerinde özen gösterme borcunu ihmal ettiği varsayımından hareket eder. Bazı durumlarda, sorumlu kişiye bu varsayımın doğru olmadığını iddia etme hakkı tanınmıştır. Adam çalıştıranların sorumluluğu, taşınmaz malikin sorumluluğu bir olağan sebep sorumluluğudur . a. Adam Çalıştıranın Sorumluluğu Bu durumda zarar veren çalışandır. Zarar gören, kendisine zarar veren çalışandan uğradığı zararın tazminini isteyebilir. Zararı doğrudan

Devamını okumak için tıklayın…Haksız Fiilde Sebep Sorumluluğu