Beklenmeyen Durumlarda Hasta Rızasının Sınırı

Beklenmeyen Durumlarda Hasta Rızasının Sınırı

Uygulamada sıkça karşılaşılan sorunlardan biri, hekim – hastadan belirli bir işleme ilişkin onay alarak müdahaleye başlamışken – ameliyat masasında öngörülmemiş başka bir gereklilikle karşılaştığında ortaya çıkar. Hastanın açık rızasının kapsamını aşan yeni bir girişim zorunlu görünüyorsa ne yapılacaktır? Özellikle genel anestezi altında bulunan bir hastada, önce uyandırıp ek onay almak mı gerekir, yoksa rıza alınmaksızın müdahaleye devam etmek mi?

Bu ikilem bakımından benimsenen ölçütler kısaca şunlardır:

  1. Organ kaybı veya fonksiyon kaybı doğurabilecek; fakat müdahalenin geciktirilmesi hastanın yaşamını derhâl tehlikeye sokmayan hallerde
    • Ek girişim ertelenmeli, hastanın bilinci yerine geldikten sonra açık muvafakati alınmalıdır.
  2. Hastanın hayatını doğrudan tehdit eden acil bir durum doğmuşsa
    • Muvafakati bekleme zorunluluğu yoktur; hekim derhâl gerekli tıbbi işlemi yapabilir.
  3. Asıl işlem sırasında, hasta için yararlı ve risk düzeyi düşük ek bir müdahalenin mümkün olduğu görülürse
    • Hekim hastadan önceden alınmış rızaya dayanarak, ayrı bir onay aramaksızın bu ek işlemi de gerçekleştirebilir.

Rızanın Geçerliliği İçin Aranan Şartlar

Bir rıza beyanının hukuken geçerli sayılabilmesi şu koşullara bağlıdır:

  • Rıza ehliyeti: Beyan sahibi, planlanan müdahalenin mahiyetini, olası risklerini ve sonuçlarını kavrayabilecek zihinsel yeterliliğe sahip olmalıdır.
  • Aydınlatılmış olma: Kişi, kararını verirken müdahaleye dair yeterli ve anlaşılır bilgiyi hekimin kendisinden edinmiş bulunmalıdır.
  • Tasarruf yetkisi: Rıza, rıza verenin üzerinde tasarruf edebileceği bir bedene / sağlık hakkına ilişkin olmalıdır.

 

Bu şartlar gerçekleşmediği sürece verilen onay hukuki değer taşımaz; dolayısıyla yapılan işlem de hukuka aykırı sayılır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir