Türk Borçlar Kanunu’nun Üçüncü Bölümü, “Bağışlama Sözleşmesi” başlıklı 285 ila 298. maddeler arasında bağışa ilişkin düzenlemeleri içerir.
Bağışlama sözleşmesi, bağışlayanın sağlar arası sonuç doğurmak üzere malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiği sözleşmedir (TBK m. 285/1).”
“Bağışlama, bağışlayanın bir karşı edim veya denk bir karşı edim olmaksızın kendi malvarlığından bir malvarlığı değeri ile bağışlananın malvarlığına yönelik sağlığında yaptığı bağışlama sebebine (causa donandi) dayalı, borç doğurucu veya tasarrufi kazandırmadır.” Kanımızca bağışlama şöyle tanımlanabilir: Böylece, bağışlamanın varlığı için, tasarruf işlemi (ifa) aşamasında bağışlayanın malvarlığında bir azalma olması gerekir (pasifin artması veya aktifin azalması) ve “bağışlayanın malvarlığındaki azalma ile nedensellik bağı içerisinde” bir artma olması gerekir (pasifin artması veya aktifin artması).
“Bağışlama”, causa donandi’ye dayalı bir borçlandırıcı veya tasarruf işlemi ile gerçekleşebilir. Örneğin, bağışlayanın bağışlanananın mülkiyetini ivazsız olarak devretmeyi taahhüt etmesi durumunda, bağışlama sebebine (causa donandi) dayalı bir borçlandırıcı işlem uygulanabilir. Bununla birlikte, alacaklının borçlusunu kendisine olan borcundan bağışlama amacıyla ibra etmesi durumunda, bir ibra taahhüdü olmadan akdedilen ibra sözleşmesi tasarruf işlemi olarak causa solvendi (ifa sebebi) yerine causa donandi’ye dayanır. Aynı şekilde bir taşınır eşyanın “elden bağışlanmasında”, ayni akit ve zilyetliğin nakli, “ifa sebebine” değil, “bağışlama sebebine” dayanmaktadır.
Bağışlama, tek taraflı bir hukuksal işlem değildir; aksine, bağışlayan ve bağışlanan tarafların karşılıklı irade beyanlarının uyuşmasıyla gerçekleşir.
Bir bağışlama, bağışlayanın malvarlığından bağışlananın malvarlığına malvarlığı değerinin aktarılması yoluyla gerçekleşir. Malvarlığı unsurları dışında, kişinin varlığı ve emeği (iş görme edimi) ile başkası lehine sağladığı ivazsız kazançlar (örneğin ivazsız vekalet) bağışlama olarak kabul edilmez. Ayrıca, mameleki devri içermeyen, salt kullanımın devrine dönük ivazsız kazançlar (örneğin kullanım ödüncü sözleşmesi) bağışlama olarak kabul edilir.
Bağışlama, genellikle satılanı oluşturan her şeyle ilgilidir.
Bir bağışın varlığından bahsedebilmek için karşılıksız olması gerekir.
Bağışlamanın türleri ise aşağıdaki yayınlarımızda her biri kendi içerisinde daha detaylı olarak ele alınmıştır;
- Elden Bağışlama
- Bağışlama Sözü Verme (Bağışlama Vaadi)
- Karma Bağışlama
- Koşullu (Şarta Bağlı) Bağışlama
- Yüklemeli (Mükellefiyetli) Bağışlama
- Yerine Getirilmesi (Tenfizi) Bağışlayanın Ölümüne Bağlı Olan Bağışlama
- Bağışlayana Dönme Koşuluyla Bağışlama