Aynen Tazmin – Nakden Tazmin

Zarar görenin uğradığı maddi zararların tazmini bakımından iki imkan mevcuttur: Ya tazminat borçlusu, zarar verici olay meydana gelmeseydi zarar görenin mal varlığı hangi durumda bulunacak idiyse o durumu yeniden tesis eder (aynen tazmin); veya bu durumun yeniden sağlanması için gerekli olan parayı öder (nakden tazmin). Borçlar Kanunu bu iki tazminat türünden birine veya diğerine üstünlük tanımamıştır. BK.m.43/I; TBK.m.51/I hükmünde, tazminat türünün, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak hakim tarafından belirleneceği düzenlenmiştir.

Ancak uygulamada aynen tazmin çok sık rastlanılan bir durum değildir. Özellikle mala ve şahsa verilen zararlarda, zarar görenden zarar verenin malı onarmasına veya gerekli tedaviyi yapmasına katlanması beklenemez. Buna karşılık, örneğin maliki olduğu bir araziye çöp boşaltılan kişi, bunu yapandan çöplerin kaldırılmasını veya malı çalınan kişi bunun aynen iadesini talep edebilir.

Tazminat genellikle bir miktar para şeklinde belirlenir. Para olarak belirlenen tazminat, zarar verici olay meydana gelmeseydi zarar gören hangi durumda bulunacak idiyse o durumun yeniden sağlanması için gerekli masrafları karşılar. Örneğin zarar gören malın onarılması için gerekli masraflar veya vücut bütünlüğünün ihlali halinde tedavi masrafları gibi.

Nakdi tazminat sermaye veya irat şeklinde belirlenebilir. Sermaye şeklinde tazminde, tazminat bir defada toptan ödenir. İratta ise tazminat belirli zaman aralıklarında, örneğin ayda bir olmak üzere dönemli olarak ödenir. BK.m.43/II (TBK.m.51/II) hükmü tazminatın irat şeklinde belirlenmesi imkânını açıkça düzenlemiştir. Uygulamada tazminatın irat şeklinde belirlenmesi genellikle destek yoksun kalma tazminatı (BK.m.45/II; TBK.m.53/3) veya sakatlanma durumunda söz konusu olmaktadır. Bu tür durumlarda zarar görenin bir seçim hakkı bulunmaktadır: Ya tazminatın bir defada ödenmesini veya irat şeklinde ödenmesini talep edebilecektir. Buna karşılık mala verilen zararlarda tazminatın irat şeklinde belirlenmesi genellikle söz konusu olmamaktadır.

Tazminatın irat biçiminde ödenmesine hükmedilirse, borçlu güvence göstermekle yükümlüdür.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir