Butlan Nedir? Tam Butlan / Kısmi Butlan / Değişik Kısmi Butlan

(BK 19-20 / TBK 27) Bir sözleşme, kişilik haklarına, kamu düzenine emredici kurallara, ahlaka aykırı veya başlangıçta imkansız ise batıldır. Butlan sebepleri kişilik haklarına, kamu düzenine, emredici kurallara aykırılık olmakla birlikte, sadece bunlardan ibaret değildir. Bundan başka fiil ehliyetinin olmaması, muvazaa… da butlan sebeplerindendir. Borçlar Kanunu’nda butlan olarak geçen bu yaptırım terimi Türk Borçlar Kanunu’nda “kesin hükümsüzlük” olarak ifade edilmiştir. Butlan, iki türlü düzenlenmiştir: – Tam butlan ‒  Kısmi butlan ‒  Değişik kısmi butlan (Modern literatürde kabul edilen üçüncü türdür. Medeni Hukuk ve Borçlar Hukuku’nda olmasına rağmen Borçlar Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu bu türden bahsetmemektedir.) A. TAM BUTLAN Tam

Devamını okumak için tıklayın…Butlan Nedir? Tam Butlan / Kısmi Butlan / Değişik Kısmi Butlan

Sözleşme Özgürlüğü

İrade özgürlüğü Türk özel hukukuna hakim olan en temel ilkelerden biridir. Sözleşme özgürlüğü, bu anlamda irade özgürlüğünün bir kolunu oluşturmaktadır. Sözleşme özgürlüğü, sözleşmenin kurulması ve şartlarının belirlenmesinde şahısların hür iradeleriyle karar verebilme serbestisidir. Sözleşme özgürlüğü, normların en üst aşamasında yer alan Anayasada bir temel hak ve hürriyet olarak düzenlenmiştir. (AY-48: “Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir.”) Türk Borçlar Hukukunda da en temel ilkelerden biri olan irade özgürlüğünün yansıması olarak (TBK-26 / BK-19) “Taraflar, bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler” düzenlemesi öngörülmüştür. Tarafların, kendilerini ilgilendiren hukuki ilişkileri, serbestçe düzenlemelerini ifade eder. Kanun, kişilerin serbest iradeleri sonucunda

Devamını okumak için tıklayın…Sözleşme Özgürlüğü

Sözleşmenin Hüküm ve Sonuç Doğurması

Karşı karşıya olan şahıslar arasında yapılan sözleşmeyle, karşı karşıya olmayan sözleşmeler arasında bir ayrım yapılmaktadır. Buna göre, taraflar karşı karşıya iseler, sözleşme kabul haberiyle kurulur ve aynı andan itibaren hüküm ve sonuç doğurur. Karşı karşıya olmayan şahıslar arasında, sözleşme hangi anda kurulur ve hangi anda hüküm ve sonuçlarını doğurur? Karşı karşıya olmayan şahıslar arasında yapılan sözleşme, kabul haberinin icapta bulunana ulaştığı anda kurulur veya tamamlanır; fakat hüküm ve sonuçlarını kabul haberinin gönderildiği andan itibaren meydana getirmeye başlar. (TBK-11/II) Açık bir kabulün gerekli olmadığı durumlarda, sözleşme icabın/önerinin ulaşması anından başlayarak hüküm ve sonuç doğurur. Ayrımın Pratik Sonuçları: ‒  İmkansızlık açısından önem

Devamını okumak için tıklayın…Sözleşmenin Hüküm ve Sonuç Doğurması

Sözleşmenin Kurulmasında İCAP ve KABUL

Bir sözleşmenin kurulabilmesi için, varlığı gerekli iki irade beyanından, zaman itibariyle önce olandır. Yani sözleşme yapma teklifidir. Her beyan bir icap niteliği taşımaz. Bir beyanın icap niteliği taşıyabilmesi için, bazı şartları taşıması gerekir. 1. İcap’ın Şartları ‒  İcabın karşı tarafa yöneltilmiş olması gerekir. İcap, belirli bir kişiye yöneltilebileceği gibi, kamuya yöneltilmiş de olabilir. ‒  İcabın sözleşmenin tüm esaslı noktalarını ihtiva ediyor olması gerekir. ‒  İcap da bulunan kişi, ‘icapçı’, bağlanma (icabıyla bağlı olma) niyetine sahip olmalıdır. (BK-7, TBK-8) a. İcap-İcaba Davet İcabın şartlarından biri ya da birkaçı yok ise, icaptan söz edilemez. Bu durumda icaba davet söz konusudur. İcaba davet,

Devamını okumak için tıklayın…Sözleşmenin Kurulmasında İCAP ve KABUL

Hukuki Sebepten Soyutluk İlkesi

Hukuki sebepten soyutluk ilkesine göre, borçlandırıcı işlemdeki herhangi bir sakatlık, tasarruf işleminin geçerliliğini etkilemez. Eğer bir hakkın devri söz konusuysa, hak, geçerli olarak karşı tarafa intikal etmiş olur. Yani, yukarıdaki örneğe göre satış sözleşmesinde bir sakatlık olsa bile, karşı taraf mülkiyet hakkını kazanmış olur. Fakat, borçlandırıcı işlem geçersiz olduğu için, iktisap eden kişi hakkı kazanır; ancak bu bir sebepsiz zenginleşme oluşturur. Bu sebepsiz zenginleşmenin iadesi gerekir. Bunun iadesi, sebepsiz zenginleşme yükümlerine göre yapılır. Sebepsiz zenginleşme yükümlerinden doğan talep hakkı, nispi nitelikte bir talep hakkıdır, yani herkese karşı ileri sürülemez.

Hukuki Sebebe Bağlılık İlkesi (İllililik)

Hukuki sebebe bağlılık ilkesine göre, borçlandırıcı işlemdeki herhangi bir sakatlık, tasarruf işlemini de kendiliğinden geçersiz hale getirir. Bu takdirde, hak karşı tarafa geçmemiş olacaktır. Talep hakkı, burada ayni nitelik taşıyan istihkak hakkına dayanarak kullanılacaktır. İstihkak davası, zilyet olmayan malikin, malik olmayan zilyete karşı açtığı davadır. Taşınmazlar bakımından istihkak davası, tapu sicilinin düzeltilmesi davası adını alacaktır. Bu iki dava da ayni nitelikte davadır. Yani, herkese karşı ileri sürülebilir.

İki veya Çok Taraflı Hukuki İşlemler

İstenilen hukuksal sonucun doğabilmesi için, bir tek iradenin varlığının yeterli olmadığı, bu iradeye başka bir iradenin de katılmasının zorunlu olduğu hukuki işlemlerdir. Aksi takdirde, sözleşme kurulamayacaktır. a. Sözleşme İki taraflı bir hukuki işlemdir. Tek taraflı hukuki işlemler ve tek tarafa borç yükleyen sözleşmeler karıştırılmamalıdır. Tek tarafa borç yükleyen sözleşmeler: İki tarafın iradesiyle kurulan sözleşme, bazen tek tarafı borç altına sokabilir. Örneğin bağış sözleşmesi. (Bağışlama tek taraflı bir işlem değildir, bağışlama bir sözleşmedir. Bağışlamada iki tarafın açık ya da örtülü olarak iradesi mutlaka olmalıdır. Burada, sadece bağışlayan borç altına girer. Dolayısıyla sadece tek tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir.) İki tarafa borç

Devamını okumak için tıklayın…İki veya Çok Taraflı Hukuki İşlemler

Tek Taraflı Hukuki İşlemler

Bir hukuki işlem, tek bir tarafın irade açıklamasıyla sonuç doğuruyorsa, tek taraflı hukuki işlem söz konusu olur. a. Varması Gerekli Hukuki İşlemler Borçlar hukukundaki tek taraflı hukuki işlemlerin tamamı varması gerekli hukuki işlemlerdir. Bu iradenin mutlaka muhatabına varması gerekir. Yenilik doğuran haklar (önalım, geri alım, fesih, sözleşmeden dönme) , İcap ve Kabul tek taraflı hukuki işlemlere örnektir ve varması gerekli hukuki işlemler kategorisine girer. b. Varması Gerekli Olmayan Hukuki İşlemler Herhangi bir kişiye ulaşması şart olmayan hukuki işlemlerdir. Bunun örneği Borçlar hukukunda yoktur. Bunun örnekleri miras ve eşya hukukunda görülür. (Vasiyetname)

Hukuki İşlem Nedir? Hukuki İşlemin Unsurları

Bir veya birden fazla şahsın, belirli bir hukuki sonuca yönelik irade açıklamasıdır. Hukuki işlemin ana unsurunu irade açıklaması kavramı oluşturur . İrade açıklaması, irade ve o iradenin açıklanmasından oluşur. A. İRADE İrade, belirli bir hukuki sonucun gerçekleştirilmesine ilişkin istektir. Üç tür iradeden söz edilmektedir: Fiil iradesi, İşlem iradesi ve Beyan iradesi. Fiil iradesi: Belirli bir davranışta bulunma iradesidir. Güven teorisi kapsamında, bir kişinin kendisine yönelik bir davranış açısından güveni korunmaktadır. Bu nedenle korunması gereken bir güvenden söz edebilmek için, en azından iradi bir fiilin bulunması gerekir. Bu sebeple örneğin hipnoz altında bulunan kişilerde fiil iradesi yoktur. Ağır fiziki tehdit altında

Devamını okumak için tıklayın…Hukuki İşlem Nedir? Hukuki İşlemin Unsurları

Eksik Borç Nedir?

Borç ilişkisi, sorumluluğa yol açan bir ilişkidir. Borç, borçlu tarafından ödenmezse, alacaklı devlet organlarına başvurarak alacağını alabilir. Ancak, eksik borçlarda durum farklıdır. Burada, borç ödenmediği takdirde alacaklı, devlet organlarına başvuramaz, dava açamaz. Borçlu, eksik borçları sadece kendi isteğiyle ödeyebilir ve yapılan ödeme hukuken geçerli sayılır. Evlenmeye aracılık eden kişilere olan borçlar da eksik borçlar kapsamında değerlendirilir. Bu borç, İsviçre BK’da tam borç olarak düzenlenmesine rağmen Türk Borçlar Kanunu’nda bir eksik borç olarak kabul edilmiştir. Kumar ve bahisten doğan borçlar, evlenme tellallığından doğan borçlar, zamanaşımına uğramış borçlar, ahlaki görevlerden doğan borçlar, eksik borçların en önemlilerini oluşturur. Eksik borçlarda, mevcut bir borç

Devamını okumak için tıklayın…Eksik Borç Nedir?