Geçici Haciz Nedir?

İmzaya itiraz ve icra mahkemesinde itirazın geçici kaldırılması talebi üzerine, alacaklının talep edebileceği haciz, geçici haciz adını alır (İİK m. 69/1). Geçici haciz de, kesin haciz gibi yapılır. Bu nedenle, m. 83’e göre borçlunun ücretine de geçici haciz konulabilir; ancak, icra dairesine yatırılan ücret (para), geçici haciz kesin hacze dönüşmedikçe, alacaklıya ödenemez. Geçici hacizle kesin haciz arasındaki tek fark, geçici haciz sahibi alacaklının satışı isteyememesidir (İİK m. 108/1). Bu nedenle, üzerinde geçici haciz olan mal, aynı mal üzerindeki kesin haciz sahibi alacaklının talebi üzerine satılırsa, paranın paylaştırılması sırasında geçici haciz için ayrılacak pay, alacaklıya verilmeyip, bankaya yatırılır (İİK m. 138/4). Öte yandan geçici

Devamını okumak için tıklayın…Geçici Haciz Nedir?

Haciz Nedir?

Ödeme emrinin kesinleşmiş olmasına rağmen, borçlu borcunu ödemezse, alacaklı, takibe devam edilmesini, yani haciz isteyebilir. Bunun üzerine icra dairesi, alacaklının talebi üzerine, borçlunun mallarını haczeder, satar ve elde edilen para ile alacaklının alacağını öder. İcra ve iflas hukukumuzun en önemli ana kuralı, alacaklının para ile tatmin edilmesidir; yani, alacaklı alacağını para olarak alır. Yoksa, borçlunun haczedilen mallar alacağına karşılık olmak üzere alacaklıya devredilemez; haczedilen mallar satılır, bedelinden alacaklının alacağı ödenir. O halde, genel haciz yolunun, ödeme emrinin kesinleşmesinden sonraki aşamaları şunlardır; Haciz (İİK m. 78-105) Hacizli malların paraya çevrilmesi (satılması) (İİK m. 106-137) Elde edilen paranın alacaklıya ödenmesi (veya alacaklılara

Devamını okumak için tıklayın…Haciz Nedir?

Ödeme Emrinin Tebliği

Ödeme emri, kendisinden beklenen hüküm ve sonuçları, ancak borçluya tebliğ edilmek suretiyle meydana getirir. Bunun için, takip talebini alan icra dairesi, ödeme emri düzenleyerek, takip talebinden itibaren en geç üç gün içinde borçluya tebliğe gönderir (m. 61/1). İcra müdürünün ödeme emrini üç gün içinde tebliğe göndermesi zorunluluğu, ödeme emrinin bir geçerlilik şartı değildir. Bu üç günlük süre geçtikten sonra düzenlenen ve borçluya tebliğe gönderilen ödeme emri de geçerlidir. Ancak icra müdürünün sorumluluğu söz konusu olabilir. İcra dairesi, ödeme emrini PTT aracılığı ile tebliğ eder. Ancak, icra dairesi, işin niteliğine göre re’sen veya talep üzerine, dairede çalışan memurlarla da tebligat yapabilir

Devamını okumak için tıklayın…Ödeme Emrinin Tebliği

Borçtan Kurtulma Davasında Yetki ve Görev

Kanun bu dava için iki özel yetki kuralı kabul etmiştir. Buna göre, iki yetkili mahkeme belirlenmiştir; Alacaklının yerleşim yeri mahkemesi İcra takibinin yapıldığı yer mahkemesi (m. 69/2). Borçlu bu iki yer mahkemelerinden dilediğinde borçtan kurtulma davasını açabilir. Bunlar dışında borçtan kurtulma davası için yetkili mahkeme yoktur. Ancak tacir veya kamu tüzel kişisi olarak taraflar, borçtan kurtulma davası hakkında bir yetki sözleşmesi de yapabilirler (HMK m. 17). Çünkü, m. 69/2’deki yetki kuralları kesin değildir. Davaya bakmakla görevli mahkeme, para alacağı olması nedeniyle kural olarak asliye hukuk mahkemesidir (HMK m. 2). Ancak dava konusunun özel görevli mahkemenin görevine girmesi halinde, bu mahkemeler

Devamını okumak için tıklayın…Borçtan Kurtulma Davasında Yetki ve Görev

Yıllık Ücretli İznin Ödenmesi

İşveren yıllık ücretli iznini kullanan işçiye, hak kazandığı izin süresine ve yukarıdaki esaslara göre hesap edilen izin ücretini işçinin izne başlamasından önce peşin olarak ödemek veya avans olarak vermek zorundadır (İş Kanunu m. 57/1). Yıllık ücretli iznini kullanmakta olan işçinin izin süresi içinde ücret karşılığı bir işte çalıştığı anlaşılırsa, bu izin süresi için kendisine ödenen ücret işveren tarafından geri alınabilir (m. 58). Buna karşılık işçi kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışıyorsa ve diğer işveren yanında yıllık izin hakkını aynı zamana denk getiremediği için o işle sınırlı biçimde çalışıyorsa ücretin alınması söz konusu olmaz. Yıllık ücretli izin süresine rastlayan hafta tatili,

Devamını okumak için tıklayın…Yıllık Ücretli İznin Ödenmesi

Borçtan Kurtulma Davası Nedir?

İcra mahkemesince itirazı geçici olarak kaldırılan borçlu, aleyhine başlamış olan icra takibine devam edilmesini önlemek için, yedi gün içinde (icra mahkemesi dışındaki) mahkemede bir dava açabilir; buna borçtan kurtulma davası denir (m. 69/2). Borçtan kurtulma davası, hukuki niteliği bakımından bir menfi tespit davasıdır. Borçlunun, icra takibi sonuçlanıncaya kadar menfi tespit davası açma hakkı vardır (m. 72). Ancak borçlu, menfi tespit davasını itirazın geçici kaldırılması kararından itibaren yedi gün içinde açarsa, dava borçtan kurtulma davası adını alır. Şu halde, borçtan kurtulma davası, icra hukukuna özgü teknik bir terimdir ve ancak itirazın geçici kaldırılması kararı üzerine yedi gün içinde açılan menfi tespit davasına verilen bir isimdir.

Devamını okumak için tıklayın…Borçtan Kurtulma Davası Nedir?

Yıllık Ücretli İzin Nasıl Hesaplanır?

İzin günlerine ait ücretin hesap edilebilmesi için günlük ücretin bulunması gerekir. Zamana göre ücret ödenmesi halinde tatil ücretinin bulunmasına ilişkin kurallar burada da uygulanır. Ancak, ücret şeklinin akort, komisyon ücreti, kara katılma, yüzde esaslarına göre olması hallerinde, işçinin ücreti, son bir yıllık süre içinde kazandığı ücretin fiili olarak çalıştığı günlere bölünmesi suretiyle bulunacak ortalama üzerinden hesaplanır. Yüzde usulünün uygulandığı yerlerde bu ücret yüzdelerden toplanan para dışında işveren tarafından ödenir (m. 57/3, 57/4). Günlük ücretin hesaplanmasında 50. madde uygulanır. Buna göre, hesaplamada fazla çalışma karşılığı alınacak ücretler, primler, işyerinin asıl işini gören işçilerin normal saatler dışında hazırlama, temizleme, tamamlama işleri yapmaları

Devamını okumak için tıklayın…Yıllık Ücretli İzin Nasıl Hesaplanır?

Yıllık Ücretli İzni Kullanma Esasları

İznini işyerinin kurulu bulunduğu yerden başka bir yerde geçirecek olanlara, eğer isterlerse, bu hususu belgelemeleri koşuluyla gidiş ve dönüşlerinde yolda geçecek süreleri karşılamak üzere işveren toplam dört güne kadar ücretsiz izin vermek zorundadır (m. 56/son). İzni başka yerde geçirmeyecek olmasına karşın yol izni alan işçinin iznini işyerinin bulunduğu yerde geçirmesi, sadakat borcuna aykırı olup işverene sözleşmeyi haklı nedenle fesih olanağı sağlar. İzin süresi işveren tarafından bölünemez. Bu iznin, kural olarak, 53. maddede gösterilen süreler içinde işveren tarafından sürekli bir şekilde verilmesi zorunludur. Ancak, izin süreleri tarafların anlaşması ile bir bölümü on günden az olmamak üzere bölümler halinde kullanılabilir (m. 56/1,

Devamını okumak için tıklayın…Yıllık Ücretli İzni Kullanma Esasları

Yıllık Ücretli İzin ve İstirahat Sürelerinin Çatışması

Kanunda, izin süresine rastlayan hastalık süresinin bu süreye ekleneceği açıkça belirtilmediğinden, ilk bakışta, hastalık süresinin izin süresine eklenmeyeceği gibi bir düşünce akla gelebilecektir. Ancak, yıllık ücretli izin hakkının tanınmasındaki amaç, Anayasaya göre işçinin belirli bir süre dinlenmesini sağlamaktadır (m. 54). Buna dayanarak izin süresinin sadece bu amaçla geçirilmesinin gerekli bulunduğunu ve iznin bitiş tarihinde işçinin işyerinde bulunmasını gerektiren önemli nedenlerin varlığı halinde işçinin izinden zamanında dönmesi, fakat elverişli bir zamanda hastalık süresi kadar yeniden izne çıkarılmasının zorunlu olduğu sonucuna varıyoruz. Kanunun, işverence yıl içinde verilmiş bulunan başka izinlerin ve hatta dinlenme izniyle hastalık izninin yıllık izne mahsup edilemeyeceğini belirtmiş olması

Devamını okumak için tıklayın…Yıllık Ücretli İzin ve İstirahat Sürelerinin Çatışması

Yıllık Ücretli İznin Gelecek Hizmet Yılı İçinde Kullanılması

İşçi, her hizmet yılına karşılık hak ettiği yıllık ücretli iznini gelecek hizmet yılı içinde kullanır (İş Kanunu m. 54/4). Bu hüküm, yıllık izin hakkından vazgeçilmeyeceği hükmü (m. 53/2) ile birlikte ele alındığında, ücretinin ödenmesi suretiyle işçinin yıllık izin süresini çalışarak geçirmesinin söz konusu olamayacağı sonucunu doğuracaktır. Bunun gibi, bu hükümler göz önüne alındığında, izin sürelerinin zorunlu bir neden olmaksızın birleştirilerek sonraki yıllarda kullandırılması kanuna aykırı olacak, fakat bu durumlarda işçi izin hakkını kaybetmiş sayılmayacaktır. Yargıtaya göre de, iş yerinde çalışmakta olan işçi geçmiş yıllara ait yıllık ücretli izin alacağının hüküm altına alınmasını istemiş ve mahkemece istek doğrultusunda karar verilmişse de,

Devamını okumak için tıklayın…Yıllık Ücretli İznin Gelecek Hizmet Yılı İçinde Kullanılması