Mobbing Nedir?

I. MOBBİNGİN TANIMI Mobbing, iş ortamında bir veya birden fazla kişinin, savunmasız konumdaki bir çalışanı uzun süre (istatistiklere göre en az altı ay) ve sık sık (haftada en az bir kez) hedef alarak uyguladığı düşmanca, etik dışı davranışlar bütünüdür. Leymann’a (1996) göre, mobbing; bir çalışana yönelik sistematik ve sürekli psikolojik şiddettir. Browne (2002) için mobbing, basit çatışmalardan ziyade, kasıtlı, uzun soluklu ve kurbana hem ruhsal hem de bedensel zarar verebilecek biçimde tasarlanmış bir taciz modelidir. Zapf (2005) mobbingi, mağdura zorlayıcı, dışlayıcı işler verilmesi veya bilinçli olarak göz ardı edilmesi suretiyle ruhi çöküntüye sürükleme çabası olarak tanımlar. ILO (2002) ise bu

Devamını okumak için tıklayın…Mobbing Nedir?

Hastanın Bilgilendirilmiş Onamı ve Rıza — Mevzuattaki Düzenleme ve İstisnalar

Hastanın Bilgilendirilmiş Onamı ve Rıza — Mevzuattaki Düzenleme ve İstisnalar Sağlık hukukunda “rıza” pek çok normda açıkça ele alınmıştır. Hasta Hakları Yönetmeliği’nin “Tıbbi Müdahalede Hastanın Rızası” başlıklı 24. maddesi, her türlü tıbbi işlem için hastanın onamını şart koşar; hasta küçük ya da kısıtlıysa, onam veli veya vasiden alınır. Aynı ilke Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarz-ı İcrasına Dair Kanun’un (TŞSTİDK) 70/c-1 bendinde de yer alır: “Tabipler, diş tabipleri ve dişçiler, yapacakları her türlü ameliyede, önce hastanın—hasta küçük veya hacir altındaysa veli ya da vasinin—muvafakatini almak zorundadır.” Hastanın, kendisine önerilen tedaviyi reddetme özgürlüğü de vardır. Örneğin bir kanser hastası kemoterapiyi kabul etmeyebilir;

Devamını okumak için tıklayın…Hastanın Bilgilendirilmiş Onamı ve Rıza — Mevzuattaki Düzenleme ve İstisnalar

Sigorta Himayesi Yükümlülüğü

1. Sigortacının Temel Borcu – Rizikoyu Taşıma Sigorta hukukunda, sigortacının asli yükümlülüğü rizikoyu üstlenmektir. Riziko henüz gerçekleşmemişken bu yükümlülük “teminat sağlama”, riziko gerçekleştikten sonra ise “tazminat ödeme” şeklinde tezahür eder. Sözleşmenin kurulmasıyla: Sigorta ettiren → prim ödeme borcu, Sigortacı → rizikoyu taşıma borcu altına girer. Ancak sigortacı, sigorta konusu menfaate gelebilecek her zararı değil, yalnızca poliçede açıkça güvence (teminat) altına alınan zararları karşılar. Bu nedenle poliçede menfaat, verilen teminatlar ve kapsam dışı kalan hususlar mutlaka açıkça gösterilmelidir. 2. Poliçe İçeriği ve Bilgilendirme – Sigortacılık Kanunu m. 11 Sigorta sözleşmesinin hangi unsurları içermesi gerektiği, Sigortacılık Kanunu’nun 11. maddesinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

Devamını okumak için tıklayın…Sigorta Himayesi Yükümlülüğü

ÖZEL ÖĞRETİM KURUMLARI KAYIT SÖZLEŞMESİ VE ÖZELLİKLERİ

ÖZEL ÖĞRETİM KURUMLARI KAYIT SÖZLEŞMESİ VE ÖZELLİKLERİ I. Eğitim Hakkının Anayasal Temeli ve Toplumsal Önemi Eğitim, salt bir hizmet satışı değil; toplumun 21. yüzyılın “köleleşmiş” yapısından kurtarılması misyonunu üstlenen dinamik bir süreçtir. Bu nedenle, eğitimi bir meta olmaktan çıkarıp kamusal bir değer hâline dönüştürmek, özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin en kritik görevidir. Okul öncesinden yükseköğretime kadar her aşamanın dengeli gelişimini sağlamak milli bir sorumluluktur. Pedagojik tanımlar Davranış değişikliği: Eğitimin bireyde istikrarlı izler bırakmasıdır. Kuşaklar arası miras: Deneyimli nesillerin birikimlerinin planlı aktarımlarıdır. Uyum yeteneği: Yeni jenerasyonun toplumsal hayata hazırlanmasıdır. Yaşamın kendisi: Eğitimden “hazırlık” değil, “hayat” tasavvuru. Eğitim hakkı, diğer tüm

Devamını okumak için tıklayın…ÖZEL ÖĞRETİM KURUMLARI KAYIT SÖZLEŞMESİ VE ÖZELLİKLERİ

Klasik Tedavi Dışındaki Yöntemlerin Uygulanabilmesi İçin Aranan Şartlar

Klasik Tedavi Dışındaki Yöntemlerin Uygulanabilmesi İçin Aranan Şartlar Hasta Hakları Yönetmeliği m. 27, sıradan tedavi seçenekleri dışındaki uygulamalara ancak aşağıdaki ölçütler bir arada gerçekleştiğinde izin verileceğini öngörür: Klasik yöntemlerin yetersizliği ve yeni yöntemin üstünlük ihtimali – Klinik ya da laboratuvar incelemeleri, mevcut bilimsel (klasik) tedavilerin hastaya yarar sağlamayacağını ortaya koymalı; ayrıca önerilen alternatif yöntemin hastaya muhtemel faydasının ve klasik tedavilere nazaran daha elverişsiz sonuç doğurmayacağının kabul edilebilir kanıtlara dayanması gerekir. Önceden hayvan deneyleriyle yeterli ölçüde sınanmış olma – Sıradan uygulama dışında kalan yöntemin, insanlar üzerinde denenmeye geçmeden önce deney hayvanları üzerinde yeterince test edilerek olumlu etkilerinin gösterilmiş olması zorunludur. Tamamen

Devamını okumak için tıklayın…Klasik Tedavi Dışındaki Yöntemlerin Uygulanabilmesi İçin Aranan Şartlar

Sigorta Sözleşmesinde Zamanaşımı

TTK m. 1420 – Zamanaşımı Süreleri MADDE 1420 – (1) Sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve 1482’nci madde hükmü saklı kalmak üzere, sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemler herhâlde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Açıklaması şu şekildedir; İki yıllık genel zamanaşımı, sigorta alacağının muaccel (ödenebilir) hâle geldiği günden işlemeye başlar. Altı yıllık özel süre ise, rizikonun fiilen meydana geldiği tarihten itibaren işler; bu süre, 1482’nci maddede öngörülen üst sınır saklı kalmak kaydıyla uygulanır. Yargıtay’ın Sorumluluk Sigortalarına İlişkin İçtihadı “…Bir an için uyuşmazlıkta çoğunluk görüşü gibi mülga 6762 sayılı

Devamını okumak için tıklayın…Sigorta Sözleşmesinde Zamanaşımı

Beklenmeyen Durumlarda Hasta Rızasının Sınırı

Beklenmeyen Durumlarda Hasta Rızasının Sınırı Uygulamada sıkça karşılaşılan sorunlardan biri, hekim – hastadan belirli bir işleme ilişkin onay alarak müdahaleye başlamışken – ameliyat masasında öngörülmemiş başka bir gereklilikle karşılaştığında ortaya çıkar. Hastanın açık rızasının kapsamını aşan yeni bir girişim zorunlu görünüyorsa ne yapılacaktır? Özellikle genel anestezi altında bulunan bir hastada, önce uyandırıp ek onay almak mı gerekir, yoksa rıza alınmaksızın müdahaleye devam etmek mi? Bu ikilem bakımından benimsenen ölçütler kısaca şunlardır: Organ kaybı veya fonksiyon kaybı doğurabilecek; fakat müdahalenin geciktirilmesi hastanın yaşamını derhâl tehlikeye sokmayan hallerde Ek girişim ertelenmeli, hastanın bilinci yerine geldikten sonra açık muvafakati alınmalıdır. Hastanın hayatını doğrudan

Devamını okumak için tıklayın…Beklenmeyen Durumlarda Hasta Rızasının Sınırı

Hastanın (İlgilinin) Rızası

Hastanın (İlgilinin) Rızası Tıbbi bir girişimin meşru kabul edilmesinin ön şartlarından biri, hastanın –ya da müdahaleye konu olan kişinin– açık ve geçerli rızasının bulunmasıdır. Bu husus, hem Türk Medeni Kanunu’nda hem de Türk Ceza Kanunu’nda özel bir hukuka uygunluk nedeni olarak düzenlenmiştir. TMK m. 24/2: Kişi, üzerinde tasarruf edebileceği mutlak bir hakkı için rıza beyan ettiğinde, bu sınırlar içinde gerçekleştirilen fiil hukuka aykırılık niteliğini yitirir. TCK m. 26/2: Aynı mahiyetteki rıza, ceza sorumluluğunu da ortadan kaldırır. Ne var ki bireyin bedeni ve sağlığı üzerindeki tasarruf yetkisi mutlak ya da sınırsız değildir. Kişi, rızasıyla dahi olsa; Kişilik haklarından tamamen feragat edemez,

Devamını okumak için tıklayın…Hastanın (İlgilinin) Rızası

Sigortalının Değişmesi Sigorta Sözleşmesini Geçersiz Hale Getirir Mi?

TTK m. 1470 kapsamında, menfaat sahibinin değişmesi hâlinde –aksine bir anlaşma yoksa– sigorta ilişkisi kendiliğinden sona erer: MADDE 1470 – (1) Sigorta edilen menfaatin sahibinin değişmesi hâlinde, aksine sözleşme yoksa, sigorta ilişkisi sona erer. Öte yandan, sigorta edilen sorumluluğu doğuran malın el değiştirmesi de, sigorta ettirenin artık o mala ilişkin sorumluluğu kalmadığından, sözleşmenin sona ermesine yol açan bir diğer durum olarak kabul edilir.

Tıbbi Müdahalede Yetkili Kişi Olma Koşulu

Tıbbi Müdahalede Yetkili Kişi Olma Koşulu Bir müdahalenin hukuka uygun sayılabilmesi, yalnızca tıbben gerekli (endikasyon) olmasına değil, aynı zamanda yetkili sağlık profesyoneli tarafından yerine getirilmesine bağlıdır. Kanun, hangi işlemlerin kimlerce yapılabileceğini meslek kurallarıyla ayrıntılı biçimde sınırlar: Mesleki ehliyet: Tıp fakültesi diploması ve Sağlık Bakanlığı onayı (diploma tescili) hekimlik yapmanın asgarî şartıdır. 2011’deki düzenlemeyle “Türk vatandaşı olma” koşulu kaldırılmış; denkliği onaylanan ve çalışma izni alan yabancı hekimlere de meslek icrasının yolu açılmıştır. Uzmanlık alanı: Her hekim, ancak eğitimini aldığı branşta müdahalede bulunabilir. Örneğin ruhsal bozuklukları bir nörolog, mide rezeksiyonunu bir pratisyen hekim yapamaz; bu işlemler sırasıyla psikiyatri ve genel cerrahi uzmanlarını

Devamını okumak için tıklayın…Tıbbi Müdahalede Yetkili Kişi Olma Koşulu