Sigortacının Tazminat Ödeme Yükümlülüğü

Tazminat Ödeme Borcu ve Süreci 1. Kanun Hükmü – TTK m. 1427 MADDE 1427 (1) Aynen tazmine ilişkin sözleşme yoksa sigorta tazminatı nakden ödenir. (2) Sigorta tazminatı veya bedeli, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve herhâlde 1446’ncı maddeye göre yapılacak ihbardan kırk beş gün sonra muaccel olur. Can sigortaları için bu süre on beş gündür. Sigortacıya yüklenemeyen bir kusurdan dolayı inceleme gecikmiş ise süre işlemez. (3) Araştırmalar, 1446’ncı maddeye göre yapılacak ihbardan başlayarak üç ay içinde tamamlanamamışsa; sigortacı, tazminattan veya bedelden mahsup edilmek üzere, tarafların mutabakatı veya anlaşmazlık hâlinde mahkemece

Devamını okumak için tıklayın…Sigortacının Tazminat Ödeme Yükümlülüğü

Tıbbi Müdahalenin Dikkat ve Özen Yükümlülüğüne Uygun Bir Biçimde Yerine Getirilmesi

Tıbbî Müdahalede Özen Borcu Hastanın aydınlatılmış onamının alınmış ve müdahale yetkili bir hekim tarafından gerçekleştirilmiş olması, işlemin mutlaka hukukî güvenlik içinde olduğu anlamına gelmez. Müdahale dikkatsiz, özensiz yahut tıp biliminin kabul ettiği kurallara aykırı icra edildiğinde, hekim yine de hukuka aykırı davranmış sayılır; bu durumda hukukî (ve hatta cezaî) sorumluluk gündeme gelir. Hekim, mesleğini icra ederken meslek standardına ve bilimsel tedavi ilkelerine uymakla yükümlüdür; hastanın rızası veya acil/zorunlu müdahale durumu bile bu özen borcunu ortadan kaldırmaz. Acil-hayatî hallerde hasta ile hekim arasında tipik bir hizmet/vekâlet sözleşmesi bulunmadığından, tarafların hak ve borçları için Türk Borçlar Kanunu’nun “vekâletsiz iş görme” (TBK m.

Devamını okumak için tıklayın…Tıbbi Müdahalenin Dikkat ve Özen Yükümlülüğüne Uygun Bir Biçimde Yerine Getirilmesi

Sigortacının Poliçe Verme Yükümlülüğü

TTK m. 1424 – Poliçe Verme Yükümlülüğü MADDE 1424 (1) Sigortacı; sigorta sözleşmesi kendisi veya acentesi tarafından yapılmışsa, sözleşmenin yapılmasından itibaren yirmi dört saat, diğer hâllerde on beş gün içinde, yetkililerce imzalanmış bir poliçeyi sigorta ettirene vermekle yükümlüdür. Sigortacı poliçenin geç verilmesinden doğan zarardan sorumludur. (2) Sigorta ettiren poliçesini kaybederse, gideri kendisine ait olmak üzere, yeni bir poliçe verilmesini sigortacıdan isteyebilir. (3) Poliçenin verilmediği hâllerde, sözleşmenin ispatı genel hükümlere tabidir. Teslim Süresi Sigorta sözleşmesi doğrudan sigortacı veya acentesi eliyle kurulmuşsa, poliçe imzalanmış biçimde 24 saat içinde sigorta ettirene ulaştırılmalıdır. Sözleşme başka bir kanalla yapılmışsa, teslim süresi 15 gündür. Geç Teslimin

Devamını okumak için tıklayın…Sigortacının Poliçe Verme Yükümlülüğü

Mobbing Nedir?

I. MOBBİNGİN TANIMI Mobbing, iş ortamında bir veya birden fazla kişinin, savunmasız konumdaki bir çalışanı uzun süre (istatistiklere göre en az altı ay) ve sık sık (haftada en az bir kez) hedef alarak uyguladığı düşmanca, etik dışı davranışlar bütünüdür. Leymann’a (1996) göre, mobbing; bir çalışana yönelik sistematik ve sürekli psikolojik şiddettir. Browne (2002) için mobbing, basit çatışmalardan ziyade, kasıtlı, uzun soluklu ve kurbana hem ruhsal hem de bedensel zarar verebilecek biçimde tasarlanmış bir taciz modelidir. Zapf (2005) mobbingi, mağdura zorlayıcı, dışlayıcı işler verilmesi veya bilinçli olarak göz ardı edilmesi suretiyle ruhi çöküntüye sürükleme çabası olarak tanımlar. ILO (2002) ise bu

Devamını okumak için tıklayın…Mobbing Nedir?

Hastanın Bilgilendirilmiş Onamı ve Rıza — Mevzuattaki Düzenleme ve İstisnalar

Hastanın Bilgilendirilmiş Onamı ve Rıza — Mevzuattaki Düzenleme ve İstisnalar Sağlık hukukunda “rıza” pek çok normda açıkça ele alınmıştır. Hasta Hakları Yönetmeliği’nin “Tıbbi Müdahalede Hastanın Rızası” başlıklı 24. maddesi, her türlü tıbbi işlem için hastanın onamını şart koşar; hasta küçük ya da kısıtlıysa, onam veli veya vasiden alınır. Aynı ilke Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarz-ı İcrasına Dair Kanun’un (TŞSTİDK) 70/c-1 bendinde de yer alır: “Tabipler, diş tabipleri ve dişçiler, yapacakları her türlü ameliyede, önce hastanın—hasta küçük veya hacir altındaysa veli ya da vasinin—muvafakatini almak zorundadır.” Hastanın, kendisine önerilen tedaviyi reddetme özgürlüğü de vardır. Örneğin bir kanser hastası kemoterapiyi kabul etmeyebilir;

Devamını okumak için tıklayın…Hastanın Bilgilendirilmiş Onamı ve Rıza — Mevzuattaki Düzenleme ve İstisnalar

Sigorta Himayesi Yükümlülüğü

1. Sigortacının Temel Borcu – Rizikoyu Taşıma Sigorta hukukunda, sigortacının asli yükümlülüğü rizikoyu üstlenmektir. Riziko henüz gerçekleşmemişken bu yükümlülük “teminat sağlama”, riziko gerçekleştikten sonra ise “tazminat ödeme” şeklinde tezahür eder. Sözleşmenin kurulmasıyla: Sigorta ettiren → prim ödeme borcu, Sigortacı → rizikoyu taşıma borcu altına girer. Ancak sigortacı, sigorta konusu menfaate gelebilecek her zararı değil, yalnızca poliçede açıkça güvence (teminat) altına alınan zararları karşılar. Bu nedenle poliçede menfaat, verilen teminatlar ve kapsam dışı kalan hususlar mutlaka açıkça gösterilmelidir. 2. Poliçe İçeriği ve Bilgilendirme – Sigortacılık Kanunu m. 11 Sigorta sözleşmesinin hangi unsurları içermesi gerektiği, Sigortacılık Kanunu’nun 11. maddesinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

Devamını okumak için tıklayın…Sigorta Himayesi Yükümlülüğü

ÖZEL ÖĞRETİM KURUMLARI KAYIT SÖZLEŞMESİ VE ÖZELLİKLERİ

ÖZEL ÖĞRETİM KURUMLARI KAYIT SÖZLEŞMESİ VE ÖZELLİKLERİ I. Eğitim Hakkının Anayasal Temeli ve Toplumsal Önemi Eğitim, salt bir hizmet satışı değil; toplumun 21. yüzyılın “köleleşmiş” yapısından kurtarılması misyonunu üstlenen dinamik bir süreçtir. Bu nedenle, eğitimi bir meta olmaktan çıkarıp kamusal bir değer hâline dönüştürmek, özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin en kritik görevidir. Okul öncesinden yükseköğretime kadar her aşamanın dengeli gelişimini sağlamak milli bir sorumluluktur. Pedagojik tanımlar Davranış değişikliği: Eğitimin bireyde istikrarlı izler bırakmasıdır. Kuşaklar arası miras: Deneyimli nesillerin birikimlerinin planlı aktarımlarıdır. Uyum yeteneği: Yeni jenerasyonun toplumsal hayata hazırlanmasıdır. Yaşamın kendisi: Eğitimden “hazırlık” değil, “hayat” tasavvuru. Eğitim hakkı, diğer tüm

Devamını okumak için tıklayın…ÖZEL ÖĞRETİM KURUMLARI KAYIT SÖZLEŞMESİ VE ÖZELLİKLERİ

Klasik Tedavi Dışındaki Yöntemlerin Uygulanabilmesi İçin Aranan Şartlar

Klasik Tedavi Dışındaki Yöntemlerin Uygulanabilmesi İçin Aranan Şartlar Hasta Hakları Yönetmeliği m. 27, sıradan tedavi seçenekleri dışındaki uygulamalara ancak aşağıdaki ölçütler bir arada gerçekleştiğinde izin verileceğini öngörür: Klasik yöntemlerin yetersizliği ve yeni yöntemin üstünlük ihtimali – Klinik ya da laboratuvar incelemeleri, mevcut bilimsel (klasik) tedavilerin hastaya yarar sağlamayacağını ortaya koymalı; ayrıca önerilen alternatif yöntemin hastaya muhtemel faydasının ve klasik tedavilere nazaran daha elverişsiz sonuç doğurmayacağının kabul edilebilir kanıtlara dayanması gerekir. Önceden hayvan deneyleriyle yeterli ölçüde sınanmış olma – Sıradan uygulama dışında kalan yöntemin, insanlar üzerinde denenmeye geçmeden önce deney hayvanları üzerinde yeterince test edilerek olumlu etkilerinin gösterilmiş olması zorunludur. Tamamen

Devamını okumak için tıklayın…Klasik Tedavi Dışındaki Yöntemlerin Uygulanabilmesi İçin Aranan Şartlar

Sigorta Sözleşmesinde Zamanaşımı

TTK m. 1420 – Zamanaşımı Süreleri MADDE 1420 – (1) Sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve 1482’nci madde hükmü saklı kalmak üzere, sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemler herhâlde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Açıklaması şu şekildedir; İki yıllık genel zamanaşımı, sigorta alacağının muaccel (ödenebilir) hâle geldiği günden işlemeye başlar. Altı yıllık özel süre ise, rizikonun fiilen meydana geldiği tarihten itibaren işler; bu süre, 1482’nci maddede öngörülen üst sınır saklı kalmak kaydıyla uygulanır. Yargıtay’ın Sorumluluk Sigortalarına İlişkin İçtihadı “…Bir an için uyuşmazlıkta çoğunluk görüşü gibi mülga 6762 sayılı

Devamını okumak için tıklayın…Sigorta Sözleşmesinde Zamanaşımı

Beklenmeyen Durumlarda Hasta Rızasının Sınırı

Beklenmeyen Durumlarda Hasta Rızasının Sınırı Uygulamada sıkça karşılaşılan sorunlardan biri, hekim – hastadan belirli bir işleme ilişkin onay alarak müdahaleye başlamışken – ameliyat masasında öngörülmemiş başka bir gereklilikle karşılaştığında ortaya çıkar. Hastanın açık rızasının kapsamını aşan yeni bir girişim zorunlu görünüyorsa ne yapılacaktır? Özellikle genel anestezi altında bulunan bir hastada, önce uyandırıp ek onay almak mı gerekir, yoksa rıza alınmaksızın müdahaleye devam etmek mi? Bu ikilem bakımından benimsenen ölçütler kısaca şunlardır: Organ kaybı veya fonksiyon kaybı doğurabilecek; fakat müdahalenin geciktirilmesi hastanın yaşamını derhâl tehlikeye sokmayan hallerde Ek girişim ertelenmeli, hastanın bilinci yerine geldikten sonra açık muvafakati alınmalıdır. Hastanın hayatını doğrudan

Devamını okumak için tıklayın…Beklenmeyen Durumlarda Hasta Rızasının Sınırı