İş Kazalarında Tazminat Hesaplamaları

⚖️ İş Kazalarına Bağlı Tazminat Davalarında SGK Gelirlerinin Hukuki Etkisi İş kazalarına dayalı olarak açılan tazminat davalarında, geleceğe dönük zararların hesaplanmasında izlenen yöntemler, esas itibarıyla trafik kazaları gibi diğer haksız fiillerle benzerlik gösterir. 📌 Bu bağlamda; hukuki gerekçeler, hesaplama teknikleri ve formüller ortak bir temele dayanır. Ancak iş kazalarına özgü bazı önemli farklar vardır. Bunların başında, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından bağlanan gelirlerin, tazminat hesaplarına etkisi ve Kurumun rücu hakkının farklılık arz etmesi gelir. Bu nedenle, hesaplama yöntemi genel olarak aynı olsa da, iş kazalarına özgü daha detaylı ve teknik değerlendirmeler yapılması gereklidir. 🧮 🔍 İş Kazasına Dayalı Tazminat Hesaplamalarında

Devamını okumak için tıklayın…İş Kazalarında Tazminat Hesaplamaları

Tüketici Hakları Çerçevesinde Devre Mülk Hakkı

TKHK Bağlamında Devre Mülk Hakkı 1. Devre Mülkün “Mal” Olarak Sınıflandırılması TKHK, devre mülkü—gerçekte taşınmaz payına dayalı ayni hak olmasına rağmen—“mal” kapsamında değerlendirir. Bu yaklaşım, taşınmaz niteliğiyle bağdaşmadığı için sistematik tutarsızlığa yol açmaktadır; özellikle TKHK m. 50 çerçevesinde devre mülk satışını emredici kurallara tabi kılar. 2. TKHK Kapsamının Sınırları TKHK, “tüketici işlemi” tanımını “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler” ile sınırlar. Bu nedenle: Bağışlama → Devre mülk, bir hayır kurumu personeline bağış yoluyla devrediliyorsa tüketici işlemi değildir; TKHK uygulanmaz. Ticari/mesleki amaçlı devirler → Örneğin bir fuar şirketinin 15 günlük dönemleri iş yeri olarak kiralaması veya

Devamını okumak için tıklayın…Tüketici Hakları Çerçevesinde Devre Mülk Hakkı

Hukuken Cinsiyet Değiştirmek (Esasları ve Prosedürü)

Cinsiyet Değişikliği İçin Yapılması Gerekenler – Cinsiyet Değiştirme Davası – Cinsiyet Değiştirme Ameliyatı Cinsiyet; biyolojik, fizyolojik ve hormonal özelliklerin yanı sıra ruhsal ve toplumsal boyutları da içeren çok yönlü bir kimlik unsurudur. Başka bir deyişle kişiyi “erkek” ya da “kadın” yapan yalnızca anatomik yapı değil, ruhsal yapı da belirleyicidir. Nitekim Neuchâtel Kanton Mahkemesi 1945 tarihli kararında, “Beden ve ruh arasında çatışma doğduğunda, kişiyi esasen hangisinin tanımladığının ortaya konulması gerekir.” diyerek bu hususu vurgulamıştır. 1. Nasıl Cinsiyet Değiştirilir? Yapılması Gerekenler Cinsiyet değiştirme, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (TMK) 40. maddesinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Maddede öngörülen süreç üç aşamadan oluşur: Aşama Açıklama

Devamını okumak için tıklayın…Hukuken Cinsiyet Değiştirmek (Esasları ve Prosedürü)

DEVRE MÜLK UYUŞMAZLIKLARINDA UYGULANACAK HÜKÜMLERİN SAPTANMASI

Devre Mülkün Niteliği ve Uygulanacak Hükümlerin Hiyerarşisi 1. Neden Önce “Uygulanacak Kurallar”? Devre mülkün hukukî niteliği konusunda başlangıçta eşya hukuku öğretisinde ciddi hatalar yapılmıştır. Bu hataların temel sebebi, kanun koyucunun “paylı mülkiyet + irtifak hakkı” (düalist aynî hak) modelini benimsemiş olmasına rağmen—özellikle irtifak boyutunu—kaynaklarda yeterince incelememiş olmamızdır. Not: Sırf lafzi yoruma güvenen ve “devre mülk irtifak değildir” diyen görüşler, bugün hâlâ bu eski yanılgıyı sürdürmektedir. Kanun koyucu, numerus clausus ilkesine rağmen yeni bir irtifak türü yaratmış, fakat yalnızca birkaç hükmü emredici bırakmış; geri kalanları tamamlayıcı (yedek) nitelikte düzenlemiştir (örn. KMK m.59/1-c, m.61/I-f-2-c, m.60). 2. Boşlukların Doldurulmasında Kaosun Kaynağı KMK m.65:

Devamını okumak için tıklayın…DEVRE MÜLK UYUŞMAZLIKLARINDA UYGULANACAK HÜKÜMLERİN SAPTANMASI

Hukuken Kürtaj (Gebeliğin Sonlandırılması)

Kürtaj (Gebeliğin Sonlandırılması) En yalın anlatımıyla kürtaj, istenmeyen bir gebeliğin belirli tekniklerle sonlandırılmasıdır. Mesele, bir tarafta kadının beden bütünlüğü üzerindeki tasarruf hakkını, diğer tarafta doğması beklenen çocuğun yaşam hakkını barındırdığı için yüzyıllardır tartışma konusu olmuştur. Din adamlarından filozoflara, siyasetçilere kadar pek çok kişi kürtajı farklı açılardan ele almıştır. Öyle ki Hipokrat Andı’nda dahi hekimin “kadına düşüğe yol açacak bir araç vermeyeceğine” ilişkin hüküm yer alır. Tıbbi bakımdan kürtaj, gebeliğin en geç 20. haftaya kadar—fetus henüz tam gelişmemişken—sonlandırılmasıdır. Uygulama, genel olarak şu gerekçelerle savunulur: Annenin fiziksel veya ruhsal sağlığını koruma, Tecavüz ya da ensest sonrası oluşan gebeliğin sonlandırılması, Ağır maluliyet veya

Devamını okumak için tıklayın…Hukuken Kürtaj (Gebeliğin Sonlandırılması)

Devremülk / Devre Tatil Hakkının Mirasçılara Geçişi veya Ölüme Bağlı Tasarruflara Konu Olması

Devre Tatil Hakkının Mirasçılara Geçişi ve Ölüme Bağlı Tasarruflar   1. Küllî Halefiyet – TMK m. 599 Devre tatil hakkı, malvarlığı değeri niteliğinde bir alacak hakkıdır. Hak sahibinin ölümüyle birlikte, TMK m. 599 uyarınca terekeye dâhil olur ve kendiliğinden—yazılı devir sözleşmesine gerek kalmaksızın—mirasçılara geçer. Sonuç: Aktif tarafta devre tatilden doğan alacaklar, Pasif tarafta ise genel giderler ve diğer sözleşmesel borçlar mirasçıların malvarlığına intikal eder. 2. Birden Çok Mirasçı ve Sağlayıcının “Tek Hak Sahibi” Şartı Sağlayıcı, mirasçıların anlaşmazlık ihtimalini göz önüne alıp “her devrede tek kullanıcı” kuralı getirebilir. Böyle bir kayıt, devre tatil sözleşmesine açıkça konmuşsa haksız şart sayılmaz. Mirasçıların TMK

Devamını okumak için tıklayın…Devremülk / Devre Tatil Hakkının Mirasçılara Geçişi veya Ölüme Bağlı Tasarruflara Konu Olması

Hukuken Organ ve Doku Nakli – Kavram ve Temel Esaslar

Organ ve Doku Nakli – Kavram ve Temel Esaslar 1. Doku ve organ nedir? Doku – Biolojik açıdan aynı kökene sahip, benzer biçim-yapı gösteren ve aynı görevi üstlenen hücre topluluğudur (kornea, kemik iliği, kalp kapağı vb.). Kan, tıpta “doku” sayılmakla birlikte birçok ülkede organ-doku nakli mevzuatının dışında tutulur. Organ – Belirli bir işlevi yerine getirmek üzere sınırları belli doku gruplarından oluşmuş yapıdır (böbrek, karaciğer, kalp, akciğer, deri, göz vb.). 2. Organ-doku naklinin amacı Görevi geri döndürülemez biçimde bozulmuş –hatta kimi zaman vücuda zarar veren– bir organın, başka hiçbir tedavi seçeneği kalmadığında, işlevsel bir organ veya doku ile tedavi amacıyla değiştirilmesidir.

Devamını okumak için tıklayın…Hukuken Organ ve Doku Nakli – Kavram ve Temel Esaslar

Devre Tatile Konu Ünitelerden Dönemsel Kullanım Hakkının Devri

Devre Tatil Hakkının Kullanıma (Zilyetliğe) Bağlı Devri 1. Tekrarlanan Hak Sahipliği ve “Kullanımın Devri” Devre tatil sözleşmeleri, çerçeve süre içinde (örneğin her yıl, her mevsim ya da belirli dönemler halinde) hak sahibine tekrar eden yararlanma imkânı tanır. Bu tekrar eden yararlanma yetkisi, eşya hukuku bakımından fer’î / dolaysız zilyetlik niteliğindedir. Hak sahibi, yalnızca kullanım hakkını devretmek isterse: İşlem alacak devri (TBK m. 83 vd.) hükümlerine tâbidir. Genel giderlere katılma borcu, hak sahibinde kalmaya devam eder; devralan sadece kullanımdan doğan alacak haklarını üstlenir. Devralan, kullanım süresine ilişkin giderleri ödemeyi ayrıca üstleniyorsa bu, borcun iç üstlenilmesi (TBK m. 195) sayılır; “sözleşmenin devri”

Devamını okumak için tıklayın…Devre Tatile Konu Ünitelerden Dönemsel Kullanım Hakkının Devri

Hukuken Tıbbi Müdahaleler

Tıbbî Müdahaleler Günümüzde tıbbî müdahalelerden doğan hukukî sorumluluk, giderek artan bir önem taşımaktadır. “Tıbbî müdahale” kavramı, esasen “tedavi” kavramıyla iç içedir. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin klasik kararlarından birinde (7.3.1977, 6297/2541 – YKD 1978/906) şu tanıma yer verilmiştir: “Hekim, tıbbı icra ederken kişinin yaşamasını düzenlemek ve sağlığını korumak amacıyla çeşitli işlemler gerçekleştirir. Bu işlemler; hastalığın teşhisi, gerekli ilaçların verilmesi, cerrahî müdahalelerin yapılması, hastalığın sürekli gözetimi ve gerektiğinde yan etkili yeni tedavi yöntemlerinin uygulanması gibi faaliyetleri kapsar.” Tedavi Kavramı ve Tıbbî Müdahalenin Kapsamı Tedavi, geniş anlamda; koruyucu önlemleri, tanıya yönelik işlemleri ve iyileştirme / rehabilitasyon süreçlerini içerir. Buna göre: Aşılama, Tanı için

Devamını okumak için tıklayın…Hukuken Tıbbi Müdahaleler

Devre Mülk /Devre Tatil Hakkı Tamamen Devredilebilir Mi?

Devre Tatil Hakkının Tam Devri 1. Devre Tatil Hakkının Süresi ve Malvarlığı Niteliği Geleneksel uygulamalarda devre tatil hakkı bazen süresiz, bazen de elli yıla kadar uzayan “çerçeve süreler” içinde hak sahibine yararlanma yetkisi tanır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun sonrası getirilen yenilikle on yıldan uzun sürelere dayalı yeni sözleşme kurulamaz; fakat mevcut uzun süreli haklar malvarlığı değeri teşkil eder ve bir bütün hâlinde devredilebilir. 2. Alacağın Devri (TBK m. 183 vd.) ve Sınırlamalar TBK m. 183/I: “Alacaklı, alacağını üçüncü kişiye devredebilir; işin niteliği engel olmadıkça veya sözleşmede aksine hüküm yoksa.” TBK m. 183/II: Taraflar, yedek hukuk kuralının aksini kararlaştırarak

Devamını okumak için tıklayın…Devre Mülk /Devre Tatil Hakkı Tamamen Devredilebilir Mi?