Araç Değer Kaybında Sorumluluktan Kurtulma Yolu Nedir?

Değer kaybına ilişkin tazminat taleplerinde sorumluluktan kurtulmak için Karayolları Trafik Kanunu’nun 86. maddesi “İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hâkim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir” demektedir.

Bu maddeye göre tazminat taleplerinde sorumluluktan kurtulabilmek için işletenin başvurabileceği hukuki yollar bulunmaktadır. İşletenin veya teşebbüs sahibinin sorumlu tutulmadığı bu tür durumlarda sigortacı da sorumlu tutulamaz. Bunlar:

a) Mücbir sebep

b) Zarar görenin ağır (tam) kusuru

c) Üçüncü kişinin ağır (tam) kusuru

d) İşletenin kusuru olmaksızın aracın çalınması veya gasp edilmesi (2318S. KTK m.107)

Kanunda varsayılan kurtuluş yolları bunlar olmakla beraber, aynı kanunun 111. maddesinin 1. fıkrasına göre “Bu Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir” hükmü getirilmiştir. Yine aynı Kanunun 95. maddesi ise “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez” demekle, zarar görene karşı bu tür sorumsuzluk anlaşmalarının öne sürülemeyeceğini emretmiştir. Taşımacılar da ancak 4925 sayılı Karayolu Taşıma Ka- nunu’nun 18. maddesinin 2. fıkrası gereğince sorumlu olabilirler. Söz konusu madde; “Kendilerinin veya eylemlerinden sorumlu tutuldukları kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya hak sahibinin ya da bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederlerse sorumluluktan kurtulurlar” şeklindedir.

ARACIN KİLOMETRESİNİN 165.000’DEN FAZLA OLMASI HALİ İPTAL EDİLMİŞTİR.

Bu hususta son olarak, kaza sonucu zarar gören aracın kilometresinin 165.000’den fazla olması haline değinmek gerekmektedir. Zira; Karayolları Trafik Sigortası Genel Şartlarının eki olarak hazırlanan araç değer kaybı formülü uygulandığında, kaza yapan bir aracın km.’si 165.000’den yüksek ise aracın hasarı miktarı ne kadar yüksek olursa olsun aracın değer kaybı “0” çıkmaktadır. Ancak söz konusu formülün bu özelliği şimdiye kadar hiç fark edilmediğinden, Danıştay tarafından yürürlüğü durdurulmamış, dolayısıyla da formülde değişiklik yapılmadığı sürece de Mahkemeler tarafından uygulanacaktır.

14.05.2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın bazı maddelerinin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle açılan davada Danıştay 15. Dairesi’nin, 2015/5277 E. sayılı ve 14.10.2016 tarihli kararı ile; bazı maddelerin yürürlüğü durdurulmuştur. Ancak yürürlüğü durdurulan maddeler gibi km. si 165.000’den yüksek olan araçların değer kaybı zararının teminat dışında bırakan değer kaybı formülü de gerçek zarar ilkesine açıkça aykırıdır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir