Kandaki alkol miktarının belirlenmesi için yapılan alkol muayenesi ve kan örneği alınması, özel kanunlar ile düzenlenmiş olduğu için, CMK m. 75 hükmünden ayrık tutulmuştur (CMK m. 75/7).
Bu konu Karayolları Trafik Kanunu ve Yönetmeliğinde ele alınmıştır. Araç kullanma bakımından önem kazanan husus kandaki alkol miktarından yola çıkarak ilgilinin reaksiyon kudreti hakkında bir değerlendirme yapmaktır. Bu nedenle tek başına kandaki alkol miktarı önemli olmayıp, bununla birlikte ilgilinin dengesini koruyup koruyamadığı ve benzeri noktaların da tespit edilmesi gereklidir.
Karayolları Trafik Kanununun uyuşturucu veya keyif verici madde alanlarla alkollü içki alma nedeniyle güvenli sürme yetkisini kaybedenlerin araç sürmesini yasaklayan 2013-6487 sayılı Kanunla değişik 48. maddesine dayanılarak çıkarılan Yönetmeliğin (KTY) 97. maddesine göre, birinci sayılanlarda kan veya idrar analizi yapılmasını, ikincilerde durumun teknik cihazlarla tespit edilmesini öngörmüştür.
Maddeye göre, teknik cihaz kullanılmasını kabul etmeyen sürücüye 2918 sayılı Kanunun 48. maddesinin 9. fıkrasında belirtilen miktarda idari para cezası verilir ve sürücü belgesi iki yıl süreyle geri alınır. Ayrıca yasal sınırların üzerinde alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sürücüler ile teknik cihaz kullanılmasını kabul etmeyen ve bu nedenle hakkında işlem yapılan sürücüler araç kullanmaktan men edilir. Teknik cihazla yapılan ölçüm sonucuna itiraz edilmesi durumunda tekrar ölçüm yapılmaz, yapılan işlemlere itiraz 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 27. maddesi kapsamında ilgili mahkemelere yapılır.
Yönetmelik uyarınca uyuşturucu ve uyarıcı madde tespitinde, teknik araçlar kullanılır. Teknik araç kullanımını kabul etmeyen sürücüye KTK idari para cezası verilir ve sürücü belgesi iki yıl süreyle geri alınır ve sürücü CMK kapsamında tespit yaptırılmak üzere mahalli zabıtaya teslim edilir.
KTY, yaralanma veya ölümle sonuçlanan kazalar ile trafik görevlilerince el konulan maddi hasarlı trafik kazalarını ayrıca düzenlemiştir. Bu tür trafik kazaları sonrasında, sürücülerin uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığı ya da alkolün kandaki miktarını tespit amacıyla, kollukça ikinci ve üçüncü fıkraların (a) bentlerinde belirtilen teknik cihazlar kullanılır. Yaralanma veya ölümle sonuçlanan ya da trafik görevlilerince el konulan maddi hasarlı trafik kazasına karışarak teknik cihazla alkol ve uyuşturucu ya da uyarıcı madde kullanıp kullanmadığının tespitine yönelik ölçüm yapılmasına izin verilmeyen sürücülere KYTK 48/9’da belirtilen miktarda idari para cezası verilerek sürücü belgesi iki yıl süreyle geri alınır. Ölçüm yapılmasına izin vermeyen ya da yapılan ölçüm sonucuna itiraz eden sürücülerle ilgili olarak; yaralanma veya ölümle sonuçlanan trafik kazalarında sürücünün alkol ve uyuşturucu ya da uyarıcı madde kullanıp kullanmadığının tespitinin yapılması amacıyla, sürücü mahalli zabıta tarafından Cumhuriyet savıcısına bilgi verilerek en yakın adli tıp kurumuna veya adli tabipliğe veya Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kuruluşlarına götürülür ve uyuşturucu veya uyarıcı madde ya da alkol tespitinde kullanılmak üzere vücutlarından kan, tükürük veya idrar gibi örnekler aldırılır. Yapılan tespit sonucunda uyuşturucu veya uyarıcı madde kullandığı ya da alkollü olduğu anlaşılanlar hakkında ayrıca 2918 sayılı Kanunun 48. maddesinin eylemine uygun fıkrasından işlem yapılır. Trafik kazası sonucunda sürücünün ölmesi veya teknik cihaza üfleyemeyecek kadar yaralanmış olması halinde, sevk edildiği saplık kuruluşunda vücudundan kan, tükürük veya idrar gibi örnekler alınarak alkol veya uyuşturucu ya da uyarıcı madde kullanıp kullanmadığı tespit edilir. Yapılan tespit sonucunda uyuşturucu veya uyarıcı madde kullandığı ya da alkollü olduğu anlaşılanlar hakkında ayrıca KYTK 48. maddesinin eylemine uygun fıkrasından işlem yapılır.
Bunun dışında Türk Ceza Kanununun sarhoşlukla ilgili maddeleri alkol muayenesi yapılmasını gerektirmektedir (PVSK “2002-4744” m. 13).
Karayolları Trafik Kanunu “uyuşturucu veya keyif verici maddelerin cinsleri ile alkollü içkilerin etki dereceleri ve kandaki miktarları, tespit usulleri ve muayene şartları hazırlanan yönetmelikle düzenlenir” hükmünü içermektedir (KTK m. 48/son fıkra). Kanunla yapılmış bir düzenleme olduğu için kolluğun rıza olmasa da bu tür tespitlerin yapılabilmesi hukuka uygundur.
Sarhoşlukla ilgili suçlar bakımından da alkol muayenesi yapılması gereklidir (PVSK “2002-4744” m. 13). Ancak yeni Kanuna göre iki yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda, alkol muayenesi kan alınarak yapılamayacak, diğer yöntemler kullanılacaktır.