Kaçağın Bakmakla Yükümlü Olduğu Yakınlarına Yardım Kararı

Mahkeme el koymaya karar verdiğinde, kaçağın yasal olarak bakmakla yükümlü olduğu yakınlarının alınan tedbirler nedeniyle yoksulluğa düşebileceklerini saptarsa, bunların geçimlerini sağlamak üzere, el konulan mal varlığından sosyal durumları ile orantılı miktarda yardımda bulunulması konusunda kayyıma izin verir (CMK m. 248/6).

Kaçak İçin Zorunlu Müdafi Görevlendirilmesi

Duruşma yapılan hallerde kaçak sanığın müdafii yoksa, mahkeme barodan bir avukat görevlendirilmesini ister (CMK m. 247/4). Bu müdafi için vekaletname koşulu öngörülmemiştir. Esasen kişi kaçak olduğu ve ele geçirilemediği için, kendisinden vekaletname alınması olanağı da yoktur. Zorunlu müdafilik sisteminin sadece kovuşturma evresi için öngörülmüş olması dikkat çekicidir. Kaçaklar hakkındaki muhakemeyi soruşturma evresini kapsayacak şekilde genişleten kanun koyucunun soruşturma evresinde de zorunlu müdafilik öngörmesi gerekirdi. Kaçak hakkında gıyabi tutuklama kararı verilirken 100 ve sonraki maddeler uygulanacağına göre, CMK m. 101/3 ile öngörülen zorunlu müdafilik kaçak şüpheli veya sanık hakkında da uygulanacaktır.

Kaçak Kararı Verilmesi

Bir şüpheli veya sanığın “kaçak” olduğuna karar verilmesi için, izlenmesi gereken bir yöntem vardır (CMK m. 247/2). İlk koşul, şüpheli veya sanık hakkında, CMK m. 248/2’deki katalogda sayılan suçlardan biri hakkında, soruşturma veya kovuşturmanın başlamış olmasıdır. Bu şüpheliye Cumhuriyet savcısı, sanığa mahkeme tarafından önce tebligat yapılıp, buna uymaması nedeni ile zorla getirme kararı verilmiş olacak ve zorla getirme kararı da yerine getirilmemiş olacaktır. Bu ön koşullar gerçekleşmiş ise, Cumhuriyet savcısı veya mahkeme sanığın ilan yolu ile davet edilmesine karar verir. Söz konusu ilan, yasada özel olarak düzenlenen şekilde yapılır: çağrı ilanı, “on beş gün içinde gelmediği takdirde 248. maddede gösterilen

Devamını okumak için tıklayın…Kaçak Kararı Verilmesi

Kaçak Kimdir? Kaçak Tanımı

Hakkındaki soruşturma veya kovuşturmanın sonuçsuz kalmasını sağlamak amacıyla yurt içinde saklanan veya yabancı ülkede bulunan ve bu nedenle Cumhuriyet savcısı veya mahkeme tarafından kendisine ulaşılamayan kişiye kaçak denir (CMK m. 247/1). Kaçak tanımı 2016-6763 sayılı kanun ile genişletilmiş ve soruşturma evresi de kapsama alınmıştır. 2016 sonrası OHAL döneminde yurt dışına kaçan darbe şüphelilerinin yurda geri getirilmesi amacı ile yapılan bu değişiklikler hukuk devleti ilkelerini zedelememek gerekiyorsa, kalıcı olmaması gereken düzenlemelerdir. KHK m. 668/m.3-b ile geçici düzenleme ile, hakkında yürütülen soruşturmanın sonuçsuz kalmasını sağlamak amacıyla yurtiçinde saklanan veya yabancı ülkede bulunan ve bu nedenle Cumhuriyet Savcılığı tarafından kendisine ulaşılamayan şüpheliye de

Devamını okumak için tıklayın…Kaçak Kimdir? Kaçak Tanımı

Müdafiin İletişiminin Denetlenmemesi Kuralı

Müdafiin CMK m. 154’ten kaynaklı savunma dokunulmazlığı bulunduğu için, Türk hukukunda müdafiin şüpheli veya sanığa yüklü suç dolayısıyla iletişiminin dinlenmesi, kayda alınması, tespiti ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi yasaklanmıştır (CMK m. 136). Bu yasak müdafiin bürosu, konutu ve yerleşim yerindeki telekomünikasyon araçları hakkında kabul edilmiş, ancak her nedense mobil telefon CMK m. 136’da sayılmayarak hariç tutulmuştur. Mobil telefonun kapsam dışında tutulmasına bir anlam veremediğimiz için burada bir kanun yapma hatası olduğunu düşünüyoruz. Kanun, “müdafiin bürosu, konutu ve yerleşim yerindeki telekomünikasyon araçları” ile “avukat bürolarının aranmasını” (CMK m. 130) düzenlemişse de, iletişimin denetlenmesinde sadece “müdafi” statüsündeki avukatı öngörmüş, aramalarda ise hukuk davalarını

Devamını okumak için tıklayın…Müdafiin İletişiminin Denetlenmemesi Kuralı

Haciz Borçlunun Yokluğunda Yapılabilir Mi?

Hukukumuza göre, borçluya hacze gelineceği hakkında önceden bir tebligat yapılması gerekmez. Ancak hacze gidildiğinde, haciz mahallinde borçlunun aranması ve mümkünse onun bilgisi dahilinde haciz yapılması daha uygun olur. Zira borçlu, haciz sırasında borcunu ödeyip hacze engel olmak isterse, borcunu hacze gelen icra dairesi görevlisine öder ve karşılığında bir geçici makbuz alır; böylece haciz işlemi durur. Bu geçici makbuz, icra dairesinde kesin tahsilat makbuzu ile değiştirilir (Niz. m. 29). Ancak, borçlunun yokluğunda yapılan haciz geçerli ve Kanuna uygundur. Çünkü, borçlu haciz sırasında haczedilecek malın olduğu yerde bulunmaz ve hemen bulundurulması da mümkün olmazsa, haciz borçlunun yokluğunda yapılır (m. 80/2). Bu anlamda

Devamını okumak için tıklayın…Haciz Borçlunun Yokluğunda Yapılabilir Mi?

Haciz Kim Tarafından ve Ne Zaman Yapılır?

Haciz icra müdürü tarafından yapılır. Ancak icra müdürü, haczi yardımcısına ve katiplerinden (icra dairesi görevlilerinden) birine de yaptırabilir (İİK m. 80/1). İcra dairesinin, haciz talebinden itibaren en geç üç gün içinde haczi yapması gerekir (m. 79/1). Bu üç günlük süre, hacze başlamak için olup, haczin bu süre içinde bitirilmesi şart değildir. Aksi halde alacaklı, süresiz şikayet yoluna (İİK m. 16/2) gidebilir. Bundan başka, üç günlük süre geçtikten sonra yapılan hacizler de geçerlidir. Alacaklının gecikmeden kaynaklanan bir zararı doğarsa (örneğin, borçlu bu arada mallarını kaçırırsa) m. 5 uyarınca Devletin sorumluluğu da doğabilir. Aynı borçluya karşı (başka tarihlerde yapılmış) birden fazla haciz

Devamını okumak için tıklayın…Haciz Kim Tarafından ve Ne Zaman Yapılır?

Haczin Süresi Var Mıdır? Haciz Düşer Mi? Yenileme Talebi

Alacaklının haciz isteme hakkı süreye tabidir (İİK m. 78/2). Buna göre, haciz isteme hakkı, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren bir yıl geçmekle düşer. Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse, alacaklının itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurduğu (m. 68-68/a) tarihten veya itirazın iptal davasının açıldığı (m. 67) tarihten, bu husustaki icra mahkemesi veya mahkeme kararının kesinleşmesine kadar geçen zaman veya alacaklıyla borçlunun icra dairesindeki taksit sözleşmesi yapmaları halinde taksit sözleşmesinin ihlaline kadar geçen zaman bu bir yıllık haciz isteme süresinin hesabında dikkate alınmaz (m. 78/2). Alacaklı bu bir yıllık süre içinde haciz talebinde bulunmaz veya haciz talebini geri alıp da bu bir yıllık süre

Devamını okumak için tıklayın…Haczin Süresi Var Mıdır? Haciz Düşer Mi? Yenileme Talebi

Ödeme Emri Ne Zaman Kesinleşir?

Ödeme emri aşağıdaki hallerde kesinleşir; Borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmezse, ödeme emri kesinleşir. Borçlu ödeme emrine itiraz ederse; Alacaklının açtığı itirazın iptali davasını (m. 67) kazanması ile veya İcra mahkemesinin borçlunun itirazının kesin olarak kaldırılmasına (m. 68) karar vermesi ile veya İtirazın geçici olarak kaldırılmasına karar verilmiş (m. 68/a) olup da, borçlunun yedi gün içinde borçtan kurtulma davası açmaması veya açıp da borçtan kurtulma davasını kaybetmesi ile ödeme emri kesinleşir.  

Haciz Talebi Nedir? Nasıl Gönderilir?

Ödeme emrinin (takibin) kesinleşmesi üzerine, icra takibine kendiliğinden devam edilmez. Bunun için, alacaklının, takibe devam edilmesini istemesi, yani haciz talebinde bulunması gerekir (İİK m. 78; Y m. 12/A). Haciz talebi, “haciz istiyorum” veya “takibe devam edilmesini istiyorum” gibi ifadelerle olabilir. Haciz isteme hakkı, ödeme emrinde alacaklı olarak gözüken kimseye veya alacaklının külli ya da cüzi haleflerine aittir. Haciz talebi, ödeme emrinde borçlu olarak gösterilen kimseye veya borçlunun külli ya da cüzi haleflerine karşı yapılır. Haciz talebi bir dilekçe ile yapılabileceği gibi, icra dairesine sözlü veya elektronik ortamda UYAP üzerinden (m. 8/1) de bildirilebilir. Alacaklı, haciz talebi ile birlikte haczin gerektirdiği

Devamını okumak için tıklayın…Haciz Talebi Nedir? Nasıl Gönderilir?