Kaçak İçin Zorunlu Müdafi Görevlendirilmesi

Mahkeme, duruşma sırasında kaçak sanığın müdafii olmaması durumunda barodan bir avukat görevlendirmesini ister (CMK m. 247/4). Bu müdafi için vekaletname koşulu yoktur. Kişi esasen kaçak ve yakalanamadığı için vekaletname alınması mümkün değildir. Dikkat çekici olan, zorunlu savunma sistemi sadece kovuşturma evresi için tasarlanmıştır. Kaçaklar hakkındaki muhakemeyi soruşturma evresini kapsayacak şekilde genişleten yasa koyucunun soruşturma evresinde de zorunlu müdafilik öngörmesi gerekirdi. Kaçak şüpheli veya sanık hakkında gıyabi tutuklama kararı verilirken, CMK m. 101/3 ile öngörülen zorunlu müdafilik de uygulanacaktır.

Kaçak Kararı Verilmesi

Bir sanığın veya şüphelinin “kaçak” olduğuna karar vermek için bir prosedür izlenmelidir (CMK m. 247/2). Sanık veya şüpheli hakkında CMK m. 248/2’de listelenen suçlardan biri hakkında soruşturma veya kovuşturmanın başlaması ilk koşuldur. Cumhuriyet savcısı, sanığa mahkeme tarafından önce tebligat yapılmasına rağmen buna uymaması nedeniyle, bu şüpheliye zorla getirme kararı verilmiş ancak uygulanmamış olacaktır. Bu ön koşullar gerçekleşmişse, mahkeme veya Cumhuriyet savcısı sanığın ilan yoluyla davet edilmesine karar verir. Çağrı ilanı, “on beş gün içinde gelmediği takdirde 248. maddede gösterilen tedbirlere hükmedilebileceği” uyarısını içerir ve bir gazetede yayınlanır. Bu ilan, yasada özel olarak düzenlenen şekilde yapılır. Bu ilan, sanığın bilinen konutunun

Devamını okumak için tıklayın…Kaçak Kararı Verilmesi

Kaçak Kimdir? Kaçak Tanımı

Kaçak, hakkındaki soruşturma veya kovuşturmanın sonuçsuz kalmasını sağlamak için yurt içinde saklanan veya yabancı ülkede bulunan kişidir (CMK m. 247/1). 2016-6763 sayılı kanun, kaçak kavramını genişletmiş ve soruşturma evresini de kapsamıştır. 2016 sonrası OHAL döneminde yurt dışına kaçan darbe şüphelilerini yurda geri getirmek için yapılan bu düzenlemeler, hukuk devleti ilkelerini zedelememek için kalıcı olmalıdır. Ceza Muhakemesi Kanununun 247. ve 248. maddelerinin ikinci fıkraları, hakkında yürütülen soruşturmanın sonuçsuz kalmasını sağlamak amacıyla yurtiçinde saklanan veya yabancı ülkede bulunan şüpheliler için geçici olarak uygulanır (KHK m. 668/m.3-b). Madde 12, KHK 680’de yapılan değişiklikle, 247. maddenin ikinci fıkrasının (b) bendine “şüpheli veya” ibaresi eklenmiş

Devamını okumak için tıklayın…Kaçak Kimdir? Kaçak Tanımı

Müdafiin İletişiminin Denetlenmemesi Kuralı

Müdafiin savunma dokunulmazlığı (CMK m. 154) nedeniyle, Türk hukukunda müdafiin şüpheli veya sanığa yüklü suçla ilgili iletişiminin dinlenmesi, kayda alınması, tespiti ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi yasaktır (CMK m. 136). Bu yasak müdafiin bürosu, konutu ve yerleşim yerindeki tüm telekomünikasyon araçları kabul edildi, ancak CMK m. 136’da belirtilmediği için mobil telefon dahil edilmedi. Mobil telefonun kapsam dışında tutulmasının yasal bir hata olduğunu düşünüyoruz. Kanun, “avukat bürolarının aranmasını” ve “müdafiin bürosu, konutu ve yerleşim yerindeki telekomünikasyon araçlarını” (CMK m. 130) düzenlemişse de, iletişimin denetlenmesinde sadece “müdafi” statüsündeki avukatı öngörmüştür; CMK m. 130/2’de ise “tanıklıktan çekinebilecek kişiler” terimi kullanılmıştır. Kanun koyucu, CMK m.

Devamını okumak için tıklayın…Müdafiin İletişiminin Denetlenmemesi Kuralı

Haciz Borçlunun Yokluğunda Yapılabilir Mi?

Hukukumuza göre, borçluya hacze gelineceği hakkında önceden haber verilmez. Ancak hacze gidildiğinde, borçlunun aranması ve mümkünse onun bilgisi dahilinde haciz yapılması daha iyidir. Zira borçlu, hacze gelen icra dairesi görevlisine borcunu ödeyerek hacze engel olmak isterse, haciz işlemi durur. İcra dairesince, bu geçici makbuz kesin tahsilat makbuzu ile değiştirilir (Niz. m. 29). Bununla birlikte, borçlunun yokluğunda haciz geçerli ve Kanuna uygundur. Çünkü borçlu, haciz sırasında haczedilecek malın olduğu yerde bulunmaz ve hemen bulundurulması mümkün olmazsa, haciz borçlunun yokluğunda yapılır (m. 80/2). Bu nedenle, borçlunun evini çilingirle açmak ve haciz yapmak da mümkündür. Bununla birlikte, kanımızca bu uygulamanın anayasal temel haklar

Devamını okumak için tıklayın…Haciz Borçlunun Yokluğunda Yapılabilir Mi?

Haciz Kim Tarafından ve Ne Zaman Yapılır?

İcra müdürü haczi gerçekleştirir. Bununla birlikte, icra müdürü haczi yardımcısına veya icra dairesi görevlilerinden birine yaptırabilir (İİK m. 80/1). Haciz talebi, icra dairesinin en geç üç gün içinde haczi gerçekleştirmesi gerekir (m. 79/1). Bu üç günlük süre, hacze başlamak içindir ve haczin bu süre içinde tamamlanması gerekmez. Aksi halde alacaklı süresiz şikayet yoluna başvurabilir (İİK m. 16/2). Bunun yanı sıra, üç gün geçtikten sonra yapılan hacizler geçerlidir. Alacaklının gecikmeden kaynaklanan bir zararı varsa (örneğin, borçlu mallarını kaçırırsa) m. 5 uyarınca devlet de sorumludur. Bir borçluya karşı birden fazla haciz talebi başka tarihlerde yapılmışsa, bu taleplerin tarihleri sırasına göre haciz yapılmalıdır.

Devamını okumak için tıklayın…Haciz Kim Tarafından ve Ne Zaman Yapılır?

Haczin Süresi Var Mıdır? Haciz Düşer Mi? Yenileme Talebi

Alacaklının haciz isteme hakkı, süreye tabidir (İİK m. 78/2). Bu nedenle, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren bir yıl geçtikten sonra haciz isteme hakkı düşer. Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse, alacaklının itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurduğu (m. 68-68/a) tarihten veya itirazın iptal davasının açıldığı (m. 67) tarihten, bu husustaki icra mahkemesi veya mahkeme kararının kesinleşmesine kadar geçen süre, bir yıllık haciz isteme süresinin hesabında dikkate alınmaz (m. 78/2). Bir yıl içinde alacaklı haciz talebinde bulunmaz veya haciz talebini geri alıp da bu bir yıl içinde yenilemezse takip dosyası işlemden kaldırılır (m. 78/4, Yönetmelik m. 108/2). Bu nedenle, dosya yalnızca işlemden

Devamını okumak için tıklayın…Haczin Süresi Var Mıdır? Haciz Düşer Mi? Yenileme Talebi

Ödeme Emri Ne Zaman Kesinleşir?

Ödeme emri aşağıdaki durumlarda gerçekleşir: Ödeme emrine tebliğden itibaren yedi gün içinde itiraz edilmezse, ödeme emri kesinleşir. Borçlu ödeme emrine itiraz ederse; Alacaklının açtığı itirazın iptali davasını (m. 67) kazanması ile veya İcra mahkemesinin borçlunun itirazının kesin olarak kaldırılmasına (m. 68) karar vermesi ile veya İtirazın geçici olarak kaldırılmasına karar verilmiş (m. 68/a) olup da, borçlunun yedi gün içinde borçtan kurtulma davası açmaması veya açıp da borçtan kurtulma davasını kaybetmesi ile ödeme emri kesinleşir.  

Haciz Talebi Nedir? Nasıl Gönderilir?

Ödeme emrinin (takibin) kesinleşmesinin ardından icra takibine kendiliğinden başlanmaz. Bunun için alacaklının haciz talebinde bulunması veya takibe devam edilmesini istemesi gerekir (İİK m. 78; Y m. 12/A). “Haciz talep ediyorum” veya “takibe devam edilmesini istiyorum” gibi ifadeler, haciz taleplerini ifade etmek için kullanılabilir. Alacaklı olarak görünen kişi veya alacaklının külli veya cüzi halefleri, ödeme emrinde haciz isteme hakkına sahiptir. Haciz, ödeme emrinde borçlu olarak gösterilen kişiye veya borçlunun külli ya da cüzi haleflerine karşı yapılır. Haciz talebi, UYAP (m. 8/1) aracılığıyla sözlü veya elektronik olarak icra dairesine iletilebilir. Haciz talebi ile birlikte, alacaklı haczin gerektirdiği masrafları peşin öder (m. 59).

Devamını okumak için tıklayın…Haciz Talebi Nedir? Nasıl Gönderilir?