Yönetim Kurulu Üyeliği

Yeni TTK ile YK üyelerinin ve tüzel kişi adına tescil edilecek gerçek kişinin tam ehliyetli olmaları şartı getirilmiştir. Ancak, esas sözleşmede yönetim kurulu üyeliği için bazı özel şartlara yer verilebilir. Örneğin YK üyelerinin tümünün yüksek tahsilli olması, belirli yaş sınırı, şirket merkezinde ikamet etmesi veya belirli bir konuda uzman olması gibi. Yönetim kurulunun oluşumunda dikkat edilmesi gereken husus, kurul olarak tam olarak işlevsel nitelikte olmasıdır. Bu nedenle, YK üyeliği seçiminde önemli olan üyenin kuruldaki konumu değil, aksine ekip yeteneğine sahip olmasıdır. Yönetim kurulu üyeliğine seçilme koşullarına dair yayınımıza buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Anonim Şirkette Genel Kurulun İptali Davasının Kötüniyetle Açılması

TTK m. 451 hükmü uyarınca, genel kurul kararı aleyhine kötü niyetle iptal veya butlanın tespiti davası açılması halinde, davacılar bu yüzden şirketin uğradığı zararlardan müteselsilen sorumludurlar. Tazminat davasını şirketi temsilen yönetim kurulu açar ve davalı olarak da, iptal davasını açmış olan davacılar gösterilir. Zararın ispatı, davacı olan şirkete aittir. TTK m. 451 hükmüne dayanarak pay sahiplerinin dava açması mümkün değildir. Ancak ortaklar genel kurul kararının iptali nedeniyle zarara uğramışlarsa, bunlara da tazminat davası açma imkanının tanınması yerinde olur. Örneğin davacılar şirketin kar dağıtımına ilişkin genel kurul kararının iptalini kötü niyetle istemiş ve davanın uzun zaman sonra reddi nedeniyle ortaklar zarara

Devamını okumak için tıklayın…Anonim Şirkette Genel Kurulun İptali Davasının Kötüniyetle Açılması

Anonim Şirket Genel Kurulunda Gündeme Bağlılık İlkesinin İstisnaları

Haklı sebeplerin varlığında yönetim kurulu üyelerinin görevden alınması Bu konuya ilişkin yeni düzenlemede bir takım hükümler sevk edilmiştir. Yönetim kurulunun genel kurulca görevden alınmasıyla ilgili olarak TTK m. 364 hükmünde; “yönetim kurulu üyeleri, esas sözleşmeyle atanmış olsalar bile, gündemde ilgili bir hüküm bulunması veya gündemde madde bulunmasa bile haklı sebeplerin varlığı halinde, her zaman genel kurul kararıyla görevden alınabilirler.” Yeni yasanın bu hükmü dikkate alındığında, yönetim kurulu üyelerinin genel kurul tarafından görevden alınabilmesi için, ilke olarak bu konuda gündemde bir maddenin bulunması ve dolayısıyla gündeme bağlılık ilkesine uyulması gerektiği anlaşılmaktadır. Yönetim kurulunun genel kurulca görevden alınması ve yeniden seçimine ilişkin

Devamını okumak için tıklayın…Anonim Şirket Genel Kurulunda Gündeme Bağlılık İlkesinin İstisnaları

Anonim Şirket Genel Kurulunda Gündem ve Gündeme Bağlılık İlkesi

Anonim ortaklık genel kurulunda ilan edilen gündemde yazılı bulunan hususlar hakkında görüşme açılabilir ve karar verilebilir. Kural olarak gündemde bulunmayan konular genel kurulda görüşülemez ve karar alınamaz (TTK m. 413/2). Buna gündeme bağlılık ilkesi denilmektedir. Buna göre, görüşülecek konuların içeriklerinin önceden tespit edilip gündeme açıkça yazılması gerekir. Aksi halde, lüzum görülecek sair hususlar şeklinde bir gündem maddesi tespit etmek mümkün değildir. Konu gündeme açıkça yazılmalıdır. Gündeme aykırılığın hukuki sonucu Genel kurulun gündeminde bulunmayan konular görüşülmüş ve karara bağlanmışsa, bu takdirde genel kurul kararlarının tümü değil, sadece bu konulara ilişkin genel kurul kararları iptal edilir. Nitekim Yargıtay kararlarında da, gündemde olmayan hususların, anonim ortaklık

Devamını okumak için tıklayın…Anonim Şirket Genel Kurulunda Gündem ve Gündeme Bağlılık İlkesi

Anonim Şirkette Genel Kurulun Yetkilerininin Sınırları

Üçüncü Kişilerin Hakları Genel kurul, alacağı karar ile, üçüncü kişilerin hakları üzerinde etkili olamaz. Çünkü bu, tek yanlı olarak üçüncü kişilerin kazandığı hakların ihlali sonucunu doğurur ve bu nedenle de hukuken mümkün değildir. Bu itibarla, şirket ile üçüncü kişi arasında geçerli olarak meydana gelmiş bir sözleşme genel kurul tarafından münfesih sayılamaz veya tek yanlı değiştirilemez. Diğer Organların veya Kişilerin Münhasır Yetkileri Anonim ortaklıktaki organların yetkileri, kanunda ayrı ayrı sayılmıştır. Her ne kadar, genel kurul anonim şirketin karar organı olsa bile, yasayla diğer organlara verilen yetkileri kullanamaz. Örneğin, kanunla yönetim kuruluna verilen şirket defterlerinin tutulması, bilançonun, kar-zarar hesaplarının düzenlenmesi ve şirketin

Devamını okumak için tıklayın…Anonim Şirkette Genel Kurulun Yetkilerininin Sınırları

Anonim Şirketin Kanuna Aykırı Kuruluşu Nedeniyle Feshinin Dava Edilmesi

Dava Şartları TTK m. 353/1’in ikinci cümlesinde; “..şirketin kurulmasında kanun hükümlerine aykırı hareket edilmek suretiyle, alacaklıların, pay sahiplerinin veya kamunun menfaatleri önemli bir şekilde tehlikeye düşürülmüş veya ihlal edilmiş olursa.. mahkemece şirketin feshine karar verilebileceği” belirtilmektedir. Bununla yasa, tescilin kurucu etkisinin “düzeltici” niteliğini ortaya koymaktadır. Kuruluştaki bu eksikliklerin, “nitelikli ve önemli” olması, anonim şirketin feshedilmesinin bir şartıdır. Bu nedenle mahkemenin, şirketin feshedilmesindeki menfaati ile şirketin faaliyetine devam etmesindeki menfaati sıkı bir değerlendirmeye tabi tutarak fesih talebini incelemesi gerekecektir. Ancak mahkeme, alacaklıların, pay sahiplerinin veya kamunun menfaatlerinin “önemli ölçüde” tehlikeye düşürülmüş veya ihlal edilmiş olması durumunda, şirketin feshine karar verebilecektir. Ayrıca, buna

Devamını okumak için tıklayın…Anonim Şirketin Kanuna Aykırı Kuruluşu Nedeniyle Feshinin Dava Edilmesi

Halka Arzda Sorumluluk

Sorumluluk, halka arzı onayladıkları kabul edilen (TTK m. 350) taahhütte bulunanlar ve yönetim kurulu üyelerine aittir (TTK m. 553, 559 ve 562). Başlangıçta belirli olmayan yatırımcı kitlenin dava hakkına sahip olup olmadığı tartışılabilir; ancak kurumsal yönetim ilkeleri uyarınca, sermaye piyasalarına kasten veya yanlış bilgiler veren şirket yöneticilerine karşı yatırımcıların zarara uğraması durumunda, hem şirkete hem de yöneticilere karşı dava açma olanağı tanınmaktadır hatta sorumlular çerçevesinin daha da genişletilerek şirket dışındaki kişilerin de, örneğin gazetecilerin yanlış beyanlar, röportajlar, konuşma ve benzeri açıklamaları nedeniyle yatırımcılara karşı tazminat davasına muhatap olabilme ihtimallerinin de dikkate alınması söz konusudur. Ancak, yönetim kurulunun dava hakkı olduğu

Devamını okumak için tıklayın…Halka Arzda Sorumluluk

Halka Arz Süresi

Kuruluşta halka arzın nasıl ve ne şekilde olacağına ilişkin yayınımıza ulaşmak için buraya tıklayınız. Yasa gereğince bu payların, şirketin tescilinden itibaren iki ay içinde halka arz edileceklerinin esas sözleşmede öngörülmesi ve ayrıca taahhüt sahiplerince de garanti edilmesi şarttır. Bu taahhüt kem kurucular hem de yönetim kurulu üyelerince yapılır. Bu taahhüt kuruluşun bir parçasını oluşturur; diğer bir deyişle, kuruluşta böyle bir taahhüt olmadan bu şekilde bir halka arz söz konusu olamaz. Halka arz, kurucular, yönetim kurulu veya yetkili herhangi bir organ tarafından onaylanmış kabul edilir (TTK m. 350). Taahhüdün muhatabı, sermaye piyasası yatırımcılardır. Pay senetlerinin senede bağlanıp halka arzı, sermaye piyasası

Devamını okumak için tıklayın…Halka Arz Süresi

Anonim Şirketin Kuruluşta Halka Arzı

Kuruluşta payların halka arzının nasıl ve ne şekilde olacağına ilişkin mekanizma kısasca şöyledir: Halka arzedilmesi düşünülen nakit karşılığı paylar bir, birkaç veya tüm kurucular tarafından taahhüt edilir, ancak TTK m. 344 hükmü uyarınca peşin ödemesi gereken %25’inin tutarı bankaya yatırılmaz. Çünkü bu payların bedellerinin tamamı, halka satış süresinin sonunda, elde edilecek satış hasılatından ödenecektir (m. 346/1). Söz konusu payların şirketin tescilinden itibaren iki ay içinde pay senedine bağlanıp halka arz edilmeleri şarttır. Aksi halde, ödenmesi gereken %25 asgari bedeli bu payları taahhüt etmiş olanlar öder. Ayrıca şirketin tazminat hakları saklıdır. Bu gereklilik, hükmün ikinci fıkrasında açıkça ifade edilmiştir. Bu hükme

Devamını okumak için tıklayın…Anonim Şirketin Kuruluşta Halka Arzı

Anonim Şirkette Halka Arz Edilecek Payların Oranı

Oran isteğe bağlıdır. Anonim şirketin kuruluşunda sermayeyi oluşturan tüm payların yüzde kaçının halka arz edileceği yasada belirtilmemiştir. TTK m. 346 hükmüne göre, esas sözleşmede taahhüt edilmiş olup da, taahhüt sahiplerince, şirketin tescilinden itibaren en geç iki ay içinde halka arz edileceği esas sözleşmede belirtilmiş ve ayrıca garanti edilmiş bulunan nakdi payların karşılıkları satıştan elde edilen gelirden ödenir. Pay senetlerinin halka arz edilmesi sermaye piyasası mevzuatına göre yapılır. Satış süresinin sonunda, payların itibari değerlerinin, varsa çıkarma priminin karşılığı şirkete, giderler düştükten sonra kalan tutar ise, pay senetlerini halka arzeden pay sahiplerine ödenir. Bu madde metninden halka arz edilmesi istenilen söz konusu payların tamamının

Devamını okumak için tıklayın…Anonim Şirkette Halka Arz Edilecek Payların Oranı